Gazete Vatan Logo

AKUT'tan kurtarma çalışmalarına ilişkin açıklama 2

AKUT tarafından yapılan yazılı açıklamada, Konya'daki enkaz kaldırma çalışmaları sırasında yaşanan problemlerin üzüntü verici olduğu belirtilerek, içerisinde insanlar bulunduğu halde enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ağır iş makinalarının kullanılmasının yanlış olduğu ifade edildi

BÖLGEDEN AYRILMA NEDENİ
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Sonrasındaki süreçte paletli-darbeli kırıcının çalışması sebebiyle enkazın üzerinden inmek zorunda kalan ve iki saat kadar bunu durdurmak için bir yetkili arayan ekibimiz, sonuca ulaşamayınca arama kurtarma çalışmalarından ayrılmaya kara vermiştir. Bu olaysak, çalışan bütün arkadaşların emeklerine sın nasıl ve nerede yaşandığını fark edemeyen ve tam olarak anlayamayan diğer arama kurtarma ekiplerinden bazıları, hatta bölgedeki yetkili kişilerden de bir kaç kişi, bu olayı o karışık ortamda göremedikleri için, bizim bölgeden ayrılma kararımızı anlayamamış ve yanlış yorumlar yapmak durumunda kalmışlardır. Ancak eğer bu anlaşmazlığın net olarak çözümüne ulaşmak istenirse, söz konusu paletli-darbeli kırıcıyı, daha enkazın üzerinden 21 saat geçmeden AKUT ekibinin çalıştığı yere sokma kararını veren ve ekibimizin bütün uyarılarına rağmen çalışmasını durdurmayan yetkiliye ulaşılması gerekmektedir. Basit bir araştırma bu kişiyi veya kişileri ortaya çıkartabilir, ancak o süreçte bizim ekibimiz bu kararın yetkilisine ulaşamamıştır."AKUT yetkilileri, açıklamada özellikle enkaza ilk yaklaşımın önemine dikkat çekti. Enkaza ilk yaklaşımın, müdahalenin temelini oluşturduğu belirtilerek, "Oluşan bu temel, hem kazazedeler açısından hem de müdahalenin gidişatı açısından operasyonun başarı düzeyini doğrudan etkileyebilmektedir. Enkaz formasyonlarına doğru bir yaklaşım ve müdahale için planlama, olay yeri organizasyonu ve emniyet hususlarının çok ayrıntılı olarak yetkin kişiler tarafından irdelenmesi şarttır" denildi.

Açıklamada, enkaz arama ve kurtarma müdahalelerinde sırasıyla 'tespit, değerlendirme ve emniyet', 'yüzeydeki yaralıların kurtarılması', 'olasılığı yüksek bölgelerin tespiti ve taranması', 'ağır arama ve kurtarma faaliyetleri' ve 'enkaz kaldırma' çalışmalarının yapıldığı ifade edildi.

YAŞAM ÜÇGENİ
Açıklamada, Konya'daki enkaz bölgesinde yapılan çalışmalar şu şekilde anlatıldı: "Betonarme binalar, içlerinde bulunan demir donatıdan dolayı parçalı olarak kırılmaktadır. Ev veya işyerinde bulunan oturma grubu, yatak, buzdolabı, çamaşır makinesi, sağlam yapılı, ağırlık merkezi düşük ev eşyaları gibi malzemeler çoğu zaman üzerlerine yıkılan tavan, duvar, kiriş gibi yapıları kısmen de olsa taşıyabilmektedir. Kazazedelerin bu eşyaların yanında olması, yaşama şanslarını olasılık hesapları dahilinde artırmaktadır. Üzerlerindeki yapıları taşıyabilen eşyalar ile yıkıntı arasında üçgene benzer bir boşluk oluşur. Bu boşluğa yaşam üçgeni - hayat boşluğu denilmektedir. Çoğu zaman çok hassas dengelerde oluşan yaşam üçgeni, enkazın üstünde oluşabilecek ağır vibrasyondan dolayı doğrudan etkilenebilmektedir. Yukarıdaki yükü kaldıran eşyalar kayabileceği gibi kazazedelerin bulunduğu bu noktalarda betonun ufalanmasıyla oluşabilecek toz kütlesinde artış da söz konusu olabilmektedir. Bunun sonucunda da kazazede ya daha çok sıkışır ya da bulunduğu ortamda artan tozdan dolayı nefes alamaz duruma gelebilir. Bunların sadece birer olasılık olduğu, ancak aşağıda ne olduğunu bilmeden çalışan ekiplerin bütün kurgularını olasılıkları göz önüne alarak yaptığı unutulmamalıdır."

Bu nedenle enkazlarda özellikle paletli ve darbeli iş makinaları, ağır delme makinalarının, yaratacakları aşırı titreşim yüzünden tercih edilmemesi gerektiğini belirten AKUT yetkilileri, "Bu tür iş makinalarının yaratacağı şiddetli vibrasyon istenmeyen olayların oluaysak, çalışan bütün arkadaşların emeklerine sşmasına, yine bir olasılık olarak yol açabilir. Genel olarak mobil vinçler, enkaza düşey eksende göreceli olarak düşük ve kabul edilebilir bir baskı ile sadece kontrollü kaldırma işlemi için kullanılır. Enkaz altında kalan kazazedeler, eğer kanama veya hayati organlara doğrudan bir tehdit yok ise rahatlıkla 4 gün boyunca yaşayabilmektedirler" ifadelerini kullandı.

AĞIR DELİCİ VE KIRICI EKİPMANLARIN KULLANILMASI
Açıklamada, enkaz bölgesindeki ekiplerin, ellerinden gelen en büyük çabayı ortaya koyarak enkaz altında kalan vatandaşlara ulaşmaya çalıştıkları ifade edildi. Enkazlarda veya enkaz yakınlarında, paletli ağır iş makinalarının ve hidrolik ağır delici ve kırıcı ekipmanların kullanılması sırasında oluşabilecek çevresel etkilerin fazlalığına dikkat çekilerek, "Fakat bu tartışmaya yol açan ve bütün uyarılarımıza rağmen durdurulmayan paletli-darbeli kırıcı ile daha 21. saatte yapılan söz konusu müdahale AKUT'un kurumsal olarak bugüne kadar edindiği deneyimler ile eğitim ve müdahale sistemlerine uymamaktadır. Eğitim sistem ve politikalarını, Türkiye gerçeklerini de göz önüne alarak uluslararası disiplin ve kurallar çerçevesinde gerçekleştirmekten hiçbir zaman ödün vermeyen kurumumuz, bu titizliğiyledir ki Birleşmiş Milletler'e bağlı çalışan İnsani Yardım ve Afet Müdahale Ekibi - INSARAG'ın (International Search and Advisery Group) bünyesine yıllar önce dahil edilmiştir. Ortaya çıkan felaketin üstünden en az 48 saat geçmeden ağır iş makinalarının enkaz alanına sokulması gerek enkaz altında sağ kalanlar, gerekse arama kurtarma çalışmalarını yürüten ilk müdahale ekipleri açısından ciddi sorunlar yaratabilir. İş makinalarının çalışacağı zeminin sağlam olması öncelikli konudur. Enkaz, hareketli ve dayanımı son derece hassas dengelere bağlı sabit olmayan bir yığıntıdır. İlk 48 saat sonunda enkaz alanında çalıştırılması düşünülen araçlar enkazın etrafındaki molozu temizlemek ve enkaz üstündeki ağır plakaların alınması amacıyla kullanılmalıdır. Bu işlemler yürütülürken ağır makinaların yanal ve düşey darbe etkisi yaratmayacak şekilde yönlendirilmesi ve enkaz çevresinde ani sarsıntılar veya sürekli titreşimler yaratmaması son derece önemlidir. Enkaz üstünden ağır plakalar alınırken, plakaya bağlı elektrik veya havalandırma tesisatları gibi teknik aksamlar, ağır iş makinaları tarafından sürüklenmemeli veya koparılmamalıdır" denildi.

1996 yılında kurulan AKUT'un, yurt içi ve yurt dışı, toplam 162 arama kurtarma görevinde 700'e yakın insanı canlı olarak kurtardığı açıklandı.

Haberin Devamı