Gazete Vatan Logo

AKP'de kadın isyanı

İşkence ve tecavüz sanığı polis şefi Selim Ay’ın terfisi kızdırdı. Böhürler susma orucunda

AKP'nin son MKYK(Merkez Karar Yönetim Kurulu) toplantısında, işkence ve tecavüz olaylarından Türkiye’yi üç kez mahkum ettiren polis şefi Sedat Selim Ay’ın terfi alması ve Şemdinli’de yaşanan olayları Ayşe Böhürler ve Ayşenur Bahçekapılı'nın gündeme getirmesiyle başlayan tartışma büyüyor.

Böhürler Yeni Şafak'taki köşesinde 'Susma orucu'na girdiğini açıklarken tartışmanın basına yansıması Bahçekapılı'yı kızdırdı. İddialara göre Böhürler'in de aralarında bulunduğu kadın üyeler İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'e tepki gösterdi.

Basına yansıyan iddialara göre son MKYK toplantısında söz alan Ayşe Böhürler, Ay'ın terfi etmesini de eleştirdi. Şahin'in işkence ve tecavüzün iddia olduğunu, Ay'ın bu konuda bir mahkumiyetinin bulunmadığını söylemesi üzerine hiçbir kadının tecavüze uğramadığı halde tecavüze uğradığını "telaffuz" edemeyeceğini vurgulayan Böhürler, yasal engel olmasa da böyle bir atamayı doğru bulmadığını söyledi.

Günlerdir Şemdinli’de yaşanan çatışmalara da değinen Böhürler, “Şemdinli’de pek çok ölüm olduğu iddia ediliyor” dedi. Bunun üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan devreye girerek “Yok öyle bir şey. Kaynağın Fırat Haber Ajansı mı?” diye çıkıştı ve parti tüzüğündeki kurul üyelerinin parti politikalarına sahip çıkmasını öngören hükümleri hatırlattı. Partinin kurucuları arasında yer alan Böhürler ise "Sayın Başbakanım, yazanlar arasında ben de olduğum için tüzüğü çok iyi biliyorum. Anladığım kadarıyla burası görüşlerimizi açıklayacağımız bir yer olmaktan çıkmış. O nedenle susuyorum" diyerek mikrofonu kapattı.
Bu sözler üzerine salonda buz gibi bir hava eserken Böhürler dün gazetedeki köşesinden de 'Susma' kararını açıkladı.

"SUSMA ORUCU"

Böhürler önceki gün köşe yazısının son bölümünün başlığını "Asayiş Berkemal!" olarak attı. Böhürler yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Her ne kadar İslam alimleri, Meryem suresi 26. Ayette geçen Hz. Meryem'in Allah'ın tavsiyesi olan 'susma orucunun' tek başına ibadet olmayacağını söyleseler de, bugünlerde canım fena halde 'susma orucu' tutmak istiyor. Kör, sağır, dilsiz olmayı yasaklayan bir dine mensup olup gördüklerimizi işittiklerimizi ifade etmemek arasında çelişkiler yaşarken en iyisi ibadet kabul edilmese de susma orucu tutmak!"

VATAN'ın ulaştığı ve basına yansıyan iddiaları sorduğu Böhürler, konuyla ilgili konuşmayacağını belirterek, kararının yeni olmadığını söyledi.

BAHÇEKAPILI: "SİYASİ AHLAKIM BUDUR"

Son MKYK'da yaşananların ardından gözlerin çevrildiği bir başka isim de AKP Grup Başkanvekili, MKYK üyesi Ayşenur Bahçekapılı oldu. Bahçekapılı'nın da Böhürler gibi işkence hükümlüsü polis şefi Sedat Ay'ın atanmasını eleştirdiği, Başbakan Erdoğan'ın da Bahçekapılı'ya kızarak Selim Ay'ın yaptıklarının 14 yıl sonra tartışılmasını "manidar" için manidar bulduğunu söylediği yine basına yansıyan bir başka iddia oldu. Bahçekapılı VATAN'ın sorusu üzerine toplantıda yaşananların dışarı aktarılmasına tepki göstererek "O konularla ilgili asla konuşmam. Son derece tepkiliyim. Sadece şunu söyleyeyim: MKYK veya MKY olsun bu toplantılarda orada konuşulanların orada kalması gerekir. Benim siyasi ahlak anlayışım, siyaset anlayışım budur" ifadesini kullandı.


ÇAKIR: BİZ DİNDARLAR HERGÜN DÖVÜLÜYORUZ

Böhürler ve Bahçelikapılı'nın MKYK toplantısında dile getirdikleri Ay'ın terfisiyle ilgili rahatsızlık, Başbakan Erdoğan'ın önceki gün katıldığı canlı yayında da gündeme geldi. Başörtülü Star Gazetesi yazarı Elif Çakır, Başbakan'a "Eski Türkiye'de işkence bir nevi sorgulama usulüydü. Sizler de işkenceye sıfır tolerans dediniz. Bu bağlamda geçmişinde tecavüz olan Sedat Selim Ay Emniyet'te önemli bir birimin başına getirildi. Bunun üzerinden iktidar ve iktidarın üzetinden biz dindarlar hergün 'bir işkenceciye sahip çıkıyorsunuz' diye dövülüyoruz" dedi.

ERDOĞAN: KAÇ YIL GEÇMİŞ... YEDİRMEYİZ

Başbakan Erdoğan da, Çakır'ın sorusu üzerine İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevine atanan
Emniyet Müdürü Sedat Selim Ay’a ilişkin de, bu kişinin davalarda suçlu bulunmadığını, mahkumiyetinin de olmadığını belirtti.
Erdoğan, ”Kaç yıl geçmiş? 14 yıl geçmiş ve 14 yıl içinde bu yazıları yazmayanlar, bu arkadaşımızla ilgili,’işkence yapmıştır, şunu yapmıştır, bunu yapmıştır’ diye yazmayanlar, hele hele Diyarbakır gibi terörün kol gezdiği bir ilde görev yaparken bu tür yazıları yazmayanlar, İstanbul’a gelince neden rahatsız oldular, sormak lazım” dedi.
Sedat Selim Ay’ın dosyasına bakıldığını da ifade eden Erdoğan, ”Biz, bazı medya grupları bunları yazacak diye polisimizi, terörle mücadele etmiş bir arkadaşımızı onlara yedirtmeyiz” dedi.
Programa katılan gazetecilerden Sabah Yazarı Sevilay Yükselir de Başbakan'a "Gerçekten işkenceci olduğuna inanırsanız orada tutmaya devam eder misiniz?” sorusunu yöneltti. Bu soruya da ”Orada değil meslekte tutmayız” yanıtını veren Erdoğan, konuyla ilgili ismi geçen kişinin terör örgütünün bir mensubu olduğunu ve pişmanlıktan istifade ettiğini, ardından işkence ile ortaya çıktığını
anlattı.



Haberin Devamı