ALMANYA’DAKİ Deniz Feneri davasında asıl faillerden biri olarak ismi geçen RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın malvarlığı büyüteç altına alınıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile harekete geçen MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) Başkanlığı, “Deniz Feneri” soruşturmasında adları geçen Akman’ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin mal varlıkları ile varsa ortağı oldukları şirketlerin mal varlıklarına ilişkin inceleme başlattı. İnceleme kararıyla birlikte Akman’ın Ankara’nın en gözde alışveriş merkezlerinden biri olan Armada’daki hisseleri el konma riskiyle karşı karşıya kaldı. 
Türkiye’de “Deniz Feneri” soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan’ın yazısı üzerine, soruşturmada adları geçen RTÜK Başkanı Akman, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, kanalın yönetim kurulu üyeleri İsmail Karahan ve Mustafa Çelik ve şirket ortağı Harun Kapuyoldaş ile Almanya’daki Deniz Feneri Derneği yöneticisi Mehmet Gürhan’ın kişisel mal varlıkları ile bu kişilerin varsa ortağı oldukları şirketlerin mal varlıklarının incelenmesini istedi. MASAK’ın incelemeyi “Suç gelirlerinin aklanması” çerçevesinde yürüttüğü öğrenildi. Soruşturmanın bu kapsamda yürütülüyor olması, Akman başta olmak üzere hakkında soruşturma yürütülen 6 kişi açısından ciddi sonuçlar taşıyor. MASAK’ın soruşturmasına dayanak olan “Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkında kanun” MASAK’a, suçun işlendiğine dair somut tespit olmaması ve ancak “kuvvetli şüphe bulunması” halinde bile tüm malvarlığına el koyma yetkisi veriyor. Yasanın 17. maddesi şöyle: “... suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunan hallerde 5271 sayılı CMK’nınn 128. maddesindeki usûle göre malvarlığı değerlerine el konulabilir.”
