Gazete Vatan Logo

Akdoğan’dan Kaplan’a yanıt!

TBMM bütçe görüşmeleri sırasında söz alan HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın, ’Sapanın cezası 4 sene, tabancanın cezası 1 sene. Sizin hükümet kuş mudur korkuyor’ sözlerini eleştiren Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Hükümet kuş değil koyun da değil. Hiç bir vatandaşımızı tek bir vatandaşımızı hiçbir kesimi, hiçbir örgüte ezdirmeyiz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Meclis’te görüşülmesine devam edilen 2015 yılı Bütçe Kanunu tasarısı görüşmelerinde konuştu. Basın özgürlüğü konusuna değinen Akdoğan, "Siyaset, medya, iktidar, medya, sermaye medya ilişkileri bütün dünyada sorunlu bir alandır. Bu ilişkiyi sağlıklı bir şekilde tesis etmemiz demokrasinin güç kazanması için büyük bir gerekliliktir. Sadece siyaset üzerine spotları çevirmek, sadece iktidara ayna tutmak yetmez. Medyayı da masaya yatırmak, muhalefet medya ilişkisini de irdelemek gerekir" dedi.

27 MAYIS 12 EYLÜL 28 ŞUBAT REJİMLERİNİN BÜLTENİ GİBİ KENDİSİNİ KONUMLANDIRAN MEDYA

Medya eleştirisi yapan Yalçın Akdoğan, "Medya aynı parametrelerle hareket etmeyi sürdürüyor. Silahların gölgesinde manşet atan, darbelere ve vesayetçi anlayışlara alkış tutan, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat rejimlerinin bülteni gibi kendisini konumlandıran medya, 27 Nisan’da da, 17 Aralık’ta da bu görünümden kurtulamadı. Topyekün savaş manşetleri atan, seçilmiş iktidarlara karşı seferberlik ilan eden hükümet kurup, hükümet yıkmayı asli pozisyonu gören medya anlayışı, demokrasinin altını oyarken, demokrasi nutukları atmaktan da geri durmadı" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ANCAK BASIN AHLAKI İLE BİRLİKTE BİR ANLAM TAŞIR

Basın özgürlüğünün, basın ahlakı ile birlikte anlam taşıyacağını vurgulayan Başbakan Yardımcısı Akdoğan şunları söyledi: "Basın özgürlüğü ancak basın ahlakı ile birlikte bir anlam taşır. Basın ahlakının hiçe sayıldığı bir ortamda basın özgürlüğü gelişmez. Sayın Oktay Ekşi, Basın Konseyi’nin uzun süre başkanlığını yaptı. Konsey, basın meslek ilkeleri diye bazı unsurlar açıklandı. Acaba bu düsturlara ne kadar riayet ediliyor. Basında itibar cellatlığı, yargısız infaz, kişilik suikastları sıradan bir hal almadı mı acaba."

Haberin Devamı

BASIN AHLAKINDA KAÇINCI SIRADA OLDUĞUNA DA BAKMAK GEREKİR

Basın özgürlüğü için basın ahlakının da olması gerektiğini söyleyen Yalçın Akdoğan, "Kişisel onur ve itibarı korumak, toplumsal fayda ve ulusal menfaatleri korumak basının ahlaki hükümlülüğüdür. Eğer siz bunları her gün ayaklar altına alıyorsanız, özgürlükten kastınız daha fazla küfür, yargısız infaz yapmaksa bu basın özgürlüğü değildir. Basın özgürlüğünde kaçıncı sırada olunduğuna anlam kazandırmak için basın ahlakında kaçıncı sırada olduğuna da bakmak gerekir. Bu ikisi birlikte yürümek durumundadır. Medya yasama yürütme veya yargının yerini alamaz. Bu kurumlara efendilik taslayamaz. Biz manşetlerle çarpışa çarpışa iktidar olduk. Ne basının tezahüratların dan korkarız ne de yalan haberlerine aldırış ederiz. Kimseyi susturmak gibi bir derdimiz de yok" dedi.

BİR GAZETEDEN BAŞKA BİR GAZETEYE GİTTİ DİYE KIYAMET KOPARILIYOR

Basın mensuplarının sorunlarına da değinen Akdoğan, "Açın bakın, yandaş denen gazete sayı kaç tane, hükümeti yerden yere vuran gazete kaç tane. 10 binlerce lira maaş alan medya baronları için yatıp kalkıp gündem yapanlar, acaba niçin bin lira maaş ile kayıt dışı çalıştırılıp kapıya konulup basın emekçilerinin meselelerini hiç gündeme taşımazlar. Bir gazeteden başka bir gazeteye gitti diye kıyamet koparılıyor. Basında bugün çok ciddi problemler var. Kayıt dışı çalıştırılanlar 500-1000 liraya çalıştırılıp maaşları verilmeyen kapıya konan sendikasız çalıştırılan insanlar var" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

MEDYA NE İKTİDARIN NE MUHALEFETİN SÖZCÜSÜ OLMALIDIR

Basının hakikatin ve milletin sözcüsü olması gerektiğini belirten Yalçın Akdoğan, "Medya ne iktidarın ne muhalefetin sözcüsü olmalıdır. Yalnızca milletin ve hakikatin sözcüsü olmalıdır. Türkiye’nin ulusal çıkarlarını, birlik ve bütünlüğünü milli güvenliğini tehdit eden uluslararası algı operasyonlarında maalesef yine medya kullanılıyor. Bizim yaptığımız meşru müdafaadır" dedi.

Haberin Devamı

HÜKÜMET KUŞ DEĞİL KOYUN DA DEĞİL HİÇ BİR VATANDAŞIMIZI HİÇBİR ÖRGÜTE EZDİRMEYİZ

HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş ve Ali Babacan’a sapanı gösterip, ’Sapanın cezası 4 sene, tabancanın cezası 1 sene. Sizin hükümet kuş mudur korkuyor’ sözlerini sert bir dille eleştiren Yalçın Akdoğan şunları söyledi: "Hükümet kuş değil koyun da değil. Hiç bir vatandaşımızı tek bir vatandaşımızı hiçbir kesimi, hiçbir örgüte ezdirmeyiz. Bunun adı ne olursa olsun. Kamu düzeni ve güvenliği konusunda ne yapılaması gerekiyorsa, bu demokrasi ve hukuk çerçevesi içerisinde yapılacak. Ayrıca çelik çomak oyunu oynanmıyor. Bir sürü insan hayatını kaybetti. Konu can ise daha dikkatli olmak gerekiyor. Bu molotofun cezası daha fazla gidip bomba mı kullansın. Bomba kullanacaklar gibi bir takım laflar ediliyor Bu bir espri ise böyle bir espri olmaz. Bir teşvik veya tehdit ise bu da yanlıştır. Bu tür tehditlere de pabuç bırakmayız."

GETİRDİĞİNİZ GÜVENLİK PAKETİ İLE SIKIYÖNETİM, OLAĞANÜSTÜ HAL YETKİLERİ İSTİYORSUNUZ

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın eleştirileri üzerine söz alan HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "Bu ülkede 30 yıl çok acı olaylar yaşandı. Yakın zamanda gezi olaylarında çok acı olaylar yaşandı. İnsanların kafasında gaz kapsülleri patlatıldı. Fişeklerle devrildi. 6-7 Ekim olaylarında 36 insanımızı sayarım, polis, jandarma, korucu, milis ve şey tarafından öldürüldü. Hükümetin görevi hukuku işletmektir. Eğer 36 kişi için hiçbir işlem yapmamışsa hükümet, burada muhalefeti eleştirme hakkı var. Getirdiğiniz güvenlik paketi ile sıkıyönetim, olağanüstü hal yetkileri istiyorsunuz. Bu anayasal bir değişiklik gerektiriyor" dedi.

FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİ HÜKÜMET BİLİYORSA, YARGIYA ÇIKARILSIN KİM KİMİ ÖLDÜRDÜ?

Faili meçhul cinayetleri hükümet biliyorsa ortaya çıkarılsın diyen Hasip Kaplan, "Bugün cumhurbaşkanı yaptığı konuşmada, paralel faili meçhul cinayetler işlemiştir. Biliyoruz. Hükümet biliyorsa, yargıya çıkarılsın. Kim işledi? Kim kimi öldürdü? Çıkarma göreviniz var" ifadelerini kullandı.

SİZ AKKURT MUSUNUZ SAYIN AKDOĞAN?

Barış sürecinin bu dille yürümeyeceğini söyleyen Hasip Kaplan, "Biz koyun değiliz diyorsunuz. Siz Akkurt musunuz Sayın Akdoğan? Siz Akkurt mu olmak istiyorsunuz. Barış süreci bu dille yürümez. Sizin dilinizi çözüm sürecinde daha dikkatli kullanmanız gerekiyor. Siz koyun değil, şu politikalarınız Akkurt politikalarıdır. Bu tehlikelidir" diye konuştu.