Akdoğan, cemaat malları için uyardı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan; vatandaşlar ile şirket ve vakıfları Gülen cemaatinin mallarını almama konusunda uyardı ve bunun "kara para aklamak" anlamına geldiğini söyledi
Akdoğan, "Suça ortak olmak, teröre destek vermek anlamına gelir. Devam eden soruşturmalar, bu şirketler üzerinden o şahıslara da uzanır. Buna karşı iyi niyetli olarak vatandaşlarımızı uyarıyoruz, ister bu şekilde gerçekten alsınlar, ister muvazaa bir işbirliğinin içine girmiş olsunlar, diğer bir oyunları da birtakım farklı vakıflara, derneklere, cemaatlere birtakım malları devrederek, bu soruşturmaların onlara da uzanmasını sağlamak ve devlet sanki onlara karşı bir işin içindeymiş gibi göstermeye çalışmak. Bu oyuna da kimse gelmemelidir" dedi.
Bütün müsteşarlar katıldı
Paralel Devlet Yapılanmasıyla Mücadele Toplantısı, dün Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın başkanlığında Başbakanlık merkez binasında yapıldı. Toplantıya; Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ebubekir Şahin, AB Bakanlığı Müsteşarı Rauf Engin Soysal, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Ersan Aslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, ekonomi bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Gençlik ve spor Bakanlığı Müsteşarı Faruk Özçelik, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Nusret Yazıcı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Cenap Aşçı, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altınok, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Cüneyd Düzyol, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ali Şahin, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Seyit Ahmet Baş, Milli eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı Sezai Bostancı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Akif Özkaldı, sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarkan Alpay, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Özkan Poyraz, Hazine Müsteşar Yardımcısı Taşkın Temiz ile Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir katıldı.
Şebeke tarumar edildi
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, toplantının başlangıcında açıklamada bulundu. Akdoğan, şunları söyledi:
"Adeta şer üçgenine dönüştükleri alanlarda şebeke tarumar edilmiştir ancak bu örgütün devlet içindeki gizli gücü tamamen tasfiye edilmemiştir. Devletimizin tüm kurumlarının bir seferberlik ruhuyla bu gücü etkisizleştirmesi ve sisteme verdikleri zararı tamamen ortadan kaldırılması çok büyük önem taşımaktadır. Bu örgütün lider kadroları ve illegal sorumluları büyük ölçüde yurt dışına kaçmış durumda. Yargı süreçlerinin kendilerine uzanacağını düşünenler de adaletin pençesine yakalanmamak için yurt dışına kaçıyorlar. PDY örgütü şu anda yurt dışında Türkiye karşıtı cephenin neferi olmuş, Türkiye düşmanlarıyla şer ittifakına girmiştir. Bu örgütün elemanları, Türkiye'ye karşı algı operasyonları içinde faaliyet göstermektedir. 7 Haziran'dan sonra nasıl PKK, DHKP/C, DEAŞ gibi terör örgütleri eş zamanlı olarak saldırıya geçtiyse paralel örgüt de bu saldırının bir parçası olmuştur. Farklı taktik ve stratejilerle ayakta kalmaya çalıştıklarını biliyoruz. Şirketleri, mal ve mülkleri satarak yurt dışına kaçırmaya çalıştıkları, farklı isimlerle adeta bukalemun gibi tutunmaya çalıştıklarını görüyoruz."
"Kara para" uyarısı
Akdoğan, bu örgütün mallarını almanın "kara para aklamak" manasına geldiğini belirterek, şöyle devma etti:
Suça ortak olmak, teröre destek vermek anlamına gelir. Devam eden soruşturmalar, bu şirketler üzerinden o şahıslara da uzanır. Buna karşı iyi niyetli olarak vatandaşlarımızı uyarıyoruz, ister bu şekilde gerçekten alsınlar, ister muvazaa bir işbirliğinin içine girmiş olsunlar, diğer bir oyunları da birtakım farklı vakıflara, derneklere, cemaatlere birtakım malları devrederek, bu soruşturmaların onlara da uzanmasını sağlamak ve devlet sanki onlara karşı bir işin içindeymiş gibi göstermeye çalışmak. Bu oyuna da kimse gelmemelidir. Bu oyunlara bilerek veya bilmeyerek alet olanlar devam eden soruşturmalar bağlamında hukuki açıdan sorumluluktan kurtulamazlar. Tüm illegal örgütlerle mücadele devletin görevidir. Bu mücadeleyi adaleti ve hakkaniyetle gözeterek devam ettiriyoruz. Adalet hak edene hak ettiğini vermek demektir. Adaletin gereği açık haksızlıklar ve hukuksuzlar karşısında gerekenin yapılmasıdır. Bunların yaptıklarını kimileri günah, kimileri ayıp görebilir. Ama devlet suçla ilgilenmektedir. Açık, aleni suç vardır ortada. Devlet elbette bunun üzerine gitmektedir ve gidecektir. Bu mücadele, hukuk içinde, sapla samanı karıştırmadan, büyük bir hassasiyetle devam etmektedir.
Rehavet yok
Bir hususu da özellikle vurgulamak istiyorum; Ak Parti'nin kongresi var, işte yeni bir hükümet kurulacak, geçiş süreci, 'acaba bu mücadelede bir duraksama, bir rehavet oluşur mu' diye birileri de ümitlenmesin, hükümetimiz görevimizin başındadır ve bu mücadele bu süreçte de aynı kararlılıkla devam etmektedir. Nasıl bugünlerde PKK terörüyle ciddi bir mücadele yürütülüyorsa, operasyonlar yapılıyorsa aynı şekilde bu örgüte karşı da mücadele hız kesmeden sürdürülecektir."