AK Partili Külünk'ten rektörlere: Kendinize gelin
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, İzmir'de yaptığı konuşmada rektörlere seslenerek; "Kendinize gelin. Koruduğunuz ve kolladığınız adamlara dikkat edin. İzmir'deki cumhuriyet savcılarına teşekkür ediyorum. İzmir'deki her gelişmeyi dikkatle takip ediyorum. Her şeyden haberim var çünkü bu örgütün İzmir'de vücut bulması rastlantı değil" dedi.
Memur-Sen İzmir İl Temsilciliği tarafından düzenlenen ve AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün konuşmacı olarak katıldığı, '15 Temmuz Milletin Zaferi ve Devletin Yeniden Yapılandırılması' başlıklı söyleşi Sabancı Kültür Sarayı'nda yapıldı. Söyleşiye Külünk'ün yanı sıra İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Başkanı (İSTOK) Halit Çelik, AK Parti il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, Memur-Sen'e bağlı sendika başkanları, çok sayıda sendikalı ve vatandaşlar katıldı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, 15 Temmuz darbe girişimi ile devlet, bağımsızlık, vatan, bayrak, demokrasi, ezan, egemenliğin millete ait olması gibi başlıkların hedeflendiğini belirterek, 15 Temmuz darbe girişiminin 28 Şubat'ın bir devamı olduğunu öne sürdü. Külünk, "Devleti çökertip manda terk anlayışla devleti teslim almak hedeflenmiştir. 15 ile iç savaşın bu topraklara yaşatılması ve Erdoğan'ın şehit edilmesi istenmiştir. Bu kalkışma gece 3'te olsaydı ne olacaktı? Türkiye doğrudan bir iç savaşa girecekti. Bu iç savaşın hedefi nüfusun üçte birinin yok edilmesiydi. O gece başarılı olsalardı Doğu ve Güneydoğu'da 28 Şubat sürecini tamamlayacaklardı. 28 Şubat tamamlanamayan bir operasyondur, 15 Temmuz da bunun devamıdır. 15 Temmuz gerçekleşmiş olsaydı en büyük katliam PKK ve IŞİD tarafından Müslüman Kürtlere yapılacaktı. Bu tarafta da Alevi-Sünni çatışmasını tahrik edecek ve laik-antilaik tartışmasını derinleştireceklerdi. O gece o kalkınmanın stratejik hedefi devleti topyekün çökertmekti. Dünya beşten büyüktür demeyen, Afrika'daki yoksulluğa itiraz etmeyen, Ortadoğu'daki acıya ve zülme itiraz etmeyecek bir Ankara kurmaktı hedefleri. Erdoğan, Atatürk'ün milli bağımsızlık çizgisinde mücadele verdiği için tasfiye edilmek isteniyor. Türkiye'ye hakim olabilselerdi tüm dünyaya hakim olabileceklerdi" diye konuştu
İZMİR'E FETÖ İLE MÜCADELE ÇAĞRISI
Külünk, İzmir'de rektörlere seslenerek, şunları söyledi: "Bu örgütün bir de sivil uzantıları var kamu bürokrasisinde, eğitim hayatında. Rektörlere sesleniyorum; Kendinize gelin. Koruduğunuz ve kolladığınız adamlara dikkat edin. İzmir'deki cumhuriyet savcılarına teşekkür ediyorum. İzmir'deki her gelişmeyi dikkatle takip ediyorum. Her şeyden haberim var çünkü bu örgütün İzmir'de vücut bulması rastlantı değil. Onun için İzmir'deki FETÖ ile mücadele konusunda herkese çok iş düşüyor. Okul arkadaşı, iş arkadaşı olmak bağımsızlığınızdan, Türkiye'den daha mı kıymetli? 15 Temmuz'un on saatte bitmesi sizi kandırmasın. Bu örgütün arkasındaki kirli emelleri anlayabilmek için 15 Temmuz'un 3 ay mı sürmesi gerekiyordu? Şehirlerin yakılıp yıkılması mı gerekiyordu? Hala gaflet içerisinde olanlar; her yer kan gölü olsaydı mı anlayacaktınız bu örgütü. Hala bunları koruyan ve unutturmak isteyen var. Hala bunlarla Türkiye'de kol kola yürümeyi düşünenler var. Erdoğan, bu ülkenin milli bağımsızlık lideri. Bu örgüt görülenden daha derin bir örgüt. Bilindik örgütlere benzemeyen bir yapısı var. Gizlenme kabiliyeti, kendini yok etme kabiliyeti var. Karşılıklı yazışmalar anında kendini imha ediyor. Böyle bir örgüt uluslararası istihbarat örgütlerinin kontrolünde olmadan bunu başarabilir mi? Türkiye, Erdoğan ile 15 Temmuz'da milli bağımsızlığı ilan etti."