Ömer Çelik'ten önemli açıklamalar! Yunanistan'ın hamlesine çok sert yanıt

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) devam ederken, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ankara'da meydana gelen sel ve su baskınları nedeniyle yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet dileğinde bulunan Çelik, "Genç bir kardeşimiz, CHP Mamak Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı da vefat etti. Ailesi ve bütün CHP camiasına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Devletimiz, hükümetiz, tüm imkanlarıyla vatandaşımızın yaralarını sarmak için gereken gayreti gösterecektir. Zaten ilgili bakanlıklarımız, ilgili bakanlarımız sürekli sahadadır. Üzücü haberler, bugünlerde üst üste geldi. İtalya'da da bir helikopter kazasında Eczacıbaşı grubunun çalışanı 4 vatandaşımızı kaybettik. Allah'tan rahmet diliyoruz, Eczacıbaşı grubuna da başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz" ifadelerini kullandı.

'DİYARBAKIR ANNELERİ SÜREKLİ GÜNDEMİMİZDE'

AK Parti'li Çelik, çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan annelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda gerçekleştirdiği 'evlat nöneti'ne ilişkin, "Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti, 1016'ncı gününe girdi. Sadece evladını istediği için vicdan nöbeti tutan bu anneler, bin günü aşkın bir zamandır vicdan nöbetinde bir araya geliyor. Onlar, bizim de sürekli gündemimizde. İnşallah hepsinin evlatlarına kavuşacağı günlerin yakın olmasını temenni ediyoruz. Bunun için gayret ediyoruz. Bugün, genel başkanımız ve tüm MKYK üyelerimiz adına; Diyarbakır, Van, Muş, Hakkari, Şırnak ve İzmir'deki annelerimizi selamlıyoruz. Onların evlat nöbetini desteklediğimizi bir kere daha saygıyla ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

'DEAŞ VE PKK YAPILANMALARI ORTAYA ÇIKACAKTI'

Terörle mücadele operasyonlarına ilişkin konuşan Çelik, "Pençe- Kilit Operasyonu, yurt içindeki operasyonlar devam ediyor. Bu Türkiye'nin hiçbir şekilde taviz vermeyeceği ve dünyanın en meşru mücadelelerinden bir tanesidir. Eğer Türkiye, bu mücadeleyi vermeseydi hemen sınırının yakınında DEAŞ'ın, PKK'nın bir takım terör devletçikleri, bir takım terör yapılanmaları ortaya çıkacaktı. Bu gayri meşru yapılanmaların hiçbir şekilde mümkün olmayacağını, herhangi bir şekilde sınırımıza yakın bir bölgede böyle yapılanmalara izin vermeyeceğimizi, herhangi bir terör örgütü sembolünü buraya astırmayacağımızı defalarca ifade etmiştik. Yine bu iradenin devamı olarak Cumhurbaşkanımızın 'bir gece ansızın gelebiliriz' mottosunda ifade edildiği gibi buna karşı 7 gün 24 saat esasına göre en kararlı mücadele veriliyor" açıklamasında bulundu.

'NEDEN ENDİŞELİ OLDUKLARINI ANLAMIŞ DEĞİLİZ'

Terörle mücadele operasyonlarında, en üzücü ve dikkat çekici noktanın diğer ülkelerden gelen 'endişeliyiz' açıklamaları olduğuna dikkat çeken Çelik, "Türkiye, ne zaman terörle mücadeleyle ilgili yeni bir aşamaya gelse ya da yeni bir operasyon yapacağından bahsetse müttefiklerimiz, özellikle demokrasi ile yönetilen ülkelerden 'endişeliyiz' diye bir açıklama geliyor. Bugüne kadar neden dolayı endişeli olduklarını anlamış değiliz. Tam tersine bu operasyonları, demokrasinin geleceği için demokratik dünyanın, hür dünyanın geleceği için desteklemeleri gerekir. Biz bunu şöyle okuyoruz; eğer herhangi bir ülke Türkiye'nin sınırlarını korumak, içindeki ve dışındaki terör unsurlarına mücadele etmek için koyduğu bu irade karşısında 'endişeliyiz' diyorsa biz, o ülkenin mücadele ettiğimiz terör örgütlerinden bir tanesini, kendisi için bir vekalet savaşında enstrüman, araç olarak kullandığını düşünüyoruz" dedi.

'YUNANİSTAN'IN PROPAGANDA MEKANİZMASI FAALİYETE GEÇTİ'

Çelik, Efes 2022 Tatbikatı'nın büyük katılımlı ve geniş çaplı bir tatbikat olarak gerçekleştiğini ifade ederek şunları söyledi:"Tatbikat, dünyanın birçok yerinde ses getirdi. Buraya katılan bakanlığımız ve bütün Silahlı Kuvvetler unsurlarımızı tebrik ediyoruz. Bu tatbikat vesilesiyle Ege Adaları'nın silahlandırılması konusunda Cumhurbaşkanımızın çok güçlü açıklamaları oldu. Burada Yunanistan'ın hem bu açıklamaları çarpıtan hem hukuku ihlal eden propaganda mekanizması bir kere daha faaliyete geçti. Her zaman şunu söylüyoruz; Yunanistan bizim komşumuz. Komşumuzla kendi meselelerimizi masada çözecek kabiliyete, tarihi birikime sahibiz ve diyaloğa açığız. Ama Yunanistan'ın sürekli olarak 3'üncü ülkeleri işin içine katması, hukuk ihlallerini bir fiili durum olarak gündeme getirmesi maalesef bu süreci olumlu istikamette ilerlemekten mani kılmaktadır. Adalar'ın silahlandırılmasıyla ilgili olarak esasında bu, Lozan Antlaşması'yla ve 1947 Paris Antlaşması'yla teminat altına alınmıştır. Ne zaman hukuka davet etsek, ne zaman bu meseleyi masada çözmekten bahsetsek maalesef Yunanistan bunu, 'işte komşumuzun saldırganlığı', 'Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu hayalleri' gibisinden aslı astarı olmayan bir takım propagandalara dönüştürmeye çalışıyor ki başka ülkelere mesaj vermek için."

'CUMHUR İTTİFAKI AÇISINDAN BU KONU NET'

Çelik, Haziran 2023'te yapılması planlanan seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olacağını söyleyerek, "Daha önce Sayın Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı’nın Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söylemişti. AK Parti adına da ben, bunun böyle olduğunu AK Parti açısından zaten aksinin tasarruf edilemeyeceğini defalarca ifade ettim. Bütün bunlara rağmen çıkıp çıkıp soruyorlar, 'adayınız kim' diye. En son Sayın Cumhurbaşkanımız, kendisi olduğunu ifade etti. Dolayısıyla Cumhur İttifakı açısından bu konu net ve berrak bir konudur. Karşımızdaki ittifak açısındansa bu konu, neredeyse bütün tartışmaların merkezinde yer alan bir konu. Bunun nasıl formüle edileceği konusunda her toplantıdan sonra bir tartışma başlıyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da partisinden gelen sözler ve davranışlar, hesaplaşmayla helalleşme arasındaki bir sarkaçta gelip gidiyor. Birileri helalleşme dediğinde öbür taraftan hesaplaşmacılar çıkıyor. Dolayısıyla mutlak ve net olmayan bir durum var" değerlendirmesini yaptı.

'HERKES BİRİNCİ SINIF VATANDAŞTIR'

"Hiçbir şekilde demokrasimize fayda sağlamayacak bir takım mezhep tartışmaları ve etnik kimlik tartışmalarına da şahit oluyoruz" diyen Çelik, şunları söyledi:"Türkiye'de herhangi makama aday olan birinin kimlik unsurunun tartışma yapılması, insan haklarına aykırı bir durumdur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes birinci sınıf vatandaştır. Herhangi bir kimsenin etnik kimliği üzerinden ötekileştirilmesine biz asla müsaade etmeyiz.  Orada bu tartışmanın böyle birkaç hafta arayla gündeme gelmesini ayıplıyoruz."

'BİLDİĞİNİZ NEFRET SİYASETİ'

Çelik, soruları kabul ettiği bölümde Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın CHP'den ihracının istenmesiyle ilgili, "CHP'nin iç meselesidir, ona karışmak istemem. Maalesef bu Belediye Başkanı, hiçbir partiye yakıştıramayacağımız şekilde üsluplarıyla gündeme geliyor. Özellikle, Avrupa aşırı sağının kullandığı şekilde nefret dilini çok kolay kullanabilen cinsiyetçi dili çok kolay kullanabilen ve eleştirildiği halde bunlarla da övünen birisi. Dolayıyla Avrupa'daki bu aşırı sağcıların, nefret siyasetinin arkasında olan isimlerin kullandığı üslubun, adeta fotokopisi gibisinden bir üslup kullanıyor. Kendisi bu üslubu da maalesef kendisinin ne kadar Atatürkçü ve anti emperyalist olduğuyla örtmeye çalışıyor. Tabi bunun Atatürkçülükle de bir ilgisi yok, anti emperyalizmle de alakası yok. Bu bildiğimiz Avrupa'daki aşırı sağın kullandığı nefret siyasetidir" dedi.

'AK PARTİ DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASI YÖNÜNDE OY KULLANACAK'

DBP'li milletvekilinin bir gösteride görevli polise yumruk atmasıyla ilgili Çelik, "Siz terör örgütüne propaganda yaptırmak için sürekli etkinlik düzenleyeceksiniz, güvenlik güçlerine karşı da saldırıda bulunacaksınız. Polis, hukuk çerçevesinde hareketsiz kalıyor. Öteki ise milletvekili dokunulmazlığının arkasına sığınıyor. O milletvekilinin dokunulmazlığıyla ilgili karar, Meclis'e geldiği zaman AK Parti kaldırılması yönünde oy kullanacaktır" açıklamasında bulundu.