Ak Parti hâlâ hakim HDP deparda
7 Haziran Genel Seçimlerinde 12 milletvekili çıkarakcak olan Şanlıurfa'da 2014 seçimlerindeki milletvekili dağılımı değişebilir. Şanlıurfa'da seçimin nabzını tutan Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş'a göre AK Parti 8, barajı geçmesi durumunda HDP ise 4 milletvekilini alabilir.
İşte Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş'ın Şanlıurfa'da seçimlerin nabzını tutuğu o yazısı:
Urfa bu genel seçimde çok kritik bir konumda; yarış AK Parti ile HDP arasında... Urfa ve civarında hâlâ Ak Parti’nin ağırlığı olsa da, HDP’nin oyları yukarı, Ak Parti’ninkinde aşağı trend var. Arkadan HDP’nin deparı başlamış...
Urfa’ya çok gelmiş gitmişliğim var; hatta kente “aşığım” diyebilirim. Bir yanda Harran, Halfeti gibi insanı ilk görüşte “çarpan” mekânlar, diğer yanda dünya tarihinin en erken dini ritüellerini gösteren (ve bu yüzden de bütün tarih tezlerini altüst eden) Göbeklitepe harabeleri... Mistisizm şehri.
Ama Urfa deyince sadece din ve muhafazakârlığı düşünmeyin. Evet, burası “peygamberler şehri” ve Doğu’da Ak Parti’nin “kalesi” konumunda. Belki şehre dışarıdan ilk bakışta “muhafazakârlık” öne çıkıyor.
Ancak yüzeyi biraz eşeleyin, bambaşka dinamikler var Urfa’da. Örneğin burası, aynı zamanda alışveriş merkezleri, son model arabaları, gıcır gıcır yolları ve geniş kaldırımlarıyla modern bir şehir. Zenginlik var. Urfa’da yükselen bir orta sınıf var. Ya da şu: Urfa, Arap, Kürt ve Türklerin bir arada huzur içinde yaşadığı kozmopolit bir yer. Ya da bir başka gerçek: Urfa, IŞİD’e doğrudan komşu olan tek ilimiz. Peki , şuna ne dersiniz: 1914 yılında nüfusunun 3’te biri Ermeni olup katliamların yoğun yaşandığı, ancak hâlâ Müslümanlaşmış Ermenileri barındıran bir şehir. Urfa, Türkiye’nin en fazla elektrik üreten ancak her gün elektrik kesintisi yaşayan ili. Ve en çarpıcısı: Urfa, Suriye iç savaşının başlangıcından bu yana en fazla göç alan, an itibariyle kamplar ve şehirdeki kayıtsız nüfusla500 bine yakın Suriyeli göçmeni barındıran kentimiz.
Yukarıda saydıklarımın tümü, 7 Haziran seçimleri öncesi şu ya da bu biçimde siyaseti şekillendiren unsurlar.
Ak Parti’nin Urfa’daki 13 yıldır devam eden hâkimiyeti, Ankara’dan gelen ciddi yatırımlar ve kentin efsanevi belediye başkanı Eşref Fakıbaba ile özdeşleşmişti. Ancak , 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Ak Parti’nin inatla Fakıbaba’yı aday göstermemesi ve buna karşın HDP’nin Osman Baydemir gibi güçlü bir isimle çıkması, dengeleri hafiften sarstı. Şimdilerde buna artan işsizlik, Kobani hassasiyeti ve kentte Suriyelilere yönelik dalga dalga yayılan tepkileri de eklerseniz, iktidar partisinin uzun vadede Urfa’yı “çantada keklik” görmemesi gerektiğini söyleyebiliriz. Anahtar “uzun vade” sözünde.
Baydemir etkileyici
Geçen hafta gittiğimde kente henüz cayır cayır sıcaklar basmamıştı. Bir sabah, Osman Baydemir’le buluşup Suruç köylerini turladık. Eski Diyarbakır belediye başkanının 2014’de “pat” diye bir kararla Urfa’ya belediye başkanı adayı olması, kendisi dahil herkesi şaşırtmıştı. Ama zamanla o Urfa’ya, Urfalı ona alışmış. Baydemir, medrese tedrisatından geçmiş ve iyi Kürtçe biliyor. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle, hem Kürt milliyetçisi hem de geleneksel kesimlere sıcak gelen bir üslubu var.
Ancak hiç kuşku yok ki “Diyanet” ve “Kâbe” tartışmaları, HDP’yi Urfa’da yıpratmış. Ak Parti’den HDP’ye dönen oylarda duraksama var. Esnaf dahi, “Ne gerek vardı” diyor.
Baydemir’le Kızılkuyu köyüne gidiyoruz. Köy eşrafı karşılıklı uzun bir sıra olarak dizilmiş, Baydemir’e sorular sormaya başlıyor. Arada önce ayran, sonra “mırra” ikramı var. Sohbet Kürtçe; neyse ki yanımdaki yaşlı amca bana simültane tercümeye başlıyor. Köylerde siyasi bilinç çok yüksek. Baydemir rahat, performansı etkileyici. Özetle, “Zaman bizim zamanımız. Biz Kürtler çok çektik. Artık Meclis’te olmalıyız” diyor. HDP’nin Diyanet teklifini ise “Devlet dinimize el koydu. Medreselerimiz kapandı. Dinimizden elini çeksin” diye ters köşe yapıyor. Sohbetlerinde kah Said-i Nursi’den, kah demokrasi kuramından örnek veriyor; ama her durumda Cuma namazını kaçırmıyor.
Çözüm sürecinde görev aldı
Aynı saatlerde AK Parti’nin Urfa adayı Mazhar Bağlı da Bozova köylerini dolaşıyor. Bağlı’yla buluşmak için Diyarbakır muhabirimiz Aziz Fidancı ile birlikte otobandan saptığımız Bozova tabelası, bizi bitmek bilmeyen ve berbat bir asfalta sokuyor. Yılanlar, inekler ve çukurlar derken randevumuz kaçıyor. (Daha sonra Urfa’dan başka bir yol daha olduğunu öğreniyoruz.)
O akşam Bağlı’yla Urfa’da oturduğumuzda, Göbeklipe’yle başlayıp günlük siyasete kadar uzun bir sohbetimiz oluyor. Ak Parti MKYK üyesi ve akademisyen kökenli Bağlı, çözüm sürecinde Ak Parti adına görev alan isimlerden. Genel merkezin bağrından geliyor olsa da aslen Halfetili. Seviyor Urfa’yı, köyleri. “12-0 olur Urfa’da” diye iddialı konuşuyor “HDP’nin barajı geçeceğini sanmıyorum. Biz de %45’in altına düşmeyiz.”
Benim görüştüğüm Urfalılar, siyasi görüşüne göre ya HDP’nin Diyanet çıkışını ya da Erdoğan’ın Kuran’la miting yapmasını eleştirdi. Urfa’da AK Parti siyasette hakim renk olmaya devam ediyor. Ancak HDP, hem Baydemir hem de İbrahim Ayhan (3 dönem il başkanı ve 4 yıl KCK tutuklusu) ve Dilek Öcalan gibi güçlü isimlerle geriden yetişmeye çalışıyor. İbrahim Ayhan, sadece ideolojik değil ekonomik konularda da getirdiği eleştirilerle Ak Parti’nin Urfa’daki “hizmet” başarısının ”makyaj” olduğunu söylüyor: “TÜİK verilerine göre 81 ilde eğitimde 79, sağlıkta 81’inciyiz. Seçmenin şikâyetleri arasında önce ekonomi, ardından çözüm süreci ve işsizlik geliyor.”
Yine de tahmin yürütmek gerekirse, Ak Parti’nin buradaki egemenliği bir dönem daha sürdürür derim.Urfa’da bir milyona yakın seçmen var. 2014 yerel seçimlerinde iktidar partisi geçerli oyların %60’ını, HDP %30’unu almıştı. Kentte %5-6 civarında CHP ve MHP oyu var.
Bu seçimde HDP barajı geçerse Urfa’nın çıkaracağı 12 milletvekilinden 8’i iktidar partisi, 4’ü HDP’ye düşer. HDP açısından sürpriz başarı, bu rakamı 5’e çıkartmak olur. HDP’nin barajı aşamaması durumunda ise, 11 vekil Ak Parti’ye geçer, ancak Susurluk skandalının kilit isimlerinden Sedat Bucak’ın kardeşi ve CHP 1. sıra Urfa adayı Ali Murat Bucak ya da yine aynı aşiretten bağımsız aday Fatih Bucak aradan çıkabilir.
Özetle, Urfa ve civarında hâlâ Ak Parti’nin ağırlığı olsa da, HDP’nin oyları yukarı, Ak Parti’ninkinde aşağı trend var. Arkadan depar başlamış.
Son gece liste dayatma hastalığı
Urfa’da seçim sath-ı mailinde hem Ak Parti, hem de HDP’nin aynı hastalıktan mustarip olduğu bir gerçekti. Tıp dilinde buna “Son Gece Kapalı Kapılar Ardında Genel Merkez’den Liste Dayatma Sendromu” deniliyor. Diyarbakır’da HDP, Urfa’da ise Ak Partililerden, “Listelerimiz çok kötü” şikâyetini dinliyorum. Adaylar yerelde değil Ankara’da belirleniyor, kimi zaman bambaşka illerden ithal ediliyor. Urfa’nın en ücra köylerinde bile seçmenin bilinç düzeyi gayet yüksek; ancak Ankara siyaseti inatla seçmene çocuk muamelesi yapıp önüne atama isimler koyuyor. Urfa’da iktidar açısından diğer sıkıntı, Suriyeli göçmenler konusu ve Gaziantep Valisi’yken 2014 yerel seçimlerinde Erdoğan tarafından Fakıbaba yerine aday gösterilen belediye başkanı Celalettin Güvenç’le ilgili şikâyetler. (Ak Parti’nin en büyük kozlarından şehrin popüler figürü Fakıbaba’nın 7. sırada olduğunu hatırlatalım.)