Ağladı, kıvırdı, polisi suçladı ama kıyamete kadar hapiste!
Karaman’daki 10 öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan öğretmen Muharrem Büyüktürk, 508 yıl 3 ay hapis cezası aldı. İyi hali görülürse 337 yıl sonra başka cezaevine nakledilecek...
Karaman’da bazı öğrencilere cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan Muharrem Büyüktürk, 508 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma, sanık Büyüktürk ile tanıkların ifadelerinin alınmasıyla tamamlandı. Karar öncesi gazeteciler de içeriye alındı. Kararı açıklayan mahkeme başkanı, sanığa, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “hürriyeti tahdit”, “kasten yaralama” ve “müstehcen görüntüleri izletme” suçlarından toplam 508 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında sınıf öğretmeniyken Muharrem Büyüktürk’ün 10 küçük mağdura farklı zamanlarda cinsel istismarda bulunduğu kanaatine vararak, Karaman Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açmıştı. Mahkeme, bazı öğrencilere istismarda bulunulduğu iddiasına ilişkin, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “hürriyeti tahdit”, “kasten yaralama” ve “müstehcen görüntüleri izletme” suçlarından hazırlanan iddianameyi kabul etmiş, sanık hakkında 600 yıla yakın hapis cezası istenmişti.
Çocuklar ve polisi suçladı
Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya gizlice getirilen Muharrem Büyüktürk ifadesini alan polislerin kendisine baskı yaptığını savundu, suçlamaları reddetti. Eşcinsel olmadığını söyleyen sanık öğretmen, “Çocukların sınav dönemlerinde, onları teselli etmek için yanlarına yatıyordum. Çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunmadım. Çocuklar kendi aralarındaki istismarı benim üzerime attı. Ailelerin ve çocukların olduğu ortamda yargılanmak isterdim. Beni tedaviye göndersinler. Tutuklamasınlar diye eşcinsel olduğumu söyledim” dedi, beraatını istedi.
Duruşmaya getirdiler
Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.30’da başlayan ’cinsel istismar’ davasına, sanık Muharrem Büyüktürk tutuklu bulunduğu Ereğli Cezaevi’nden güvenlik nedeniyle getirilmemesi, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim) sistemiyle katılması bekleniyordu. Ancak bir sürpriz yaşandı. Sanık öğretmen duruşma salonuna getirildi. Ankara Barosu’ndan avukat İmdat Balkoca, jandarmayla birlikte sanık Muharrem Büyüktürk’nin salona getirildiği gazetecilere açıkladı. Balkoca, Muharrem Büyüktürk’nin gece adliyeye getirildiğini belirterek, sanığın sakallı ve üzerinde gömlek bulunduğu, gayet rahat bir şekilde yürüyerek salona girip, yerine oturduğu, avukatlardan tepki gösteren olmadığını ve iddianamenin okunduğunu söyledi.
TEOG’da iyiyim diye başladı
Duruşmada sanık Muharrem Büyüktürk ifade verdi. Cinsel saldırı sanığı öğretmenin, ifadesinde tüm suçlamaları reddettiği öğrenildi. Muharrem Büyüktürk, “Çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunmadım. Çocuklar kendi aralarındaki istismarı benim üzerime attı” diye kendini savundu. Muharrem Büyüktürk’nin ilk sözleri iyi bir eğitimci olduğu ve TEOG başarıları bulunduğunu söylemek oldu. Çocukları evladı gibi sevdiğini ileri süren Muharrem Büyüktürk “Ben yapmadım, polisler çocukları yanlış yönlendirmiş” dedi. Emniyette baskı altında verdiği ileri sürdüğü ifadeleri kabul etmediğini söyleyen Muharrem Büyüktürk, “Polis bana ’Sen burada anlat, sen ceza almazsın’ dedi. Ben de anlattım” ifadelerinde bulundu.
Sanığın Muharrem Büyüktürk ifadesinin ardından görev yaptığı Gazi Mustafa Kemal İlkokulunun müdürü Ayhan Yılmaz, müdür yardımcıları Fikret Çelik ve Mustafa Türk, rehber öğretmen Süheyla Kahvecioğlu ile mağdur çocuklardan bazılarının öğrenim gördüğü Karaman İmam Hatip Ortaokulu müdürü Ziya Güler, müdür yardımcıları Ramazan Taş, Mehmet Üzüm’ün tanık olarak ifadeleri alındı. Tanıklar ifadelerinde ’cinsel istismar’ olaylarından haberdar olmadıklarını ve öğretmen Muharrem Büyüktürk’nin çevresinde iyi tanınan birisi olduğunu ve sosyal faaliyetlerle yakından ilgilendiklerini söyledikleri öğrenildi. Tanıkların ifadesinin ardından duruşma savcısı, mütalaasını verdi.
Akıl sağlığı yerinde
Mağdur çocukların ifadesinin daha önceden alındığını belirten Baro Başkanı Yılmaz, ”Çocukların ifadeleri alındı. Adli Tıp Raporları hazır. Sanık da SEGBİS ile duruşmaya katılacak. Onun da Adli Tıp Raporu hazır. Akıl ve ruh sağlı yerinde raporu verilmiş. Duruşmanın bugün karara bağlanacağını tahmin ediyoruz” dedi.
‘Çocuklar da olsaydı’ deyip beraat istedi
Sanık Muharrem Büyüktürk duruşmadaki ifadesinde, çocukları suçlayıp, suçu üzerine atmak istediklerini iddia etti. Beraatına karar verilmesini isteyen sanık Muharrem Büyüktürk, ”Ailelerin ve çocukların olduğu ortamda yargılanmak isterdim. Hayvanlarla ilgili müstehcen görüntüleri ise ben fen bilgisi dersi kapsamında YouTube’dan, canlı üremesiyle ilgili belgesel izlettim. Keşke çocuklar da burada olsaydı, onlarla karşılaşsaydık” dedi.
‘Tutuklanmamak için eşcinselim dedim’
Sanık Muharrem Büyüktürk ifadesinde, “Çocukların sınav dönemlerinde, onları teselli etmek için yanlarına yatıyordum” dedi. Polisteki ifadesi sırasında neden eşcinsel olduğunu söylediğinin sorulması üzerine de, ”Beni tedaviye göndersinler. Tutuklamasınlar diye eşcinsel olduğumu söyledim” ifadesini verdi. Sanık Muharrem Büyüktürk’nin savunmasının tamamlanmasının ardından CMK kapsamında atanan avukatı söz aldı. Avukatın sözlerinin ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. 3 tanık sırayla içeriye girip ifade verdi.
Salon tıka basa doluydu
Davanın görüldüğü 40- 50 kişi kapasiteli salonda, yoğun katılım nedeniyle yaklaşık 100 kişi bulunuyor. Salonda ifadeleri daha önce alındığı için mağdur çocuklar ve aileleri gelmedi. Sadece avukatları duruşmaya katıldı. Duruşmaya ilk olarak davaya müdahil olmak isteyen baroların çocuk hakları komisyonları ile bireysel olarak katılmak isteyen avukatların talepleri alındı. Heyet ardından olayların yaşandığı yurtların bağlı olduğu Ensar Vakfı, KAİMDER, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile baroların çocuk hakları komisyonları, Çocuk Hakları Koruma Derneği, İnsan Hakları Derneği’nin davaya müdahil olma taleplerini kabul etti. Duruşmaya, Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ile Hukuki Araştırmalar Derneği Genel Başkan Yardımcısı Harun Akdere de mağdur avukatı olarak katıldı. Duruşmayı izlemeye gelenler arasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, milletvekilleri Hüsnü Bozkurt, Gaye Usluer, Nur Hayat Altaca, Candan Yüceer, Ali Şeker, Burcu Köksal yer aldı. Bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka da duruşmayı izlemeye geldi.
Duruşma nedeniyle kentin girişlerinde polis ekipleri tarafından kente giren araçlar durduruldu , tek tek kimlik ve üst kontrolü yapıldı. Adliye çevresinde yaklaşık 3 kilometrelik alanda ise polis bariyerleriyle çevrildi. Adliyeye girmek isteyenler kimlik ve üst aramasından geçirilerek içeri alınıyor. Adliye önünde bir adette TOMA hazır bekletiliyor. Ensar Vakfı Karaman Şubesi binasındaki tabelalar ise binaya Türk Bayrağı asılarak kamufle edilmeye çalışıldı.
30 baro müdahil
Mağdur çocuklardan 5’inin avukatlığını üstlenen Karaman Bora Başkanı Oktay Yılmaz, ”5 mağdur çocuğun avukatlığını ben üstlendim. Diğer 5 çocuğun da Ensar Vakfı’nın avukatlarının savunacağını biliyorum. Başta Karaman Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ve Barolar Birliği olmak üzere yaklaşık 30 baronun çocukları komisyonunda görevli avukatlar, davaya müdahil olacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı müdahil olacak” dedi.
Savunacak avukatı zor ikna ettiler
Oktay Yılmaz, sanığı savunmak için de Karaman Barosu’na kayıtlı hiçbir avukatın kabul etmediğini, ancak CMK gereği bir avukat arkadaşlarını güçlükle ikna edip, sanığın avukatlığını üstenmek zorunda kaldığını belirtti. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önünde başta CHP’li milletvekilleri, çok sayıda avukat ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri salonun önünde bekledi. Salonun kapısı ise saat 09.15’de açıldı ve katılımcılar ve avukatlar içeri alındı. Saat 09.30’da duruşma başladı. Aralarında Ankara Kadın Platformu, Eğitim-İş, İlerici Kadınlar Derneği, Emekci Harekat Partili Kadınlar, Birleşik Kamu İş Sendikası gibi sivil toplum kuruluşlarının bulunduğu yaklaşık 200 kişilik grup, ’Ensar Vakfı kapatılsın’, ’Tecavüzcüleri korumayın’, ’Tecavüzcüyü koruyan bakanlar istifa’ şeklinde slogan attı.