‘Afişleri gören eski sevgilisi mi vurdu?’

Fox TV’de yayınlanan jüri üyeliklerini Sibel Can, Sertap Erener ve Gökhan Türkmen’in yaptığı ‘Sesi Çok Güzel’ isimli ses yarışmasına Diyarbakır Ergani’den katılan 19 yaşındaki Mutlu Kaya, dün gece evinde saldırıya uğradı. İddiaya göre Mutlu Kaya’nın oturduğu eve gelen kimliği belirsiz kişi, tabancayla ateş etti. Genç kız yere yığılırken sesi duyan yakınları odaya koştu. Şakağına isabet eden kurşunla ağır yaralanan genç kız yoğun bakımda tedaviye alındı. Araştırma başlatan polis, ilk incelemede iki kez ateş edildiğini birinin Mutlu’ya isabet ettiğini tespit etti. Diyarbakır Cinayet Büro Amirliği, olay yerinde yapılan incelemede 7.65 çapında boş kovanlar buldu. İddiaya göre Mutlu’nun eski erkek arkadaşı, 24 Mayıs’ta Hilar Perçem Park’ta vereceği konserin afişlerini görünce öfkelendi. Ardından Mutlu’nun evine gidip kurşun yağdırdı. Olayla ilgili ailenin de bilgisine başvuran polis, 1 şüpheliyi gözaltına aldı.

Baba Mehmet Kaya, olayın dün gece 03.30 sıralarında gerçekleştiğini anlattı. Olay esnasında evde olmadığını ifade eden baba Kaya, şunları söyledi: “Mutlu akşam ablasına gitmişti. Yarışma için hazırlık yapıyordu. Olayın yaşandığı saate kadar evde prova yapıyormuş. 3-4 kişi evin önüne gelmiş. Kapıyı çalmışlar. Mutlu, komşu zannederek, kapıyı açmış. Kapıyı açınca başına ateş etmişler. Olayı gerçekleştirenleri tanımıyoruz, bilmiyoruz. Şüphelendiğimiz kimse yok. Kim ise Allah belasını versin. Özellikle Sibel Can’dan yardım bekliyorum. Sibel, Mutlu’nun annesi gibidir. Önemli olan Mutlu’nun sağlığına kavuşması. Kızımın sağlığı benim için bütün dünya malına bedel”.

Ateş açılan tüm noktaların ölçümünü yapan polis, evin giriş kapısında bulunan buzlu camdan isabet eden kurşunun kapı arkasında kardeşleriyle birlikte yemek yiyen Mutlu Kaya’ya isabet ettiğini tespit etti. Mutlu’nun cep telefonunu da incelemeye alan polis, kontörü olmadığını, kardeşlerinin telefonundan arkadaşlarıyla görüştüğünü saptadı.

294: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun rakamlarına göre 2014 yılında 294 kadın öldürüldü. 2015 yılında ise bu zamana kadar 104 kadın cinayete kurban verildi.

Genç kızın sesinin çok güzel olduğu anlatan bir mektup üzerine şarkıcı Sibel Can, 30 Mart’ta Diyarbakır’a giderek Kaya’nın çalıştığı yere gelerek genç kızı dinlemiş ve daha sonra da onu İstanbul’da yapılan yarışmaya götürmüştü. Dicle Üniversitesi’ni kazanmasına rağmen maddi imkansızlıklar nedeniyle gidemediğini anlatan Kaya yarışmada “Annem ve 8 kardeşime bakmak için okul kantininde çalışıyorum. Onlara iyi yaşam sunmak için buradayım” demişti. Mutlu Kaya’nın Sibel Can’ın teklifini kabul edip İstanbul ‘a gelmeye karar verdiği anda söylediği ‘Benim elbisem ve ayakkabım yok’ sözü ise izleyicileri gözyaşına boğmuştu.

Yarışmadan hemen sonra Mutlu Kaya’ya baba tarafından “İstanbul’a gidip şarkıcılık mı yapacaksın? Aşiret olarak buna asla izin vermeyiz” şeklinde tehditler gelmeye başladığı bunun üzerine genç kızın program ekibine “Yarışmaya katılacağımı duyunca ‘seni öldürürüz dediler. Korkuyorum’ diye konuştuğu ortaya çıktı. Sibel Can’ın ise bu gelişmeyle ilgili şunları söylemişti; “O benim prensesim. Sonuna kadar arkasındayım. Bu tehditler onun geleceğini karartmamalı. Mutlu okuyacak, bu işin eğitimini alacak. Sesi kadar kaderi de güzel olacak.”

Yarışmada elinden tuttuğu Kaya’nın ağır yaralandığını duyan şarkıcı Sibel Can ise instagram hesabından genç kızla çekilmiş fotoğrafını paylaşırken, “Benim güzel Mutlu kızım nasıl kıydılar sana. Çok üzgünüm. Yarışma sayesinde tanıdığım, binlerce pırlanta kızımızdan biri olan Mutlu’nun sağlık durumu şu anda çok kritik. Acil şifalar diliyorum. Dualarımızı eksik etmeyelim..” notunu düştü,

VATAN’a konuşan Can, şunları söyledi: “Mutlu ile bağlantımız hiç kopmadı. Hatta en son iki gün önce telefonda konuştum. Kızım Melisa da sohbet etti. Program yayından kalktı, ama ben Mutlu’ya türkü albümü yapmak için hazırlık yaptım. Hazırlıklar yeni tamamlandı. Kısa bir süre sonra okumalar için İstanbul’a gelecekti. Telefonda ‘hazırlığını tamamla geliyorsun’ dedim. Yavrum çok sevindi. Nasıl kıydılar prensesime, inanamıyorum. Hayati riski yüksek. Kurşun beyninde. İstanbul’daki bir hastaneye getirtmek istedim ama doktoru ‘kıpırdatmamız imkansız’ dedi. Tüm imkanlarımla seferber oldum. Atlayıp yanına gideceğim. Kimseden korkum yok, kızım kurtulsun yeter.”