Hürriyet gazetesi yazarı Noyan Doğan bugünkü köşesine yaşanan afetler ve bunun sigorta şirketlerine olan maliyeti ile ilgili bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
Bartın, Yozgat, Düzce, Trabzon, Rize, Ordu, Giresun, Niğde, Adana, Ağrı, Kırıkkale, Eskişehir, Çankırı, İzmir, Ankara; sadece son 20 günde, başta sel ve dolu olmak üzere afetlerin zarar verdiği illerden bazıları. Benzeri afetler geçen senenin ve bir önceki senenin yine aynı dönemlerinde de yaşandı, ciddi ekonomik kayıplara yol açtı. Bu da akıllara bu dönemin, afetlerin yoğun yaşandığı aylar olup olmadığı sorusunu getiriyor. Bu soruyu Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken’e sordum. Cevabı paylaşayım: “Sigortacılar için, istatistik veri bunun gösteriyor; 15 Mayıs ile 15 Eylül arası artık görmediğimiz afetleri görüyoruz ve göreceğiz de. Yaz dönemine giriyoruz hortum göreceğiz, seller, fırtınalar, ani yağışlar yaşayacağız. Hayatımızı etkileyen afetler bu dönemlerde olacak.”
Meteoroloji Genel Müdürlüğü de aynı tespiti yapıyor. Geçen sene afetler içinde şiddetli yağış ve sel baskını yüzde 39 ile ilk sırada yer aldı, şiddetli yağışı yüzde 28 ile fırtına, yüzde 16 ile dolu izledi. Afetler en fazla mayıs ve haziran aylarında yaşandı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2018 afet haritasını inceledim. Geçen yıl 333 sel ve su baskını, 151 heyelan, 51 hortum yaşanmış. 333 sel baskınının 220’si mayıs-haziran-temmuz-ağustos aylarında olmuş. Aynı şekilde 51 hortum olayının da 25’i yine aynı dönemlerde olmuş. Biraz daha araştırma yaptım ve benzer durum bir önceki yıl da yaşanmış. Ve tüm bu afetler de yine mayıs-haziran-temmuz-ağustos aylarında olmuş.
METEOROLOJİ DE ONAYLIYOR
Bu da şu anlama geliyor ki, mayıs-haziran-temmuz-ağustos afetlerin sıkça yaşandığı aylar ve istatistikler bundan sonra da böyle devam edeceğini gösteriyor. Afetlerden en fazla etkilenen kesim ise sigortacılar. Sadece son 3 yılda afetlerin neden olduğu zararlar nedeniyle sigortalı hasarlarda yüzde 30’un üzerinde artış var ve aynı dönemde sigorta şirketleri başta işyeri, araç, konut hasarları için 7.7 milyar liraya yakın hasar ödemesi gerçekleştirdi. Bunun; 1.7 milyar lirası 2016 yılında, 2.4 milyar lirası 2017’de, 3.6 milyar lirası da 2018’de gerçekleşti. Son üç yılda 701 bine yakın hasar dosyası için tazminat ödendi.
Peki, her yıl sayıları artan ve ciddi ekonomik kayba neden olan afetlere karşısında ne yapmalı? Hemen hemen afet sonrası devlet, zarar görenlere bazı yardımlarda bulunuyor. Çiftçilerin borçları erteleniyor, esnafa vergi ve sigorta priminde bazı avantajlar tanınıyor, konutu zarar gören vatandaşa destek olunuyor. Ancak devlet yardımı olabilmesi için öncelikle bölgenin ya da ilin afet bölgesi ilan edilmesi lazım. Bu birinci şart. İkincisi ise, devlet yardımı genelde ya borç erteleme şeklinde oluyor ya da valilikler belirli miktar parasal destek veriyor, bu da zararın tamamını karşılamıyor. Sigortacılara göre, afetlerin neden olacağı işyeri, konut ve araç hasarlarını karşılamanın tek yolu sigorta. Ancak buna karşın her 4 konuttan 3’ü, işyerlerinin neredeyse yarıya yakını ve her 4 araçtan 3’ü kaskosuz. Daha açık bir anlatımla afetlere karşı korumasızız, bundan dolayı da oluşan ekonomik kaybı karşılamada sigorta sistemi yetersiz kalıyor.
SON AFETLERİN FATURASI 70 MİLYON LİRA
Son 15 günde yaşanan afetlerin sigortaya maliyetinin 70 milyon lira olacağı tahmin ediliyor. Sigortacılar, başta Karadeniz olmak üzere Anadolu’da yaşanan sel afetinde sigortalı 300 araç ve 500 konut ile işyerinin zarar gördüğünü belirterek, afet bölgelerinde konut, işyeri ve kasko sigortasının yaygın olmamasından dolayı toplam sigortalı hasarın 60 milyon lira olacağını söylüyor. Bunun içine altyapı hasarlarının dahil olmadığına dikkat çeken sigortacılar, altyapı hasarı nedeniyle sigorta şirketlerinin ödeyeceği hasarın da 10 milyon lirayı geçmeyeceğini ifade ediyor.