Afet ‘geliyorum’ demiş
Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun 8 kişinin hayatını kaybettiği 3 kişinin de kaybolduğu Hopa’daki sel faciasının nedenlerini 3 yıl önce hazırladığı raporla ilettiği ortaya çıktı
Afet Yönetimi Uzmanı ve İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu’nun, 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için hazırladığı ‘Türkiye’de İklim Değişikliği Risk Yönetimi’ adlı raporda, Artvin Hopa’da meydana gelen 8 kişinin hayatını kaybettiği sel faciasının nedenlerini tek tek sıraladığı ortaya çıktı. Kadıoğlu, raporda çarpıcı tespitlere yer vererek, heyelan, sel ve aşırı yağışların, Türkiye’nin ve özellikle de Doğu Karadeniz Bölgesi’nin bir gerçeği olduğunu ve bu problemin çözümü için öncelikle sele neden olan faktörlerin iyi belirlenmesi gerektiği ifade etti.
Rapordaki çarpıcı tespitler şöyle:
- Bölgede sel yatağı, sel tehlike sınırı ve sel tehlike bölgesi haritaları yok. Mevcut olanlarsa güncel değil. Sel ve heyelan riski olan konut, tesis, kamu binaları ve altyapılar bilinmiyor.
- Küçük dere ve arkların üzerleri kapatıldığı için her yıl yapılması gereken bakım-onarım hizmetleri yapılmıyor.
- Makine yetersizliğinden açık olan dere yataklarında biriken malzeme zamanında yatak dışına çıkarılmıyor.
- Dere yataklarından kontrolsüz malzeme alımı nedeniyle dere yatağındaki su akımı değişiyor ve dere taban kotu düştüğü için koruyucu yapılar yıkılıyor.
- Heyelan artıkları, ev, yol ve HES inşaatlarından çıkan hafriyat ve çöpler dere yataklarına kontrolsüz bir şekilde atılıyor. Liman ve otoyollar nedeniyle menfezlerle gelen taşkın suyu, hızla ve en kısa yoldan denize ulaştırılmıyor.
- Su yapılarında mühendislik ve proje hatası var. Örneğin, menfezlerin önüne suyla gelen malzemenin tıkanıklık yaratmasını önlemek için eğimli ızgaralar konulmuyor.
- Yöre halkı ve yerel yönetimler, sel afetini yönetmek için gerekli teçhizat, para, bilgi ile birlikte temel afet bilincinden yoksun.
‘Aramızda bir köprü yok’
Kadıoğlu şunları söyledi: “Türkiye’de taşkın yönetim planları henüz yeni yapılmaya başlandı. İlk olarak Yeşilırmak havzasında başladı. Bu raporu onlar istedi ancak ne kadar doğru yere gitti ne kadar öncelikler arasına girdi, bu noktada Ankara’nın çalışma prensiplerini pek bilmiyoruz. Bir de tabi Türkiye’nin en büyük problemi yönetişim problemi. Yani uzmanlarla uygulayıcılar arasında bir köprü yok.”
Bakan Eroğlu: Nuh tufanı gibi
ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu. acil ihtiyaçların karşılanması, mağdur olanların ve hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına verilmek üzere 10 milyon lira gönderdiklerini belirterek şunları söyledi: “Oraya 100 milyon liralık yatırım ayırdık. Tüm köprü, menfezler, derelerde tahribat varsa onları yapacağız. Nuh tufanı bunun gibi sanıyorum. Artvin’den Hopa’ya gelen ’Hopa Deresi’ var. Bunu bizler 500 yılda tekerrür edecek akan suya göre hesap etmiştik. Bizzat konuyu ben de biliyorum. O dolduğu gibi bir miktar da taştı. Mühendislikte belli riske göre yapılıyor. Genellikle 100- 500 yılı dikkate alarak hesap yapıyoruz.”