Adli kontrol kaçamağı polisin başını yaktı!
Münevver Karabulut davasında adli kontrol şartıyla tahliye edilen işadamı Hayyam Garipoğlu’nun 4 kez karakola gitmediği ortaya çıktı. Bu durumu sümen altı eden polis memuruna 19.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı
İşadamı Hayyam Garipoğlu, yeğeni Cem Garipoğlu’nun kız arkadaşı Münevver Karabulut’u öldürmesiyle ilgili davada ‘suçluyu kayırmak’ suçundan üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yattığı süre göz önüne alınan Garipoğlu, denetimli serbestlik kapsamında tahl iye edildi. Yasaya göre iki günde bir karakola giderek imza vermesi gereken Hayyam Garipoğlu’nun dört kere imza vermek için karakola gitmediği ortaya çıktı. Bu durumu kayıt altına almayan polis memuru hakkında ise soruşturma başlatıldı. Savcılık görevden de uzaklaştırılan polis memuru Ömer Duru hakkında “Görevi kötüye kullanmak ve resmi belgede sahtecilik” suçundan ve bu suçları birden fazla işlediği gerekçesiyle 6 yıldan 19.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
Listede ismi bile yok
Olay, Sarıyer İlçe Emniyet Müdür yardımcılarından 4. Sınıf Emniyet Müdürü Hakan Alıcı ile Emniyet Amiri Oka Sönmez, polis merkezine giderek denetimli serbestlik dosyasını incelemesi sonucunda belirlendi. Polis Ömer Duru’nun, Garipoğlu’na ait Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen evrakı kayıt altına almadığı ortaya çıktı. Duru’nun amirine bu konuda bilgi vermeyip, evraklarda amirinin parafını almadığı, 18 Mart-3 Nisan 2015 tarihleri arasında Garipoğlu’nun imzaya gelmemiş olmasına rağmen durumu tutanağa geçip, ilgili birime bilgi vermediği tespit edildi. Ayrıca Denetimli Serbestlik isim listesinde Hayyam Garipoğlu’nun isminin olmadığı belirlendi.
‘Çekmeceye koyup unuttum’
Polis memuru Duru, savcılık ifadesinde suçlamaları reddetti ve kendisini şu sözlerle savundu: “Hayyam Garipoğlu’nun 26 Aralık 2014 tarihinde Denetimli Serbestlik evraklarını saat 20.00 sıralarında getirdi. Mesai bitimi olduğu için evrakı kayıt etmeden çekmeceye koydum, iş yoğunluğundan ötürü de sonradan kayıt etmeyi unuttum. Garipoğlu medyatik olduğu için imzaları karakol dışında otomobilinde atmasına izin verdim, bunu da amirime söylemeyi unuttum.”