‘Adalet Müsteşarı Başsavcı’yı tehdit etti’
Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın İzmir Başsavcısı’ndan liman soruşturmasını durdurmasını istediğine dair bir tutanak açıklayan CHP lideri, belgenin HSYK’da olduğunu söyledi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında, “Size dehşet verici bir belge açıklayacağım” dedi. Belgeyi konuşmasının son bölümünde açıklayan Kılıçdaroğlu, İzmir’deki ‘Liman Operasyonu’nu hatırlatarak, şöyle konuştu: “Deliller toplanıyor, önce bilirkişiye gönderiliyor, raporunu veriyor. Bunun üzerine savcılık 6 Ocak 2014’te bir karar alıyor, arama yapılacak yerler belirleniyor, şüphelilerin de yakalanması isteniyor. Aynı tarihte, bu mahkeme kararı gereği yapılmak üzere emniyete gönderiliyor. Çünkü emniyet bu işi yapacak.”
‘Talimat almadan diyemez’
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in soruşturmayı durdurması için İzmir Başsavcısı Hüseyin Baş’ı aradığına dair belgeyi okuyan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Şimdi AKP’ye oy veren bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Vicdanınız el veriyorsa, bir yolsuzluk davasının soruşturmasının kapatılmasına evet, varsın kul hakkı da yensin diyorsanız söyleyecek bir lafım yok. Ama demiyorsanız 30 Mart’ta sandık önünüze gelecek. Adalet Bakanı’na sesleniyorum; O müsteşarı yerinde tutacak mısın? Yerinde tutuyorsan o işin sorumlusu sensin. Zaten bir müsteşar bakandan talimat almadan ‘dosyayı kapat savcıyı al sonuçtan bana bilgi ver, sonucuna katlanırsın’ diyemez. Şimdi HSYK’nın kanun teklifi görüşülüyor. O geçerse, bunların tamamı gerçek olacak. Bir talimatla yargı şekillendirilmiş olacak.”
İşte o tutanak
Kılıçdaroğlu’nun kürsüden okuduğu tutanak şöyle:
“... Mahkeme tarafından verilen kararlar mesai sonrasına kalmış, kararların emniyete icra için ve gönderilmesinden sonra 6 Ocak 2014 tarihinde saat 19:38’de evimde bulunduğum sırada, müsteşarlık makamından, 053052751... nolu telefonumu arayan sekreter, Müsteşar Kenan İpek’in benimle görüşmek istediğini iletti.
Sayın müsteşar, hal hatır sorduktan sonra, sözü yürütülen evraka getirip içeriğini sordu. Kendisine kısaca soruşturmayla ilgili bilgi verdim. Bunun üzerine, soruşturmanın derhal durdurulmasını, ilgili Cumhuriyet Savcısı’nın değiştirilmesini istedi. Cevaben kendisine hukuk ve yasalara aykırı bir işlem olmadığını izah etmeme rağmen ısrarcı oldu. 4 dakika süren görüşme sonrası tekrar soruşturmayı durdurmamı, mahkeme kararlarını kolluktan geri istememi ve Cumhuriyet Savcısını değiştirmemi ısrarla istedi ve cevap beklediğini belirterek, telefonu kapattı.
Daha sonra beni tekrar 22:31’de aynı şekilde Müsteşar Bey arayarak ne yaptığımı sordu. Ben de yapılan işlemin hukuk kuralları çerçevesinde olduğunu, herhangi bir müdahaleti gerektirir hukuka ya da usule aykırı bir durumun bulunmadığını nezaketle izah etmeye çalışmama rağmen, bana hitaben, ‘Bu saatte git, Cumhuriyet Savcısı’nı değiştir, tüm kararları iptal et, bu soruşturmayı durdur, bunu yapamazsan sonuçlarına katlanırsın’ diyerek telefonu kapattı. Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan işlemlerde hukuka aykırı bir işlem görmediğimden bu talepleri yerine getirmedim...”