Adalet ‘Adalet’i mahkum etti
Devlet, Cem Garipoğlu’nun vahşice katlettiği Münevver’e Adli Tıp’taki otopside ‘sperm’ bulaştırılmasıyla ilgili davada, 7 yıl sonra ailesine 225 bin TL tazminat ödemeye mahkum oldu...
2009 yılında Cem Garipoğlu’nun vahşice öldürdüğü Münevver Karabulut’un otopsisi sırasında yan masadaki erkek cesedinden sperm bulaşmasıyla ilgili Karabulut Ailesi’nin, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasında karar çıktı. Manevi tazminat talebinin kabulüne karar veren İstanbul 4.İdare Mahkemesi, 225 bin TL’nin dava açma tarihi olan 19 Nisan 2010’dan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Karabulut Ailesi’ne ödenmesine karar verdi. Mahkemenin kararında, “Olayın meydana geliş şekli, davalı idare personelinin kusuru, davacıların olay nedeniyle duydukları acı ve elem göz önüne alındığında manevi tazminat talebinin kabulü gerektiği sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
Nasıl oldu?
3 Mart 2009 tarihinde sevgilisi Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülen Münevver Karabulut’un otopsi tutanağında iç çamaşırında sperm bulunduğu belirtildi. Yapılan araştırma sonucunda sperm örneğinin Adli Tıp Morgu’nda yan masada bulunan ölü erkek bedeninden bulaştığı tespit edildi. Bunun üzerine Münevver’in annesi Nagihan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut avukatları Rezan Epözdemir aracılığıyla Adalet Bakanlığı aleyhine 250 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. İstanbul 4. İdare Mahkemesi 28 Aralık 201 tarihinde oy birliğiyle Karabulut Ailesi’ne 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak tazminatı az bulan aile adına avukatları kararı Danıştay’da temyiz etti.
Danıştay, ilk kararı bozdu
Tazminatı az bulan Danıştay 10. Dairesi de 25 Mayıs 2015’te “Manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, manevi tazminat miktarının olayın ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, benzer olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı bir miktarda olması gerektiğini” savunarak İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu.
Bunun üzerine İstanbul 4. İdare Mahkemesi geçtiğimiz günlerde yeni bir karar vererek, Adalet Bakanlığı’nı, Karabulut Ailesi’ne 225 bin TL tazminat ödemeye mahkum etti.
7 yıllık faiziyle ödenecek
Kararda Karabulut Ailesi’nin manevi tazminat talebinin kabulüne ve 225 bin TL’lik manevi tazminatın dava açma tarihi olan 19 Nisan 2010 yılından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Karabulut Ailesi’ne ödenmesine karar verildi.
1991 doğumlu Cem Garipoğlu, Bahçeşehir Yıldızlar Koleji ve Bebek Yeni Yıldız Koleji’nde eğitim gördü. Hayyam Garipoğlu’nun yeğeni olan Cem Garipoğlu, 2009’da Türkiye gündemine ‘Kesik Baş Cinayeti’ olarak düşen olayla adını duyurdu. Münevver Karabulut’un katili olarak aranan Cem Garipoğlu, 197 gün saklandıktan sonra teslim oldu. 2011 yılında hüküm giyen Garipoğlu, 9 Ekim 2014’te Silivri Cezaevinde başına geçirdiği poşeti çamaşır ipiyle sıkarak intihar etti.
Münevver Karabulut, İstanbul’da 7 Mart 1991 tarihinde, Bolu Mengenli bir ailenin ilk çocuğu olarak doğdu. Babası Süreyya Karabulut aşçı, annesi Nagihan ev hanımıydı. Lise son sınıf öğrencisi olan Karabulut, üniversiteye hazırlık için dershaneye giderken Cem Garipoğlu ile tanıştı ve arkadaş oldu. 3 Mart 2009 akşamı cansız bedeni, Etiler’de çöp konteynerinde parçalanmış halde bulundu.
İstanbul 4. İdare Mahkemesi kararında, “Davacıların yakını olan Münevver Karabulut’un elim ve vahşi cinayet sonucunda hayatını kaybettiği ve bu cinayetin uzun bir süre kamuoyunu meşgul ettiği ve davacıların cinayetin vahşeti, hem de basının ve toplumun aşırı ilgisinden dolayı büyük bir mağduriyet yaşamıştır” dedi, şu ifadelere yer verdi: “Hal böyleyken maktülün iç çamaşırlarında bir de sperm bulunduğu hususunu otopsi raporu ile öğrenmeleri üzerine bu mağduriyetleri katlanarak arttı. Davalı idare personelinin olayın bütün kamuoyunca bilindiği ve takip edildiği de göz önüne alındığında daha önceki bir bedenin otopsisinde kullanılan eldivenler değiştirilmeksizin davacıların yakının da otopsisinin bu eldivenleri kullanarak gerçekleştirmesi sonucunda sperm bulgusunun ortaya çıkması üzerine daha detaylı bir inceleme yapılmaksızın bu olguya otopsi raporunda yer vererek maktulün vefatından önce cinsel ilişkiye girdiği düşüncesinin ailesinde yer etmesine neden olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda olayın meydana geliş şekli, davalı idare personelinin kusuru, davacıların olay nedeniyle duydukları acı ve elem göz önüne alındığında manevi tazminat talebinin kabulü gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.”