ABD'nin en yaşlı erkeğiydi, uzun yaşamın 3 sırrını verdi
Sadece ABD'nin değil dünyanın en yaşlı insanlarından biri olan Morrie Markoff, 110 yaşına kadar hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını korumayı başardı. Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Markoff'un sağlık sırlarını 83 yaşındaki kızı anlattı.
Morrie Markoff, ABD'nin en yaşlı erkeği unvanını elde etmeden birkaç yıl önce ölümün eşiğinden döndü.
Seyahat etmekten, fotoğraf çekmekten, heykel yapmaktan ve dünya meselelerini tartışmak gibi zevklerini yaşamaktan hiç vazgeçmeyen Markoff, 99 yaşına yeni girdiği günlerde kalp krizi geçirdi ve apar topar hastaneye kaldırıldı. Hastanedeki müdahaleler sırasında bir makinenin arıza yapması nedeniyle Markoff'un kalbi birkaç dakikalığına durdu, sonra yeniden çalıştırıldı. Bir başka deyişle Markoff, teknik olarak bir süreliğine öldükten sonra yeniden hayata döndü.
Bununla da kalmayan Markoff, 10 yıldan fazla süre daha yaşadı, bir kitap kaleme aldı ve ömrü boyunca kaybetmediği öğrenme tutkusunun peşinden koşmaya devam etti. Hatta 109'uncu yaş günü partisinde eğlenirken çekilen görüntüleri nedeniyle sosyal medyada viral bile oldu.
ÖLDÜKTEN SONRA BİR REKOR DAHA KIRDI
Haziran ayının başlarında hayatını kaybeden Markoff, o noktada ABD'de yaşayan en yaşlı erkek rekorunu çoktan elde etmişti.
Markoff geçtiğimiz günlerde bir rekor daha kırdı: Bugüne kadar tıbbi araştırmalara bağışlanmış en yaşlı ve sağlıklı insan beyninin sahibi oldu.
İleri yaşına karşın herhangi bir nörolojik hastalığı ya da hafıza sorunu bulunmayan Markoff'un Beyin Bağışçısı Projesi aracılığıyla bilim insanlarına emanet edildi. Uzmanlar Markoff'un beyni üzerinde incelemeler yaparak yaşlanmayı ve bilişsel gerilemeyi anlamaya dair önemli ipuçları elde edileceğini umuyor.
EŞİ DE 103 YAŞINDA HAYATINI KAYBETMİŞTİ
Öte yandan Markoff'un 83 yaşındaki kızı Judith Hansen, babasının 110 yaşına kadar sağlıkla gelebilmesinin sırlarını Business Insider'a anlattı.
Basit beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının, sürekli merak etmenin ve toplumdan kopmamanın babasının hem fiziksel hem de zihinsel anlamda sağlıklı kalmasına zemin oluşturduğunu belirten Hansen, "Ben de aynı şekilde yaşıyorum çünkü işe yaradığını gördük" dedi.
YÜRÜYÜŞ YAPMAKTAN HİÇ VAZGEÇMEDİ
Hansen, Markoff ile 103 yaşında hayatını kaybeden eşi Betty'nin her gün evlerinin yakınlarındaki göletin etrafında 5 kilometre yürüyüş yaptığını, bu alışkanlığı 90'lı yaşlarında bile sürdürdüğünü belirtti.
Markoff'un son yıllarında bile egzersiz yapmaktan vazgeçmediğini, dışarı çıkamadığı durumlarda evin içinde turlar attığını söyleyen Hansen, "Babam bakıcısıyla birlikte yemek masasının etrafında yürüyüş yapardı. Her zaman 'Egzersizimden vazgeçmem' derdi" diye konuştu.
Araştırmalar da günde fazladan birkaç yüz adım atmanın bile ömrü uzatmakta çok önemli bir rol oynadığını, kalp hastalığı gibi hastalıkların riskini azalttığını ortaya koyuyor.
NASIL BESLENİYORDU?
Markoff, 110 yaşına kadar organik süper gıdalar yiyerek gelmemekle birlikte abur cuburlar da tüketmiyordu.
Hansen, aile olarak basit ev yemekleriyle beslendiklerini, tatlı keyfinden de hiç vazgeçmediklerini belirterek, "Her şeyi ölçülü yaparlardı. Evimizde marketten alınmış bisküviler ya da gazozlar bulunmazdı ama çok abartılı şeyler de yoktu" dedi.
Markoff'ların bir diğer alışkanlığı da plastik şişelerden uzak durmaktı. Nitekim araştırmalar da plastiklerin diyabet gibi sağlık riskleriyle bağlantılı olduğuna işaret ediyor.
DÜNYAYI DOLAŞTILAR
Markoff, yoksul bir ailede büyümesine ve 8'inci sınıftan itibaren okuyamamasına karşın, hayatı boyunca yeni şeyler öğrenmeye çalışmaktan hiç vazgeçmedi. Markoff'ların dünyayla bağını da hiç koparmadığını söyleyen Hansen, "Babam da annem de her sabah kalkıp Los Angeles Times gazetesini okurdu" dedi.
Anne ve babasının Meksika'dan Doğu Avrupa'ya, Japonya'dan Çin'e dünyanın dört bir yanını dolaştığını da sözlerine ekleyen Hansen, "Kruvaziyer gemileri onlara göre değildi. Onun yerine her yere otobüslerle ve trenlerle gidiyorlardı" diye konuştu.
103 YAŞINDA KİTAP ÇIKARDI
Markoff öğrendiklerini başkalarıyla paylaşmayı da çok seviyordu. 2000'lerin ortalarından itibaren her gün yazı yazmaya başlayan Markoff'un metinleri zaman içinde önce bir blog'a ardından da bir kitaba dönüştü. Markoff 103 yaşına geldiğinde kitap fuarlarına katılıp hayranları için imza günleri düzenlemeye başlamıştı.
Bunun yanı sıra fotoğraf çeken, atık metallerden heykeller yapan Markoff'un çalışmalarıyla gurur duyduğunu sözlerine ekleyen Hansen, "Eserlerini müzelere bağışlamaya çalışıyordu" dedi. Bu yaratıcılık ve meraklılık da Markoff'un son gününe kadar zihninin keskinliğini korumasını sağladı. Nitekim araştırmalar da ilerleyen yaşlarda yeni şeyler öğrenmenin beynin aktif kalmasına yardımcı olduğunu gösteriyor.
Hansen, babasının bildiklerini çevresindekilerle paylaşmaktan büyük keyif aldığını ve beyniyle bilime katkı yapacağını bilse çok heyecanlanacağını vurgulayarak, "Çok mutlu olurdu. Harika bir miras bu" diye konuştu.
Business Insider'ın "America's oldest man relied on daily walks, unprocessed food, and hobbies to stay lucid until 110 years old" başlıklı haberinden derlenmiştir.