ABD üsleri kalacak, Türk askeri girecek, YPG’liler gidecek
ABD ile Türkiye arasında 4.5 saatlik Münbiç pazarlığından uzlaşma çıktı. 4 Haziran’da Pompeo-Çavuşoğlu görüşmesiyle nokta konulacak uzlaşma YPG’nin çekilip Türk askerinin bölgeye girmesi, yönetimin yerel unsurlarda olmasını öngörüyor
Münbiç için Ankara’yı ziyaret eden ABD heyeti ile yapılan 4.5 saatlik görüşmeler sonrasında Türk Dışişleri Türkiye-ABD Çalışma Grubu’nun Menbiç’te güvenlik ve istikrarın sağlanması hususunda yürütecekleri iş birliği için bir yol haritasının belirlediğini açıklamıştı. “Taraflar, Münbiç’te güvenlik ve istikrarın sağlanması hususunda yol haritasının ana hatlarını belirlemiştir” ifadesi kullanılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Çalışma Grubu’nun tavsiyelerini değerlendirmek üzere 4 Haziran’da bir araya geleceği kaydedildi. Görüşme sonunda Washington yönetimi de ABD elçiliği aracılığıyla bir resmi açıklama yayınladı. Açıklamada, ‘Türkiye ve ABD Münbiç konusunda bir yol haritasında uzlaşmıştır’ ifadesi yer aldı.
Afrin gibi yerel yönetim
İki ülkenin yaptığı açıklamalar ‘Münbiç konusunda Türkiye’nin istediği oldu mu?’ sorusunu akıllara getirdi. Daha önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Washington yönetimi ile devam eden Menbiç görüşmeleriyle ilgili olarak “YPG Menbiç’ten çekilince ABD ve Türk askerleri güvenliği sağlayacak” dedi. Çavuşoğlu, YPG’nin bölgeden çekilmesine Türkiye’nin nezaret edeceğini ifade ederken örgütün elindeki silahların da alınacağını bildirmişti.
Halk kendi kendini idare edecek
Görüşmeleri yakından takip eden Suriyeli gazeteci Nidal Gazaui ise, ‘ABD Türkiye’ye şu an YPG tarafından kontrol edilen tüm bölgelerin kontrolünü devretmeye razı oldu’ diye bir iddia ortaya attı. Siyasi gözlemcilere göre YPG’nin bölgeden çekilmesinin ardından onların kontrol ettiği yerlerde büyük ölçüde Mehmetçik güvenliği sağlayacak, bölgede 300 dolayında askeri olduğu sanılan ABD’nin burada kurduğu üsler ise korunacak. Yönetim ise aynı Afrin’de olduğu gibi Münbiçliler tarafından oluşturulan konseyde olacak. Yani yerel halkın kendi kendini idare etmesine imkan tanınacak. Türk askeri sadece güvenliği sağlamak için kentte olacak.
‘PKK izi yok’ demişlerdi
ABD’li Tümgeneral Jamie Jarrard ve Korgeneral Paul E. Funk’ın Münbiç’e yaptığı ziyaret sırasında ‘müttefikimiz’ dediği PKK’lılarla el sıkışması Ankara’nın büyük tepkisini çekmişti. Funk, şunları söyledi: Kimse yapamazken onlar Rakka’yı geri aldı. Bence bu onlara masada bir sandalye kazandırdı. Biz DEAŞ’ın kalıcı yenilgisinin sürmesini sağlama alma amacıyla bu bölgedeyiz. Funk, ‘Türkiye’nin tehditlerinden çekinip çekinmediğine’ ilişkin soruyu da “Benim iş tanımımda endişelenmek yok. Benim işim savaşmak. Bizi vurursanız, agresif şekilde karşılık veririz. Kendimizi savunacağız” şeklinde yanıtladı. ABD’li komutanla el sıkışan Münbiç Askeri Konseyi sözcüsü Şervan Derviş, ‘Biz tüm dünyanın düşmanı olan DEAŞ ile savaşıyoruz. Türkiye bize Afrin’de saldırıyor. Tabi ki DEAŞ’la savaşımızı minimize edip Afrin’de kendimizi savunmaya odaklandık’ dedi. ABD’li General Jamie Jarrard ise New York Times’a, ‘Onların PKK olduğunu söylüyorlar. Ama ben ilişkimiz süresince bunu gösterecek bir şey görmedim’ ifadesini kullandı. Gazetenin muhabiri ise Derviş’in odasında dev bir Abdullah Öcalan posteri olduğuna dikkat çekti.
ABD-Fransa kol kola
Münbiç’ten son gelen fotoğrafta bir ABD zırhlısı ile Fransız zırhlısı arka arkaya görülüyor. İki ülkenin askerleri Münbiç’te PKK’nın Suriye uzantısı YPG ile birlikte devriye geziyorlar.
3 şartlı anlaşma
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre ABD, Münbiç’ten terör örgütünün çıkartılmasına, güvenliğin Türkiye tarafından sağlanmasına ve bölgesel bir yönetim kurulmasına ‘evet’ dedi. Ancak bu ‘evet’i ise 3 şarta bağladı. Bu şartlar ise şunlar:
1- Türk ve ABD askerleri devriye görevi yerine getirecek. ABD devriyesinin içinde Türk istihbarat, Türk devriyesinin içinde de ABD istihbarat timleri görev alacak.
2- Kilis’te füze üssü kurulacak. Bu üs, istihbarat ve ortak harekat merkezi olarak görev yapacak.
3- Ankara’da daha büyük bir işbirliği merkezi kurulacak. Münbiç’te havadan da kontrol sağlanacak.
Güvenlik uzmanları ABD’nin bu isteklerinin altında, Türkiye - Rusya arasında kurulan işbirliğin zayıflatılması amacının hedeflendiğine dikkat çekiyor. Bu durumu ise şöyle açıklıyorlar: “Fırat Nehri’ni ABD ile Rusya arasında bir sınır olarak düşünün. Fırat’ın batısında Rusya etkisi, doğusunda ise ABD etkisi hakim. ABD, Münbiç hamlesi ile Fırat’ın batısına hamle yaptı ancak bu hamle sadece karadan oldu. Hava kontrolü açısından hakimiyet hala Rusya’da. ABD, Türkiye ile Münbiç konusunda anlaşarak Rusya’nın hakimiyetine darbe vurmak istiyor. Çünkü hem Kilis hem de Ankara’da kurulacak merkez ile ABD Münbiç’in hava sahasında da askeri hareketliliğe başlayacak. Şimdiye kadar Münbiç üzerinde bir uçak bile uçuramayan ABD, kurduğu küçük pistlere uçak bile indirebilecek. Bunu da Türkiye ile anlaşmadan yapması imkansız. Ancak böyle bir anlaşma ise Rusya’nın çıkarlarına zarar vereceği için Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin zarar görmesine de neden olur.”