ABD S-400'lü Türkiye'den neden korkuyor?
Türkiye'nin, tüm tehditlere açık olmasına rağmen S-400 konusunda NATO'dan destek görmediğine işaret eden Prof. Dr. Mesut Caşın'a göre ABD'nin itirazları ile Türkiye'nin savunma konusunda öncelikleri çakışır vaziyette.
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Ankara ve Moskova'nın imza aşamasına geldiği S-400 anlaşmasına ABD'nin gösterdiği tavrı değerlendirdi.
Başta ABD olmak üzere NATO üyesi ülkelerinin tepkilerine rağmen Türkiye ve Rusya'dan imza aşamasında olan S-400 anlaşmasına ilişkin peş peşe olumlu açıklamalar geliyor. Rusya'nın askeri ihracat şirketi Rosoboronexport'un CEO'su Aleksandr Miheyev, Türkiye'yle S-400 füzesi anlaşması üzerinde uzlaşı sağlandığını söylerken Milli Savunma Bakanı Fikri Işık da füze anlaşmasında imza aşamasına gelindiğine vurgu yaptı.
Moskova ve Ankara'nın açıklamaları, ABD Savunma Bakanı James Mattis'in Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri satın alımının Türkiye-NATO arasındaki askeri iş birliğini olumsuz etkileyeceği yönündeki açıklamasını takip etti. Ancak Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Almanya başta olmak üzere çeşitli NATO üyesi ülkelerin S-200 ve s-300 gibi füze savunma sistemlerini elinde bulundurmasına karşın ABD'nin Türkiye'nin Rusya'dan yapacağı bu satın almadan neden bu kadar endişe duyduğu halen bir soru işareti.
Üstelik Mattis, S-400'lerin "her türlü hedefe karşı kullanılabileceği" yönünde açıklama yapsa da; Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın'a göre bu bilgi teyide muhtaç.
‘TÜRKİYE, BALTIK ÜLKELERİNDEN DAHA MI AZ ÖNEMLİ?'
Bu tür silahların dost-düşman hedef tanıma sistemi olması itibarıyla Mattis'in açıklamalarına mesafeli yaklaştığına işaret eden Caşın, ABD'nin Ankara ve Moskova arasındaki anlaşmaya yönelik tavrını şu sözlerle değerlendirdi:
"Türkiye, NATO'dan hava savunma sistemleri göndermeleri konusunda ricada bulunmuştu. Almanya, Patriot füzelerini siyasi nedenlerden dolayı geri çekerek bu füze sistemlerini siyasal baskı yöntemi olarak kullandı. Üstelik yerleştirilen Patriot sistemleri zaten Türkiye'nin tehdit alanlarını kapsamıyordu. Halbuki S-400 maliyet ve operatif harekat yeteneği yönünden bakılırsa S-400 son derece modern bir hava savunma füzesi, 400 kilometre menzilli ve 30 kilometre irtifası var. Aynı anda 36 ve gerektiğinde de çift batarya ile 72 hedefe bağlanabiliyor. Bu Türkiye için önemli bir parametre. Amerikan Savunma Bakanı çok iyi tanıdığımız deneyimli bir asker, orgeneral rütbesine sahip. O da bunların eminim farkındadır."
Casın "Amerika, Polonya ve Baltık ülkelerine Patriot füzeleri yerleştiriyor. Bu noktada sorulması gereken tek soru var, o da şu: Acaba, Türkiye NATO içerisinde Polonya'dan ya da diğer ülkelerden daha mı az önemli?" dedi.
‘TÜRKİYE YAKLAŞIK 30 YILDIR CİDDİ TEHDİT ALTINDA'
Türkiye'nin hava savunma sistemleri konusu 1990'lardan bu yana karara bağlayamadığını ve savunma sisteminin yenilenmesinin öncelikli ihtiyaç olduğunu savunan Caşın "Türkiye'nin çok acil şekilde en modern teknoloji ürünü hava savunma füzelerine ihtiyacı olduğu aşikar. 1980-88'deki İran-Irak savaşı esnasında, Irak'ın İran'a füze attığını biliyoruz. Burada kimyasal silah kullanımı da oldu. 1991 Körfez Savaşı esnasında ve 2003'teki Irak işgalinde Bağdat'ın elindeki füzeleri müessiriyetini gördük; 2003'te Irak işgalinde bunu gördük. Ve 2015 Suriye kriziyle beraber oradaki DEAŞ terör örgütünün attıkları füzeler Türkiye'de vatandaşlarımızı öldürdü. Yani Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve milli güvenliğine aykırı bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Üçüncüsü İran ve komşu ülkelerdeki balistik füze tehdidi çok çok önemli. Yani hali hazırda İran'daki Şahab füzeleri ve Suriye'nin füzeleri Türkiye'yi tehdit eder durumda. Dördüncü husus ise kimyasal silah saldırı tehdidi." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin savunma sistemi anlaşması kapsamında AR-GE ortak üretimini yapmak istediğine işaret eden Caşın "İki önemli nokta var: Birincisi savunma sisteminin aciliyeti; ikincisiyse teknoloji transferinin Türkiye için önemi. Bunların Türkiye açısından önemi, 1974 Kıbrıs Harekatı sonrasında Türkiye'ye uygulanan silah ambargosu ve 90lı yıllardan sonra PKK'yla yapılan mücadelede bazı NATO ülkelerinin Türkiye'ye ambargo uygulaması gibi önemli etmenlerle ilişkili" dedi.
S-400 NATO'YA ENTEGRE OLAMAZ DİYE BİR ŞEY YOK'
ABD Savunma Bakanı'nın S-400 anlaşması karşıtı sözlerine sert tepki gösteren Caşın " Türkiye egemen ve bağımsız bir devlettir. Eğer NATO müttefiki istediği silah envanterini elde edebilir. Ayrıca Türkiye' sahip olduğu sistemi NATO'ya tahsis eder; sistemden faydalanıp faydalanmamak NATO'nun işidir" diye konuştu.
ABD'nin Türkiye'ye destek vermediği halde karşıt tavır göstermesini eleştiren Caşın "Amerika Patriot'lar için Türkiye'nin koşullarını kabul etmemişti. Pekin ile silah anlaşmasına da karşı çıkmıştı. Türkiye bundan sonra yeniden ihaleye çıkmıştı aynı şartları koymuştu ve yine Patriot istediğimiz teknoloji transferini vermemişti" dedi.
S-400'lerin istenildiği takdirde NATO envanterine entegre olabileceğine işaret eden Caşın "Türkiye'nin hava savunması güçlü olursa Amerika'ya zararı değil faydası olur. Bunu Doğu Akdeniz'de gördük. Ama ben şunu soruyorum. Neden diğer NATO ülkeleri silahları uyumlu da s-400 uyumsuz olsun? Bu bir kere teknik olarak bana göre doğru değil. Yani her türlü silah sistemi NATO'ya entegre olabilir" diye ekledi.
(Sputnik)