ABD Büyükelçisi'nden 'Ladin Operasyonu' önerisi!

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Türkiye’ye terörle ilgili yeni bir öneri getirdiklerini söyledi: “ABD Usame Bin Ladin’i yakalamak için askeri bir operasyon uyguladı. Bu operasyonu Türkiye’ye önerdik”

Televizyonların Ankara temsilcileriyle bir sohbet toplantısı yapan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Frank Ricciardone, Suriye ve terörle mücadele konusunda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

KARAYILAN’I YAKALAMAK: (“ABD Bin Ladin’i yakaladı, Karayılan konusunda neden yardım etmiyor” sorusu üzerine) Türk hükümetiyle PKK ve Kandil konusundaki tüm istihbarat bilgilerini paylaşıyoruz. Daha da fazlasını önerdik. Bin Ladin’in yakalanmasında, çoklu disiplinli yaklaşım sergiledik. İleri teknolojiden, özel harekattan, kolluk kuvvetlerinden yararlandık. Türk hükümetine de PKK ile mücadele konusunda önerimiz oldu, kullandığımız TTP (Tactics Technics Procedures-Taktik Teknik Usuller)’yi paylaşmayı önerdik. Hükümetinizle yaptığımız gizli çalışmalara girmeyeceğim. Biz onlara bunu sunuyoruz. Ancak Türk yetkilileri mücadelelerini yasalara, deneyimlerine göre yapıyorlar. Biz daha da yakın şekilde çalışmaya hazırız.

ŞÜPHE BENİ SİNİRLENDİRİYOR: Şu ana kadar PKK’yı askeri açıdan yenmemiş olmamız, hem Türkiye’nin, hem ABD’nin üzüldüğü bir konu. Ama bu mücadele konusunda ABD’ye yönelik şüphe beni üzüyor, hatta sinirlendiriyor. Çünkü böyle olunca düşman, müttefikler arası ilişkiye şüphe yerleştirmekte başarılı oluyor. Bu düşmanlara umut veriyor olabilir. “Türkiye tek başına, ABD onu desteklemiyor” diyenlere soruyorum. “Niye buna inanıyorsunuz?” Biz akıllı yöntemlerle daha yakın çalışmaya hazırız.

İSTİHBARAT SİTEMİ: İstihbarat veriyoruz ama beraber yararlanmıyoruz, biz istihbarat veriyoruz. Türkiye nasıl kullanacağına kendi karar veriyor. Bizim Ladin’in yakalanma sürecinde savaş uzmanlarımız, istihbaratçılarımız, kolluk kuvvetlerimiz hepsi birlikte çalıştı. Çok disiplinli bir yaklaşımla yakaladık. Biz bu deneyimi paylaşmak, yapmak için hazırız. Türkiye’ye saygı duyuyoruz, ne yapması gerektiğini söylemiyorum. Deneyimi paylaşmaya hazırız.

TÜRKİYE KARAR VERİR: (“Türkiye’nin bu teklife nasıl yanıt verdiği” sorusu üzerine) Türkiye, işbirliğinin ne kadarını açıklayacağına kendisi karar verir.

DÜŞMANLARIMIZ KAPASİTEMİZİ ÖĞRENMESİN: (“ABD, neden mesela Murat Karayılan’ı, Fehman Hüseyin’i neden bir günde yakalanamıyor?” sorusu üzerine) Türkiye’ye yeni işbirliği önerimizi yaptık. Türkiye’ye yaptığımız yeni işbirliği yöntemi konusunda daha fazla ayrıntı veremem. Düşmanlarımızın bizim kapasitemizi öğrenmesini istemeyiz.

TÜRKİYE TUZAĞA DÜŞMEDİ: Türkiye’nin düşürülen uçağı ve Urfa-Akçakale’ye düşen bombalar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın bir tuzağı olabilir. Esad rejimi tuzak kurmuş olabilir. Ancak Türkiye bu oyuna gelmedi. Esad rejimi kriminal bir rejim. Türkiye’nin düşmanı, bizim de düşmanımızdır.

TÜRKİYE’NİN POLİTİKASI AKILLI: Türkiye, Suriye konusunda uzak görüşlü, cömert ve akıllı bir politika izliyor. Ülkelerimiz birlikle çalışıyor. Geçiş sürecinin ne zaman sona ereceğini tahmin edebiliyoruz. Beraber çalışarak, geçiş sürecisini öne almaya ve pozitif olmasına çalışıyoruz.

SAVAŞ İHTİMALİ GÖRMÜYORUM: Türkiye ile Suriye arasında bir savaş ihtimali görmüyoruz. Ancak bu, ABD’nin rehavet içinde olacağı anlamına gelmiyor. Ancak çatışmanın Suriye dışına taşmasından endişeliyiz. Suriye’ye müdahaleye sıcak bakmıyoruz, bunun diplomatik açıdan çözülebileceğini düşünüyoruz. Esed’in iktidarda kalmasının bir yolu insanlara para verebilmesi. Ama parası bitiyor. Yaptırımlar yeterli mi, hayır.

İSTİHBARAT ABD’DEN Mİ?: (“Suriye uçağıyla ilgili istihbaratın ABD’den mi geldiği” sorusu üzerine) Rus uçağı istihbaratı konusundaki söylentilerle ilgili konuşmayacağım. Ancak şunu söyleyebilirim; dost ülkeler istihbaratlarını paylaşırlar. Müttefikler böyle davranır. PKK ve Esad rejimi ortak düşmanımızdır. Ortak düşmanlara karşı istihbarat paylaşıyoruz.

TAMPON BÖLGE KARARI YOK: Suriye’de mültecilerin karşılanması için sınırda tampon bölge kurulması konusunda bir karar yok. Ben Beşar Esad olsam, her sabah kalktığımda uluslararası toplumun baskısı ne olacak diye düşünüp, endişe ederdim.

Böyle öldürüldü

Usame Bin Ladin’i ortadan kaldıran Seal 6 ekibinin üyelerinden Mark Bowden tarafından kaleme alınan “Bitiş: Usame Bin Ladin’in Ölümü” isimli kitapta 2 Mayıs 2011’de Pakistan’da yapılan operasyon şöyle anlatılıyor.

- Tutuklu üst düzey El Kaide liderlerinden alınan bilgilerle Bin Ladin’e çok yakın bir isim tespit edildi. Bu isim Kuveyt doğumlu, Pakistanlı İbrahim Said Ahmed Kuveyt’ti.

- ABD, 2010’da, Ahmed’in yaşadığı yeri ve telefonunu tespit etti. Ahmed bir telefon görüşmesinde evinde El Kaide üyesini ağırladığını söyledi.

- Obama’nın da onayıyla özel eğitimli askerlerin eve girip Bin Ladin’i ele geçirmesi planlandı. Tarih olarak ay ışığının olmayacağı bir mayıs gecesi seçildi. SEAL komandolarını taşıyan iki Kara Şahin 23.00’da Celalabad’daki üsten havalandı. Komandoların üzerlerinde de hafif silahlar vardı.

- Kara Şahinler, eve kuzeybatı yönünden yaklaşırken, Sentinel’den geçilen görüntüler e belirdiler. Bundan sonrası çok hızlı gelişti. Helikopterlerden birinin, kuyruğunu evin bahçe duvarlarından birine çarparak düşmesi odadaki herkesi şoke etti. Askerler garaj kapısından ve bir başka girişten binaya girdi. Kuveytli Ahmed askerlere ateş açtı, komandolar onu öldürdü. Evin içinde Ahmed’in akrabaları ve Bin Ladin’in oğlunu da öldürdüler. Askerlerin binaya girmesinden 18 dakika sonra operasyon tamamlandı. Bin Ladin’in cesedini ve akrabalarını da yanlarına alan askerler düşen helikopteri imha ettikten sonra Celalabad’a geri döndü.