6’ncı bölgede ‘gaz’a basıldı!
Kıbrıs Rum kesimi, Saipem 1200 sondaj platformuyla Doğu Akdeniz’de doğalgaz çalışmalarına başladı. Hali hazırda Barbaros Hayrettin’le arama yapan Türkiye’nin Norveç’ten satın aldığı Deepsea Metro II platformu da bölgeye doğru yola çıktı
Kıbrıs açıklarında bulunan gaz yatakları, Türkiye ile Rumlar arasında yeni bir gerginliğin çıkmasına neden oldu. Her şey ise 2010 yılında Doğu Akdeniz’de doğalgaz yataklarının bulunmasıyla başladı. İki trilyon metreküpten fazla olduğu tahmin edilen doğalgaz için Rum tarafı 2013 yılında tek taraflı olarak gaz aramasına başladı. Rumların bu hamlesine karşı Türkiye ise sismik araştırma gemisi Barbaros Hayrettin’i satın aldı ve KKTC ile anlaşma yaparak bölgeye gaz aramaya gönderdi.
Rumlar ihaleye çıktı
Aradan geçen süre içinde Doğu Akdeniz doğalgazı için Güney Kıbrıs Rum kesimi, İsrail, Mısır arasında anlaşmalar yapıldı. Boru hattı kurularak gazın İtalya’dan Avrupa satılması için ön anlaşmalar yapıldı. Türkiye ise bu anlaşmaları tanımayacağını bu gaz üzerinde KKTC’nin de hakkı olduğunu savundu. 2016 yılına gelindiğinde ise Rumlar gazın çıkarılması için ihaleye çıktı. Daha sonra ise Doğu Akdeniz’de 12’ye ayrılan bölge için uluslarararası firmalarla anlaşmaya başladı.
2 Türk fırkateyni
Son olarak 6. blok adı verilen alan için Rumlar iki dünya devi ile anlaştı. Bu anlaşmalar çerçevesinde Saipem 1200 sondaj platformu bölgeye aralık ayında gönderileceği açıklandı. Türkiye’nin de buna hamlesi gecikmedi. Önce Kasım ayında Doğu Akdeniz’de düzenlenen tatbikata katılan 2 fırkateyn ve 6 hücumbot bölgede tutuldu. Daha sonra ise Saipem 1200’ün bölgeye geleceği 25-28 Aralık tarihleri için aynı bölgede tatbikat icrasına başladı.
Önce İstanbul...
Türkiye askeri alanda bu adımları atarken doğalgazın çıkartılması için de yatırımlar yaptı. Bu süreçte 2011 yılında faaliyete geçen Güney Kore yapımı Deepsea Metro II platformu satın alındı. 19 Aralık tarihinde Norveç’ten Türkiye’ye doğru çıkan platformun 31 Aralık’ta İstanbul’da olması bekleniyor. Daha sonraki süreçte ise 6. blok’a doğru hareket edeceği ve Türk savaş gemileri tarafından korunarak bölgede doğalgaz çıkarma çalışmalarının başlanacağı iddia ediliyor.
2 trilyonluk gaz, 3 trilyonluk petrol
Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinin 2 trilyon 137 milyar metreküp olduğu tahmin ediliyor. Şimdiye kadar yapılan sondaj çalışmalarında 900 milyar metreküp doğalgaz tespit edildi. Doğalgazın dışında 3 trilyon dolarlık petrol olduğu da iddia ediliyor. Doğu Akdeniz doğalgazı Avrupa için büyük önem taşıyor. Çünkü Avrupa’nın yıllık toplam tüketimi olan 440 milyar metreküp. Doğu Akdeniz Hattı’nın yıllık 16 milyar metreküp doğalgazı Avrupa’ya taşıması öngörülüyor.
Sular ısınacak
Güvenlik analisti Metin Gürcan, Akdeniz’in 2018 yılında daha da ısınacağını söyledi: Enerji rekabeti içinde Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan ve İsrail donanmaları bu bölgede tatbikatlar düzenledi. Bu hamlelere Ankara’dan da yanıt geldi. 6-17 Kasım tarihleri arasında fırkateyn ve hücümbotların katıldığı tatbikat düzenlendi. Bizim en büyük hamlemiz ise Deepsea platformunu bölgeye göndermek olacak. Rum tarafında bahar aylarında seçim yapılacak. Yani bu süreçte Akdeniz ısınacak.
Rumlar KKTC’yi devre dışı bırakıyor
Türkiye, Kıbrıs adasında yaşayan herkesin bu kaynakta hakkı olduğunu iddia ediyor. Rum kesimi ise KKTC’yi devre dışı bırakıyor. Uluslararası Deniz Hukuku’na göre ise her ülke kıyılarından 200 deniz mili açığa kadar olan bölgede hükümranlık hakkına sahip. Güney Kıbrıs yönetimi Mısır ve İsrail ile yaptığı ikili görüşmelerde, kendi hükümranlık sahasının sınırlarını belirledi, bir diğer deyişle denizin altından sınırlar çizildi. Ancak Güney Kıbrıs’ı tanımayan Türkiye ile böyle bir anlaşma yapmadı. Türkiye, KKTC ile anlaşma yaparak bölgede sondaj çalışmalarına başladı.
BAKAN ALBAYRAK AÇIKLAMIŞTI:
İlk derin sondaj 2018’de
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bu çalışmanın ipuçlarını şöyle vermişti: İlk sondaj gemimiz ile Akdeniz’de 2018 yılında ilk derin deniz sondajını gerçekleştireceğiz. Bu birilerini rahatsız ediyor, edecek. Kimse Akdeniz’i kendi babasının denizi sanmasın. Türkiye olarak, gerek uluslararası hukuktan kaynaklı kendi münhasır ekonomik alanlarımızda, gerekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ruhsatlı sahalarında bu aramaları yapmaya devam edeceğiz. Kimse kusura bakmasın.