51'nolu DVD kasten kırıldı!
Ergenekon davasında sanıklar son savunmalarını yapıyor
Ergenekon davasında emekli albay Levent Göktaş, İlhan Selçuk’u hiç tanımadığını söyledi ve “Bir kez Cumhuriyet’i aradığımı ispat edin, suçumu kabul edeceğim” dedi.
“Ergenekon” davasının 300. duruşması dün Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda yapıldı. Dün sanıklardan emekli albay Levent Göktaş ile emekli Yarbay Mustafa Dönmez son savunmalarını yaptı.
'DVD KASTEN KİRALAMIŞ'
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen Ergenekon Davası’nda mütalaaya ilişkin savunmasını yapan tutuklu sanık emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, 7 Ocak 2009 tarihinde Ankara’daki avukatlık bürosunda hukuka aykırı arama yapıldığını, bürosunda bulunan ve içinde bazı kamu görevlilerine ait özel bilgilerin yer aldığı 51 No’lu DVD’den hakkında suçlamalarda bulunulduğunu söyledi. 51 Nolu DVD’nin kendisine ait olmadığını, varlığından da haberi olmadığını anlatan Göktaş, "Adli emanette kırılan DVD’nin üzerinde parmak izi de yok. Orjinal DVD kasten kırılmış, üzerindeki parmak izleri kasten silinmiştir. Soruşturma, duruşma savcıları ve mahkeme başkanı ile üyelerin görmesine, incelemesine fırsat verilmeden yok edilmiştir" ifadelerini kullandı.
‘Bu iddia karşımıza çıkar’
Göktaş, şöyle devam etti: “Avukatım Hasan Gürbüz ‘Savcılara suikast yapılması emri’ iddiasıyla ilgili 14 Eylül 2009’da bir dizi talepte bulundu. Ancak Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, ‘Bir suç isnadımız yoktur’ diyerek taleplerimizi reddetti. Mütalaaya konu edilen bu olayla ilgili hakkımda herhangi bir suç isnadında bulunulmadığı konusunda mahkemenin ara kararı var. Ancak mütalaada yer aldı.”
“Selçuk’u tanımıyorum”
Mütalaada, ’İlhan Selçuk, Ergün Poyraz, Levent Ersöz ve Fikret Emek ile birlikte örgüt faaliyetinde buluduğu’ şeklinde bir iddia yer aldığını söyleyen Göktaş, “İlhan Selçuk’u tanımıyorum. Selçuk ile hiçbir temasım, iletişimim olmamıştır. Cumhuriyet Gazetesi’nin santralini bir kez dahi aramışsam suçumu kabul edeceğim. Fikret Emek’i de katıldığım bir operasyonda tanıdım. Ersöz ve Poyraz’ı ise tanımıyorum” dedi.
Ölen oğlumda görüntüler vardı
Emekli Kurmay Yarbay Mustafa Dönmez, “Zir Vadisi’nde aramalar yapıldığında ben Cezaevi’ndeyim. Mühimmatı nasıl gömeyim? Mühimmatların sarılı olduğu gazeteler arama yapıldığı tarihin iki gün öncesine ait. Krokiyi çizenin polis olduğu ortaya çıkmıştır” iddiasında bulundu. Dönmez, Sapanca’daki çiftliğinde yapılan aramalara ilişkin bazı görüntülerin bir polis tarafından verilmesinin ardından oğlunun Azerbaycan’da yaşamını yitirdiğini söyledi:
“Oğlum, bu görüntüler ulaşmasının ardından trafik kazası geçirerek öldü. Bir dönem bunu polislerin yapmış olabileceğini de düşündüm. Bu görüntüler şu an elimdedir. Bu görüntüler polis komplosunu başka bir açıdan kanıtlamaktadır. Oğlumun cinayete kurban gitmesinde ciddi şüpheler vardır ve şu an soruşturma safhasındadır” dedi. Mahkemenizin tarafsızlığı güven vermediğinden bu görüntüler avukatlarımda muhafaza edilecektir.”
Siyah bantla ağzını kapadı
Davanın tutuklu sanıklarından eski Kızılay Müfettişi Kemal Aydın, ağzına siyah bant yapıştırarak mahkemeyi protesto etti. Son savunmasını yapan Aydın konuşma sürelerinin kısıtlanmasını savunma hakkının ihlali olarak mahkeme heyeti, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurunda bulunulmasına karar vermişti.