'45 yıllık meslek hayatımda...'

Ergenekon Davası’nın tutuklu sanığı CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, tanık doktor Mücahit Pehlivan’ın iddialarının belgelere dayanmadığını söyledi. Haberal, "Gece vakti Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın evine giriliyor. Gizlice röntgen cihazı sokuluyor, film çekiliyor. Hiçbir yazı, rapor, belge yok. Ben 45 yıllık meslek hayatımda belgesiz, raporsuz tedavi görmedim" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon Davası’nda tanık Mücahit Pehlivan mahkeme heyetinin, savcıların ve heyetin sorularını yanıtladı. Duruşma savcısı Murat Dalkuş, daha deneyimli doktorlar yerine neden tanık Pehlivan’ın tercih edildiğini sordu. Pehlivan, Başbakan ve Eşinin görevlendirmesiyle tedavi sürecine katıldığını söyledi. Bülent Ecevit’i tek başına muayene ve tedavi etmediğini söyleyen Pehlivan, "Ben ekibin koordinatörüydüm. Nöroloji hocasını Emrehan Halıcı bulmuştu. Ben Gazi Üniversitesi’nden kardiyoloji hocası bulmuştum. Acil bir durumda Gazi Üniversitesi hastanesine kaldırılacaktı. Rektörün ve Tıp Fakültesi dekanının da bilgisi vardı. Acil durum için Gazi Üniversitesi’nde bir oda hazır bekletiliyordu. Ambulans ve acil yardım çantası hazırdı" dedi.

HABERAL’IN SORULARINI YANITLADI

Ecevit’in Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi ile ilişkisinin 1 Temmuz 2002’de kesildiğinin altını çizen tutuklu sanık CHP Milletvekili Mehmet Haberal da, Ecevit hakkında düzenlenen raporda çalışabilecek durumda olduğunun yer aldığını belirtti. Haberal, Ecevit hakkında Başkent Üniversitesi Hastanesi’nin 25 Mayıs 2002 tarihli raporunda 7 ay yatak istirahati verilmediğini söyledi. Raporda yer alanlara değinen Haberal, "Lavman verilmemiştir. Omurundaki kırık nedeniyle felç olmaması için korse giydirilmiştir. Kemik iyileşmesi süreç alır. Hastanede yatmasına gerek yok. Evde dinlenerek istirahat edecek. Bu yatak istirati değildir. Günde 2 saat ofisinde çalışabilir. Kemikleri desteklemek için ilaçların yanında kortizon da en düşük düzeyde veriliyor. Ben 1971 yılından beri kortizon tedavisi uygularım. Kortizonu çok yoğun kullanırım. Kısa zamanda bu denli bir etki yapacak bir ilaç değildir. ’Kortizonu kestik, iyileşti’ diyor. Bir tedavinin bu kadar çabuk etki ettiğini görmedim" diyerek açıklama yaptı. Haberal, Bülent Ecevit’e lavman yerine ağızdan bağırsakları çalıştıran bir ilaç verildiğini sözlerine ekledi. Tanık Pehlivan’ın anlattıklarının belgelere dayanmadığını ifade eden Haberal, "Gece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın evine giriliyor. Gizlice röntgen cihazı sokuluyor, film çekiliyor. Hiçbir yazı, rapor, belge yok. Ben 45 yıllık meslek hayatımda belgesiz, raporsuz tedavi görmedim" diye konuştu. Pehlivan kendi yaptığı tedavi sürecine ilişkin belgelerin Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’te olduğunu belirterek, Ecevit’teki omurga kırığının korse giymesini gerektirecek seviyede olmadığını tekrarladı.

"RAHŞAN HANIM’INDA TAVSİYESİ İLE MİLLETVEKİLİ OLDUM"

Başbakan Bülent Ecevit’in omurgasındaki kırığın başbakanlık yapmasına engel olmadığını söyleyen tanık Pehlivan, Ecevit’in omurgasındaki kırık nedeniyle yatağa mahkum edilmesinin uygun ve doğru olmadığını söyledi. Başbakan Bülent Ecevit’in son zamanlarında da yanında olduğunu anlatan Pehlivan, "Bülent Ecevit’i zatürreden kaybettik. Rahşan Ecevit bana ’Ecevit seni milletvekili olarak görmek isterdi’ dedi. Daha sonra da Rahşan Hanım’ında tavsiyesiyle milletvekilliğine aday oldum, milletvekili seçildim" dedi.

Tanık Pehlivan’ın dinlenmesinin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.

ERGENEKON TANIĞI PEHLİVAN: BAŞKENT HASTANESİ’NDE YANLIŞ TEDAVİ UYGULANDI DİYEMEM

Ergenekon Davası’nda tanık olarak dinlenen doktor Mücahit Pehlivan hiçkimseyi suçlamadığını belirterek, uygulanan tedaviyi kestikten sonra eski Başbakan Bülent Ecevit’in iyileştiğini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon Davası’nda eski Başbakan Bülent Ecevit’in tedavisini yapan eski AK Parti Milletvekili ortopedi uzmanı doktor Mücahit Pehlivan tanık olarak dinlendi. Pehlivan davada tanık olarak dinlenmesinin tamamlanmasının ardından Silivri Cezaevi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mücahit Pehlivan Ergenekon Davası’nda anlattıklarına değinerek, "Merhum Başbakanımız Bülent Ecevit’in Başkent Üniversitesi ile ilişki kestikten sonraki benimle devam eden tedavi sürecini anlattım. Bildiklerimi, gördüklerimi yüzde yüz emin olduklarımın hepsini söyledim. Hiçkimseyi suçlamadım. Ancak ortada bir yanlışlık olduğu çok bariz" dedi.

"KIRIK ZARARSIZ BİR KIRIKTI"

Bülent Ecevit’i tedavi ettiği süreci anlatan Pehlivan, "Bir kortizon olayı vardı. Başbakan’ın yüksek dozda kortizon kullanmasına bağlı olarak omrgalarında kemik erimesi ve buna bağlı olarakta 8. omurgada bir kırık söz konusuydu. Bu kırık zararsız bir kırıktı. Felç yapma riski olmayan bir kırıktı. Başbakanın yatmasını gerektirmeyecek bir kırıktı. Başbakanlığını sürdürmesini engelleyeceği bir hastalığı yoktu. O dönemde merhum başbakan çok hastaymış hatta başbakanlık yapamayacak durumdaymış’ gibi tablo çiziliyordu. Gerek medya tarafından gerekse de bana iletilen kadarıyla" şeklinde konuştu. Başbakan Ecevit’e verilen ilaçlarda bir düzenleme yaptıklarını söyleyen Pehlivan, "Başkent grubu bize ’Siz tek başınıza bunu nasıl başardınız’ diye sorular soruyordu. Bugün nasıl yaptığımızı da anlattık. Ekibimizde kimlerin olduğununda isimlerini verdik. Bu konuda mahkemeyi bilgilendirdik" diye konuştu.

"YANLIŞ TEDAVİ UYGULANDI DİYEMEM"

"Başkent Üniversitesi’nde yanlış bir tedavi uygulandı diyebilir miyiz?" sorusuna Pehlivan, "Ben Başkent Hastanesi’nde yanlış tedavi uygulandı diyemem. Ama şunu söyleyebilirim. Başkentte ya da başka yerde nerde uygulanmışsa nerede verilmişse bir tedavi vardı. O tedaviyi biz kestik ve hastamız iyileşti. Tıpta ’Yanlış tedavi yaptınız’ demek çok güç, çok zordur. Ama bazen bir ilacı keserek bir insanın hayatını kurtarabilirsiniz. Bazen de bir ilacı fazla vererek bir insanın hayatına mal olabilirsiniz. Bu kadar önemlidir yani" dedi.

"BAŞBAKAN ECEVİT’İN ASANSÖR KULLANMASINI GEREKTİRECEK BİRŞEY YOKTU"

"Kemik erimesi feci bir hastalık" diyen Pehlivan, kemik erimesi hastalığı ile ilgili bilgi verdi. "Sizin kanaatiniz Ecevit’in o dönemde başbakanlıktan çekilebilmesi için bir plan uygulandığı şeklinde mi?" sorusuna Pehlivan, "Ben o dönemde değil ama şimdi baktığımda bazı şeyleri daha net görebiliyorum. Elbetteki bir başbakanın asansör kullanmasını gerektirecek bir hastalığı yoktu. Uzun süre yatmasını gerektirecek bir hastalığı yoktu. Bunlar hepinizin aklına neyi gerektiriyorsa benimde aklıma onu getiriyor" dedi. Pehlivan gazetecilerin sorularını yanıtladıktan sonra aracına binerek Silivri Cezaevi’nden ayrıldı.