'367 üstüne de halkoyu şart!'
AYM Başkanı, “Önemli olan referanduma sunulacak anayasanın, yüksek bir katılımla kabulünü sağlayacak ortak projelerin ortaya çıkmasıdır” dedi
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yüksek mahkemenin 51. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada anayasa çalışmalarıyla ilgili önemli mesajlar verdi.
ORTAK DEĞERLER: Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki 4 partinin ortak paydada buluşmak için yeni öneriler ortaya koymamaları sürecin yavaşlamasına yol açmıştır. Evrensel doğruluğu kanıtlanmış açık, net, anlaşılabilir ‘ortak değerler’in referans alınması uzlaşma şansını güçlendirir. Siyasetin tam bir uzlaşma sağlaması ve herkesin isteklerinin anayasada yer alması ütopyası gerçeklerle örtüşmez. Önemli olan referanduma sunulacak anayasanın, yüksek bir katılımla kabulünü sağlayacak ortak projelerin ortaya çıkarılmasıdır. Toplumu, çoğunluğun ya da azınlığın dayatmasıyla karşı karşıya bırakmak, soruların derinleşmesine ve birlikte yaşama arzusunun zayıflamasına neden olacaktır.
MEŞRUİYET SORUNU: Çoğulculuğa dayalı geniş tabanlı bir uzlaşma süreci, ortaya çıkan sorunlar nedeniyle ‘çoğunlukçu anlayışla da anayasa yapılabilir’ düşüncesine haklılık kazandıran bir sürece dönüşmek üzeredir. Bu yöntem de demokratik bir çaredir ancak, meşruiyet tartışmalarını ortadan kaldırmayacaktır.
TEK KIRMIZI ÇİZGİ: Anayasaların 3 temel değere oturması gerekir. Birincisi, temel dinamiklerinin, felsefesinin ve ruhunun merkezine ‘insanlık onuru’nun yerleştirilmesidir. Anayasa’da yapım sürecinde rol alan sosyal ve siyasal kurumların, değişmemesi gereken tek kırmızı çizgilerinin ‘insanlık onuru’ olması beklenmektedir. İkinci değer, insan hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınmasıdır. Yaşama, düşünce ve ifade özgürlüğü, dini inanç ve kanaat özgürlüğü ile mülkiyet hakkının sınırları yaşamsal öneme haizdir. Üçüncü değer kuvvetler ayrılığı ilkesini amacına uygun tanımlayarak, yetki çatışmasına engel olmaktır.
HALKIN SEÇİMİ: Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ile yürütme arasında yetki çatışması olabileceği iddiasını, geçmişte Parlamento’nun seçtiği Cumhurbaşkanları ile yürütme arasındaki sorunlar doğrulamıyor.
Önce eleştiri sonra çaya davet
Önceki yıllardaki törenlerin aksine bu yıl CHP lideri Kılıçdaroğlu da AYM’ye geldi. Ancak Kılıç, konuşmasında CHP’yi de Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle eleştirdi: “Devam eden davalarda hak ihlalleri gerekçesiyle insaf ölçülerini aşan tepkiler konmaktadır. Bazı kesimlerin siyasi düşünce ortaklığının doğal sonucu olarak yakın dostların yargılandığı davalarda, demokratik tepki anlayışla karşılanmalıdır. Ancak hakların kullanılması yargıya meydan okumayı, tehdit etmeyi ve şiddete başvurma hakkını kimseye vermez. İşgal ettiği makam, mevki, unvan ne olursa olsun kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz. Yargının sebep olduğu yanlışlıklar ve hak ihlalleri olagelmiştir. Bunları gidermek için yasal yollara başvurma dışında hiç kimse, şiddet ve tehdit yolunu tercih etmemiştir. Bu tür davranışlar üzüntü ve kaygı vericidir.” Kılıç konuşmasının sonunda ise gazetecilere Kılıçdaroğlu’nun törene katılmasından büyük bir memnuniyet duyduklarını belirterek, CHP liderini çaya davet ettiğini söyledi.
397’yi geçse bile referandum
KILIÇ toplantı sonrası gazetecilere şunları söyledi: “Anayasa tümden değişirse isterse 367’nin üzerinde bu konsensüs sağlansın, bence referanduma götürülmelidir. Böylece bugüne kadar yaşanan anayasa ile ilgili meşruiyet sorunu da en aza indirilmiş olur. Zaten 330 ile 367 arasındaki bir sayıda gerçekleşirse kesin olarak gitmesi gerekiyor ama 367’nin üstünde de olsa bence referanduma gitmesi gerekir.”