25 CHP'liden sürece imza!
İşte o isimler...
CHP, çözüm sürecinde “PKK ile pazarlık yapılmamalı, konu Meclis’te uzlaşma ile çözülmeli. Aynı süreçte yasalar değiştirilerek adımlar atılmalı” görüşünü savunurken, aralarında “yenilikçi” kanatta yer alan CHP’lilerin de olduğu 111 isim “Kalıcı Barış İçin 111 imza” başlıklı bir metni kamuoyuna açıkladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun da bilgilendirildiği metne aralarında Sezgin Tanrıkulu, Binnaz Toprak, Hüseyin Aygün, Veli Ağbaba, Alaattin Yüksel, Melda Onur ile PM üyeleri Gülseren Onanç, Ercan Karakaş, Fikri Sağlar’ın da olduğu 25 CHP’li imza attı. Metindeki bazı isimler şöyle: BDP eski milletvekili Akın Birdal, Büşra Ersanlı, Eşber Yağmurdereli, Filiz Ali, Hrant Dink’in kardeşi Hosrof Dink, Cumartesi anneleri adına Hüseyin Ocak, hukukçu İbrahim Kaboğlu, oyuncu Mert Fırat, Şevval Sam, Müjde Ar, Demokrat Yargı Başkanı Orhan Gazi Ertekin, Osman Kavala, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Özge Mumcu, yazar Pınar Kür, Canan Kaftancıoğlu, Alaz Erdost, gazeteciler Can Dündar, Ayşenur Aslan, Ahmet Şık... Kamuoyuna açıklamana metin özetle şöyle:
ANAYASAL UZLAŞI
Kürtlerin kendilerini tam anlamıyla eşit yurttaş olarak hissetmelerini sağlayacak ve üzerinde geniş uzlaşma sağlanabilecek birçok anayasal adım vardır. Barıştan ve demokrasiden yana olan tüm aktörler, demokratik ilkeler temelinde bir anayasal uzlaşı sağlanması için çalışmalıdır.
YOL TEMİZLİĞİ
Anayasal uzlaşının sağlanmasına kolaylık sağlayacak, yol temizliği niteliğinde kısa vadede de atılabilecek birçok adım vardır. Seçim barajının düşürülmesi, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, Türkçe dışındaki dillerde siyaset yapılabilmesi, anayasal değişiklik gerektirmeden çok kısa bir sürede gerçekleştirilebilir.
BAZI KAYGILAR VAR
Sürecin mevcut ilerleyişi bazı kaygılara yol açmaktadır. Türkiye’nin tüm yurttaşları için insan haklarının tam anlamıyla hayata geçirilmesini sağlayacak adımlar atılmadan kalıcı barışın sağlanması mümkün olmayacaktır.
BAŞKANLIK TIKAR
Başkanlık sistemi tartışmalarının bu sürece dahil edilmesi, geniş anayasal uzlaşının sağlanması önünde tıkayıcı bir unsurdur. Yasama ve yargının büyük oranda yürütmenin kontrolüne sokulacağı bir değişiklik şüphe uyandırır.