25 cana en fazla 22.5 yıl!
Bütün ihtimaller hesaba katılarak soruşturma yürütülüyor
Patlamanın ‘öngörülmesine rağmen ihmal, tedbirsizlik veya dikkatsizlik’ sonucu meydana geldiği sonucuna varılırsa, 22.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılacak. Yani her can için istenen ceza 1 yılı bulmayacak.
Afyonkarahisar’daki patlama ile ilgili askeri savcılık ile sivil savcılık bütün ihtimalleri hesaba katarak soruşturma yürütüyor. Bu kapsamda, özellikle patlamanın sabotaj veya bir tür intihar eylemi nedeniyle meydana geldiği olasılığı da dikkate alınarak, şehit olan askerler ile kışlada görev yapan tüm askerlerin ilişkileri, bağlantıları ve iletişim bilgileri de incelenecek. Bu kapsamda askerlerin telefon detay kayıtları ile elektronik posta ve internet iletişimlerinin de büyüteç altına alınacağı belirtildi. Ayrıca Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in talimatıyla kurulan İdari Tahkikat Heyeti’nin de patlamayı idari ve disiplin bakımından soruşturduğu ifade edildi.
Askeri yargı mı, sivil mi?
Soruşturma sonunda patlamanın emirlere ve talimatlara uymayarak ihmal ve dikkatsizlik nedeniyle meydana geldiği anlaşılırsa, sorumlu görevliler hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan dava açılacak. Bu durumda Anayasa‘nın 145. maddesine göre ‘asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara’ askeri mahkemelerde bakılacağı için, görevli yargı yeri de askeri mahkeme ve savcılık olacak.
Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesi ‘taksirle öldürme’ suçunu düzenliyor. Taksir, kanunda ‘Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi’ olarak tanımlanıyor. Maddeye göre taksir sonucu ortaya çıkan fiil, birden fazla insanın ölümüne neden olmuşsa 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası veriliyor.
Ancak TCK’nın 22. maddesine göre, kişinin patlamanın olabileceğini öngördüğü halde ihmali davranışta bulunduğunun anlaşılması halinde (bilinçli taksir), istenen ceza 2 yıl 8 ay ile 22.5 yıl arasında hapis olacak. Bu durumda bile her bir can için verelecek ceza 1 yılı dahi bulmayacak.
‘Askere gönderdim, ölmeye değil’
Askeri yetkililer dün, patlamada şehit olan Onbaşı Ahmet Sandalcı’nın Kırıkkale’deki ailesine, GATA’daki otopsinin tamamlandığı bilgisini verdi. Anne Hacer Sandalcı, “Ben onu askere gönderdim, ölmeye değil. Ben şimdi ne yapacağım? Benim tüm umudum oğlumdu” diyerek gözyaşı döktü. Şehidin amcası Cengiz Sandalcı da, “Saat 21.15’de hangi acemi asker mühimmat temizliğine götürülür, size soruyorum? Ben de silah sanayisinden emekliyim, ne olduğunu biliyorum. Bu kadarı da yazık, günah” dedi. Şehidin kardeşi Göksun Sandalcı ise ağabeyinin askeri birlikte akşama kadar çalıştırılmasına tepki göstererek, sorumluların bulunmasını istedi.
‘Yanardağ gibi patladı, taş yağdı’
ŞEHİT Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki cephanelikte geçen çarşamba akşamı meydana gelen patlama sonrasında savaş alanına dönen Afyonkarahisar’ın Ataköy Mahallesi’nde hayat normale dönmeye başladı. Hasar tespit çalışmalarının başladığı Ataköy’de bir yandan mühimmat arama çalışmaları sürerken, diğer yandan kadınlar halı yıkadı ve evlerinde temizlik yaparak patlamanın izlerini silmeye çalıştı. Kışlaya yakın Kışlacık köyü sakinleri dün ilk kez evlerine giebildi. Kışlacık’a sadece köyde yaşayanların girişine izin verildi. Bölge sakinlerinden Hatice Koç, iki gün Afyon merkezdeki bir akrabalarının evinde kaldıklarını anlatarak, “Patlama olduğunda bir komşumuzda mevlitteydik. Patlamayla büyük panik yaşandı. Çocuklar ağlamaya başladı. Hatta bir komşumuzun çocuğu korkudan bayıldı. Deprem sanıp kendimizi dışarı attığımızda havadan taş yağıyordu” diye konuştu.
Patlamanın etkisiyle kışlanın bulunduğu tepelik alandan evlerine yağan taşlardan birinin bacağına isabet etmesi sonucu yaralanan Ömer Akar ise, “Yanardağ gibi patladı. Gökyüzüne metrelerce alev çıktı. Bacağıma taş geldi” dedi.
Patlamanın olduğu Kocatepe sırtlarına bakan 2 nolu mühimmat deposunun karşısında bulunan Kışlacık köyü ve çevresinde mühimmat arama çalışmaları devam etti.