25 Aralık davası kavgalı başladı
Aralarında Fethullah Gülen ve eski Emniyet Müdürü Yakup Saygılı’nın da bulunduğu 69 sanığın yargılandığı ‘25 Aralık davası’ başladı. Duruşmada sanıkların avukatları ‘yer darlığından’ şikayet etti
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu yargılanan eski emniyet müdürleri Yakub Saygılı, Kazım Aksoy ile İbrahim Şener, Arif İbiş, Mehmet Habip Kunt, Hüseyin Korkmaz ile başka suçtan tutuklu Mahir Çakallı, Mehmet Fatih Üner, Yasin Topçu ile 28 tutuksuz sanık hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın “müşteki”, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski bakanların “mağdur” olarak yer aldığı davada Fethullah Gülen ve eski üst düzey emniyet müdürleri “şüpheli” olarak yer alıyor. Sanıkların 69’undan 67’si için “Ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası istenirken suçlamalar şöyle; “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünü Yönetmek”, “Siyasal casusluk...”
“Yer yoksa Silivri’ye...”
Kimlik tespiti sırasında söz alan sanıklardan Hamza Tosun ve Mahir Çakallı’nın avukatı Osman Ertürk, “74 yaşındaki bir avukat burada oturacak bir yer bulamıyor. Yer yoksa Silivri’de yargılama yapılsın. Savunma hazırlıyorum ve yazdıklarımı üstünü örtmek zorunda kalıyorum. Böyle adil yargılama yapılacağına inanmıyorum. İnsanlar iç içe oturuyor. Ses ve görüntü kaydının açılmasını talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti, bu talebi reddetti. Tutuklu sanıklardan Yakub Saygılı’nın avukatı İstanbul eski Baro Başkanı Muammer Aydın da dava dosyasının Ankara’daki hakim ve savcılarla ilgili devam eden dosya ile bağlantılı olduğunu belirterek, “Hakim ve Savcıların katıldığı suçlara iştirak edenlerinde yargılanma yeri Yargıtay’dır. Bu davalarda Yargıtay yetkilidir. Suçlamalardan biri de darbeye teşebbüstür. Yürütmenin merkezi de Ankara olduğundan yargılama yerinin Ankara olduğunu düşünüyoruz. Dava dosyanın yetkili Yargıtay’a gönderilmesini talep ediyoruz” dedi.
“O koltuklar size emanet “
Sanık Yakub Saygılı ve Kazım Aksoy’un avukatı Murat Erdoğan ise, 25 Aralık soruşturması ve bu zamana kadar yaşanılan hukuki ve siyasi süreci anlatmaya başladı. Konuşmasının uzun sürmesi üzerine Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek müdahale etti. Bu sırada ayağa kalkan Avukat Osman Ertürk ise, duruşma salonunda yer yetersizliğine ilişkin ret kararının gerekçesiz olduğunu eleştirmesi üzerine heyet tarafından uyarıldı. Bunun üzerine Ertürk, “Siz orada rahat oturuyorsunuz. Savunma hakkımızı ihlal etmeyin. Şu anda oturduğunuz o koltukların hepsi size emanet yarın başka bir yerde olabilirsiniz” dedi.
“Böyle suç ithamı mı olur?”
Gülen’in avukatı ise savcının iddianamede 2 yıl önceye kadar bilinmeyen bir örgütün 45 yıl önce kurulduğunu söylediğini belirterek, “Suç işlemek için 45 yıl önce nasıl kurulabilir. Ruhsatlı silahtan örgüt çıkarsa bu mantıkla sokakta belinde ruhsatlı silah olan herkes silahlı örgüt üyesi olabilir. Ruhsatlı silahı olan herkes gerektiğinde kullanabilir. Böyle suç ithamı mı olur? Polis sanıkların ruhsatlı silahları olduğu için silahlı örgüt sayılıyor. Savcı “ileride gerektiğinde kullanabilir” diyor. Hizmet hareketi ve müvekkilim hayatı boyunca terörün hep karşısında olmuştur. Bunu dünyaya ilan etmiştir. Zaten emniyetin hazırladığı raporun sonunda da ‘hiçbir şiddet ve cebir eylemine rastlanamamıştır’ ifadesi yer alıyor” diye konuştu.
Yemek krizi
Mahkeme Başkanı, duruşmaya ara verdiklerini belirttiği sırada sanık avukatları müvekkillerine verilen kahvaltı kumanyaların yetersiz olduğunu söyleyerek yemek getirme talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Civelek, “Yetki, jandarma komutanında” deyince sanıklar ve avukatları, “Burada yetki sizde” diyerek tepki gösterdi. Sanıklardan Hüseyin Korkmaz da “Bunlara su bile vermeyin. Yemek yesem bu dava ne kaybeder!” diye bağırdı. Duruşmaya verilen ara sırasında yemek getirmilmesine izin verilmesi üzerine yemek probleminin çözüldüğü öğrenildi.
