2200’ler keyif yılları
23’üncü yüzyıl adeta insanoğlu için keyif yüzyılı olacak. Çalışma saatleri haftada 20 saatin de altına inecek. Hemen hemen tüm işler ve üretim yapay zekalı robotlar ve androidler tarafından gerçekleştirileceği için insanların kendilerine ayıracakları zaman görülmemiş düzeyde artacak
2200’lü yıllarda eğitim, gıda, sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz olarak sağlanacak. Her tür hizmet online olarak ya da eve teslim olarak ulaştırılacağı için insanlar evlerinden dışarı çıkmaya hiç gerek görmeyecek. Hayat tamamen sanal gerçeklik üzerinden yaşanmaya başlanacak. İnsanların fiziksel olarak birbirlerini gördükleri zamanlar çok nadir hale gelecek. İnsanlar bu yüzyılda hayallerini gerçekleştirmek için inanılmaz fırsatlar bulacak. Dünya kültürel ve sanatsal anlamda altın çağını yaşamaya başlayacak.
Işık hızı rüyası
Beyin transferi mükemmel hale getirilmiş olacak ve insanlara çok farklı seçenekler sunulabilecek. Bir kişi isterse beynini bir robota, sentetik bir bedene hatta bir hayvan bedenine transfer edebilecek. Yani bir insan beynini bir kartala yükleyip günlerce uçarak dünyayı gezme imkanına sahip olabilecek. Bazı çevreciler bu dönemde bedenlerini tamamen terk ederek hayvan bedenleri içinde hayatlarını doğaya adamaya karar verecekler. Beyin yükleme teknolojisi o kadar yaygın ve kullanılır olacak ki dünyada herkesin buna erişimi mümkün olabilecek. Işık hızının yüzde 90-99’una ulaşan uzay gemileri ile 100 ışık yılı ötedeki gezegenlere ilk kez ulaşılacak. Bu uzay gemilerinde yarı insan yarı robot varlıklar burada kurulacak olan kolonilere öncülük edecekler.
İlk uzaylı: 2280
Mars’ı insanların yaşayabileceği bir gezegene dönüştürmek için süren çabalar sayesinde Kızıl Gezegen’de kendiliğinden oluşan ilk bakteriler bu yüzyılda görülecek. Aynı proje Venüs için de başlayacak. Ay’da yaşayan insanların sayısı ise bu yüzyılda milyonları bulacak. Ay, en popüler tatil yerlerinden biri haline gelecek. İlk ‘uzaylı’lara, 100 ışık yılı ötedeki bir gezegende 2280’de rastlanacak. Ancak bu E.T. gibi bir canlı değil mikrobik bir form olacak.
2150 ’nin şehri nasıl olacak?
Bugünkübir insanı alıp 2150’deki bir şehre götürseniz buranın temizliği ve düzeni konusunda hayretler içinde kalırdı. Kendi kendini temizleyen yollar ve kaldırımlar, adeta bir ormanı andıran temizlikte hava, bakteri ve kire karşı korunaklı yapılar ve araçlar... Her şey her an yepyeni ve tertemiz görünecek. Elektrik kablolar aracılığıyla değil kablosuz olarak aktarılacak. Otomobiller ve trenler ahenk içinde sürücüsüz olarak kazaya imkan vermeden süper iletken yollar üzerinde minimum yakıt ile hareket edecek. Reklam panoları, afişler tamamen ortadan kalkmış olacak. Bilgi düşünüldüğü anda göze yansıyarak insanlara ulaşacak.
Yürümek tarih olacak
Sokaklarda çoğu zaman insanlardan çok iş yapan robotları görmek sıradanlaşacak. İnsanlar gerçek dünyadan çok hayatlarını VR Sanal Gerçeklik ortamında yaşamayı tercih edecek. Dışarı çıktıklarında yürüdükleri zaman çok çok az olacak. Cenazeler dışında kimse gerçek dünyada arkadaşları ya da akrabalarıyla bir araya gelmeyecek. Bunun yerine buluşmalar her zaman VR üzerinde olacak. Çünkü deniz kıyısında bir parti vermek isteyen biri için VR’da bunu ayarlamak sadece birkaç saniyesini alacak. Suç oranları inanılmaz şekilde azalacak. İnsanlar her an her yerde izleme altında olacak. Kamusal alana giren kişinin her bilgisi görülecek. Suç işlemeye meyilli olup olmadığı bile beyin aktiviteleri taranarak anlaşılacak. Robot polisler her an her yerde anında belirecek.
2300-3000 yılları arası rüya gibi
Fütüristlerintahminleri 23’üncü yüzyılla da bitmiyor. 24’üncü yüzyıl için beklentiler ve tahminler ise ‘Bunlar da gerçekten olacak mı?’ denilecek türden.
2300’lü yıllar ‘Süper insan’ kavramının doğduğu yıl olacak. Makineleşmiş insanlar 2000’li yılların süper kahramanlarından farksız hale gelecek. Ateşte yanmayan, bir gökdelenin tepesine tek sıçrayışta çıkabilen, uykuya ihtiyaç duymayan, tonlarca ağırlığı kaldırabilen, hatta molekül yapısını değiştirip duvarların içinden geçen ‘insan’lardan bahsediyoruz...
Mars projesinde 2400’lerde ilk ağaçlar ve hayvanlar ortaya çıkacak. 2500 yılında ise bir insan ilk kez hiçbir filtre kullanmadan sadece nefes alıp vererek Mars’ta yürüyecek. İnsanoğlu ‘İkinci Dünya’sını yaratmış olacak.
2700’de Mars’ın ardından Venüs, insanlığın üçüncü dünyası olacak. Atmosferi dünyadaki koşullara uyarlanan Venüs’ün ekseni kaydırılarak gece gündüz farkı 117 günden 24 saate indirilecek. Birçok kuyruklu yıldızın Venüs’e çarpması sağlanacak. Bu da su ihtiyacını karşılayıp denizleri oluşturacak.
3000 yılı ve daha ötesi
nMakineleşmeyi ve ölümsüzlüğü reddeden insanlar dünyada çok küçük bir azınlık olsalar da en az 120 yıl ömre sahip olan, ortalama boyları 2.15 dolayında insanlar haline gelecekler.
n3500 yılına geldiğimizde insanlık uzayda yeni bir çağın kapısını aralamış, 1000 ışık yılı ötedeki bir gezegene koloni kurmuş olacak. Ama bu bile galaksimizin toplam uzunluğunun ancak yüzde 2’si mesafede bir noktaya erişebildiğimiz anlamına gelecek.
Peki ya 10.000 ve ötesi?
22.000 yılında Çernobil felaketinin yaşandığı bölge tamamen tehlikesiz hale gelecek.
30.000 yılında insanlık bir kara deliğe ilk seferini gerçekleştirecek. Bunu tamamen biyolojik olmayan robot bilgisayarlar yapacak.
42.000 yılında 1977’de fırlatılan Voyager1 uzay gemisi Camelopardelis yıldız takımındaki Gliese 445 yıldızına ulaşacak. Kardeşi Voyager2 gemisi ise 298.000 yılında Sirius’a ulaşacak.
1.000.000’a gelindiğinde insanlık neredeyse silinmiş olacak. Robotlaşan ve ölümsüzleşen Dünya sakinleri otomobile biner gibi uzay araçlarına binip ışık hızından hızlı olarak istedikleri gezegene seyahat edecekler. Samanyolu kolonize edilmiş olacak. Keşfedilen milyonlarca gezegende farklı yaşam formlarıyla tanışılacak. Birçoğunda canlıların kendi iç kavgaları yüzünden silindikleri görülecek.