21 Mayıs 1864 Çerkes sürgünü ve soykırımı! Çerkes sürgünü nedir, neden oldu? 21 Mayıs 1864’te ne oldu, Çerkes soykırımını kim yaptı?
Çerkes soykırımı 158 yıldönümü ile unutulmadı. Çarlık Rusya tarafından sürgüne gönderilen ve büyük çoğunluğu açlık ve susuzluktan 1864 sürgünde ölenler bir kez daha anılıyor. Kuzey Kafkas halklarının sürgüne zorlanması ile başlayan Çerkes sürgününde ölenlerin dışında, Çerkesler bir de sürüldükleri topraklarda hastalık, açlık ve yoksullukla karşı karşıya kalmıştır. En büyük kitlesel nüfus hareketlerinden biri olarak 600 bin ile 900 bin arasında insanın hayatını kaybettiği Çerkes sürgünü nedir, neden oldu? 21 Mayıs 1864’te ne oldu, Çerkes soykırımını kim yaptı? İşte 21 Mayıs 1864 Çerkes sürgünü ve soykırımı!
Çerkes Soykırımı 158. Yılında… Çerkesler bu yıl da 21 Mayıs'ta 1864 sürgünleri için Nart ateşi yakarak sürgün nöbeti tutuluyor. Çerkesler, ölenlerini anmak için bir de denize karanfiller bırakıyor. 21 Mayıs 1864 Çerkes sürgünü ve soykırımı hakkında merak edilenler ve Çerkes sürgünü tarihi…
21 MAYIS ÇERKES SÜRGÜNÜ NEDİR?
Çerkes Soykırımı, 19. Yüzyılda 1864 yılında başta Adığeler ve Abhazlar olmak üzere, Kuzey Kafkasya halklarının Osmanlı topraklarına yönelik zorunlu göçler sonucu yaşanan olaydır.
Bu olay sonunda bir milyonun üzerinde bir nüfus Osmanlı topraklarına yerleştirilse de süreçte yaşanan ölümler bir soykırıma dönüşmüştür. Bu nedenle Abhazya'da 31 Mayıs günü, bu sürgünü anma amacıyla ulusal yas günü ilan edilmiştir.
ÇERKES SÜRGÜNÜ NEDEN OLDU, 21 MAYIS 1864’TE NE OLDU, ÇERKES SOYKIRIMINI KİM YAPTI?
21 Mayıs 1864; 300 yıl süren Kafkas - Rus savaşlarının sona ermesi ve Kuzey Kafkas halklarının sürgüne zorlanmasının başlangıç tarihidir. Bu tarihten sonra Çerkes toplulukları dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmışlardır. Sürgün süreci içerisinde birçok insan hayatını kaybetmiş, sürüldükleri topraklarda ise hastalık, açlık ve yoksulluk gibi problemlerle karşı karşıya kalmışlardır.
Sürgün yolunda çekilen çileler, yolda telef olanların feci durumları Trabzon'daki Rus konsolosunun, tehcir işlerini idare etmekte olan General Katraçef'e yazdığı raporda şöyle anlatılır: Türkiye'ye gitmek üzere Batum'a 70,000 Çerkes geldi. Bunlardan vasati olarak günde 7 kişi ölüyor. Trabzon'a çıkarılan 24,700 kişiden şimdiye kadar 19,000 kişi ölmüştür. Şimdi orada bulunan 63,900 kişiden her gün 180-250 kişi ölmektedir. Samsun civarındaki 110'000 kişi arasında her gün vasati 200 kişi can veriyor. Trabzon, Varna ve İstanbul'a götürülen 4650 kişiden de günde 40-60 kişinin öldüğünü haber aldım." İşte bu suretle peş peşe sürüp gelen felaketlerin ve musibetlerin darbeleri altında inleyen ve eriyen bu kahraman ve faziletkar milletin bedbaht bakiyesi de Dobruca, Bulgaristan, Sırbistan, Arnavutluk, Suriye, Irak gibi daima tehlikeye maruz bulunan ve daima emniyetsizliğin hükümran olduğu yerlere iskan edilmiştir.
Modern tarihin en büyük kitlesel nüfus hareketlerinden biri olan Çerkes sürgünü (Henze, 1986: 247) esnasında deniz gibi kan akıtıldı. Gemiye binmek için aç bîilaç kıyıda yağmur çamur içinde, ölüm iniltileriyle bekleşenler, yanaşan gemiye üşüşüp taşıma kapasitesinin çok üzerinde biniyorlardı. Gemiler de daha fazla para alabilmek için çok yolcu alıyor, bu yüzden fazla yol almadan batan gemilere sık rastlanıyordu. 1864 Mayısında, Trabzon'daki Rus konsolosunun yazdığına göre 30 bin kişi açlık ve hastalıktan kırıldı. Gemilerde hastalık alameti gösteren olursa derhal denize atılırdı.
Çerkes Soykırımı 20 Mayıs 2011 tarihinde Gürcistan parlamentosunun oybirliğiyle aldığı bir kararla Gürcistan tarafından resmen tanındı. Böylece Çerkes soykırımı, bağımsız bir devlet tarafından resmen uluslararası gündeme taşınmış oldu.
13 Mayıs'tan 25 Mayıs'a kadar (Kaffed Çerkes Soykırımının anmasını 25 mayısta samsun'da yapmıştı) Çerkes Aktivistler tarafından Soykırım eylemi düzenlenmiş. Antalya-Burdur-Afyon-Eskişehir-Ankara-Bolu-Düzce-Sakarya-İzmit-İstanbul-İzmit-Sakarya-Düzce-Bolu-Çankırı-Çorum ve Samsun istikametinde otostop çekerek 2 ekip halinde soykırımı bindikleri tüm araçlara ve indikleri yerde gördükleri herkese anlatmışlardı. 13 Mayıs'ta Canberk, Kadir, Gizem ve Gökhan'ın eylemiyle başlayan süreç devamlılık oluşturarak 3 Ekim’de başlayan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yönelen Soykırımı Tanıyın hareketini doğurmuştu. Bu hareket kendini büyüterek çalışma gruplarına bölünmüş ve ilk olarak Antalya'da açılan stanttan sonra Sakarya'da 3 günlük ve 5 günlük toplam 8 gün süren Çerkes Soykırımı Tanınsın Stantları açıldı daha sonra İstanbul Avrupa yakasında Galatasaray Lisesi önünde ve İstanbul Anadolu Yakasında Kadıköy - Bahariye caddesinde stantlar açılarak imza toplanmıştı Gelişen süreçte Sochi Olimpiyatlarının da etkisiyle canlanan Çerkes aktivizmi kendine yeni dinamikler kazanıyor.
Çerkes Sürgünü 21 Mayıs 1864 tarihinden sonra başladı. Olaylardan toplam Çerkes nüfusunun en az %75’i olacak şekilde 800.000-1.500.000 Çerkes etkilenmiştir.
Çerkes nüfusunun en az %75’i, %90, %94, veya %95-%97’sinin etkilendiğini öne sürmüştür. Bu oranlar göz önüne alınarak etkilenen kişi sayısı tahmini olarak 600.000 ile 1.500.000 arasında kabul edilir.
Rus milliyetçileri, her yıl 21 Mayıs’ta Rus İmparatorluğu’nun Kafkasya işgalinin sona erdiği “kutsal bir fetih günü” olarak gördükleri günü kutlamaya devam etmektedirler. Bunu kınayan Çerkesler, bu kadar kanlı ve soykırım ile sonuçlanan bir savaşın kutlanmasının insanlık suçu olduğunu savunarak, alternatif olarak 21 Mayıs’ı Çerkes Soykırımı’nın anıldığı bir yas günü olarak her yıl anmaktadırlar. Abhazya’da 21 Mayıs günü, soykırımı anmak amacıyla ulusal yas günü ilan edilmiştir. 21 Mayıs’ta tüm dünyadan Çerkesler sokaklara inerek Rus hükûmetini protesto eder.