‘2019 demokrasinin şaha kalktığı tarih olacak’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nün 6’ncı gününe, Kızılcahamam’da bulunan Bulak Köyü’nden başladı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’na yürüyüşün 6’ncı gününde, eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekilleri, Türkiye’nin farklı noktalarından gelen partililer, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, işçiler ve çok sayıda vatandaş destek verdi. Yürüyüş güzergahında askerler görev yaptı. Yolun çevresinde bulunan dağlarda da komandoların bulunduğu görüldü.

Ankara dışında ilk

CHP lideri partisinin grup toplantısını Bolu’nun Gerede İlçesi’ne 37 kilometre uzaklıktaki Çamlıdere mevkisinde yaptı. Ankara dışında ilk kez grup toplantısı yapılırken, alanda ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ yazılı pankart açıldı. “Adalet tarihi yazıyoruz. Bütün peygamberler adaletten yana olmuştur. Adalet, bu kadar soylu bir kavramdır. Ben, kendim için yürümüyorum. Ben, adalet arayan bütün mağdurlar için yürüyorum” diyen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verdiği konuşmasında özetle şunları söyledi:

‘Sen diktatörsün diyorum’

“Bize doğuştan gelen haklarımızı, anayasal haklarımızı lütuf olarak sunmaya çalışanlar var. ‘Efendim yürüyorsunuz, lütfediyoruz biz size’. Bunu tarihte firavunlar söylerdi, günümüzde de diktatörler söylüyor. Birisi, benim haklarımı bana lütuf olarak hatırlatıyorsa ben de ona diktatörlüğünü hatırlatıyorum. ‘Sen, diktatörsün’ diyorum. Adalet için yürüdüğüm bu yolda, tek başıma yürümeye karar vermiştim. Elimde bir pankart olacaktı. Beni bu yolda yalnız bırakmayan bütün vatandaşlarıma içtenlikle şükranlarımı sunuyorum.”

‘Halkın 15 Temmuz’u’

“’Neden izin almadılar?’ diyorlar. Adaleti savunmak için kimseden izin alınmaz. Adalet, Allah’ın emridir. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yüz binlerce insan sokağa indi. Kimse, ‘Niçin sokağa indiniz?’ diye sormadı; çünkü onlar demokrasiyi ve bayrağı savunuyorlardı. Bir de ikinci bir 15 Temmuz var. İki ayrı 15 Temmuz var. Halkın 15 Temmuz’u, sarayın 15 Temmuz’u. İki 15 Temmuz’u unutmayın. Halkın 15 Temmuz’unda; halk, sokağa indi. Demokrasiye sahip çıktı. Bayrağına sahip çıktı. Halkın 15 Temmuz’u budur. Geldik; 20 Temmuz’a, sarayın 15 Temmuz’una. Sarayın 15 Temmuz’u şudur. Halkın 15 Temmuz’u aydınlanmasın, diye özel mücadele ettiler. OHAL’de kararname çıkarma yetkisinin hükümete verildiği tarihtir, 20 Temmuz darbesi.”

AYM’ye: Bir an önce karar verin

“Anayasa Mahkemesi, 20 Temmuz darbesinden sonra iyi bir sınav vermemiştir ve sınıfta kalmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin saygıdeğer üyelerine seslenmek isterim. Neden karar vermiyorsunuz? Eski kararlarınıza neden sahip çıkmıyorsunuz? Milletvekilleri hapisteyken, neden sessiz kalıyorsunuz? Saraydan gelecek talimata göre karar vermeyin. Kararınızı verin bir an önce, onu bekliyoruz.”

‘İspat edemezsem siyaseti bırakırım’

Kendisine Anayasa’nın 138’inci maddesini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aynı madde üzerinden yanıt veren ve televizyon kanalında tartışma çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bu düzenleme, iktidar sahipleri için getirilmiştir. Sıradan vatandaş zaten nasıl talimat verecek hakime? Ben, buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Senin hükümetinin mahkemelere genelge gönderdiğini, talimat verdiğini ben ispat edersem görevinden onurlu ve namuslu bir insan gibi istifa edecek misin? Ben de şu sözü veriyorum. Ben ispat edemezsem siyaseti bırakacağım.”

85’inci doğum gününde katıldı

CHP’nin eski Genel Başkanı ve gazeteci Altan Öymen de ‘Adalet Yürüyüşü’ne katıldı. Dün 85 yaşına giren Altan Öymen’in doğum günü olduğu, parti otobüsünden anons edilince CHP’li milletvekilleri ve partililer Öymen’i alkışlarla kutladı. Öymen, “Nezaketen yaşımı soran pek olmuyor ama bugün 85. yaşıma bastım. Bugüne bu arkadaş topluluğu içinde, böyle bir vesile ile bulunduğum için de çok mutluyum. Bu yolun sonunda da inşallah Türkiye’ye demokrasi geleceğine inanıyorum” diye konuştu.

İktidara ‘Ben de yürürüm’ mesajı

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu’nun başlattığı adalet yürüyüşüne katılıp katılmayacağı yönündeki soruya şu sözlerle yanıt verdi: “Bu demokratik bir hak kullanımı niteliğinde bir uygulamadır. O yürüyüşün içinde yer almamış fakat o yürüyüşün amacını ve arkasındaki şikayeti, talebi paylaşan Türkiye’de milyonlarca insan var. Ben de o insanlardan biriyim. İktidara tavsiyem bizi de yürümek zorunda kalacağımız zorlamalardan uzak kalmasıdır. Yeni zorlamalara başvuracak olunursa kesinlikle yürüyecek olan milyonlar var.”