2010 KPSS ile ilgili flaş gelişme
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Temmuz 2010'da yapılan KPSS'de soruların sızdırılmasına ilişkin 91 şüpheli hakkında daha iddianame düzenledi. Şüpheliler arasında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in akrabası Muhammet Sait Gülen, gazeteci Mehmet Baransu'nun ağabeyi Yalçın Baransu ile eşi Aygün Baransu da bulunuyor.
Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırlayarak Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği iddianamenin kabulü halinde şüpheliler, daha önce açılan davalarda olduğu gibi "FETÖ/PDY üyesi olmak", "resmi belgede zincirleme sahtecilik" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık" suçlarından yargılanacak ve daha önce 2010 KPSS'ye ilişkin açılan dava sayısı 5'e, bu davalardaki sanıkların sayısı ise 475'e yükselecek.
Şüpheliler arasında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in akrabası Muhammet Sait Gülen, gazeteci Mehmet Baransu'nun ağabeyi Yalçın Baransu ile eşi Aygün Baransu da bulunuyor.
İddianamede, soruşturma konusu sınava girmeyen Yalçın Baransu'nun, bazı adaylara soruları verdiği aktarıldı. Eşi Aygün Baransu'nun ise soruları sızdırılan sınavda 120 sorunun tamamını doğru yaptığı, bu sınavın iptalinin ardından yapılan tekrar sınavına ise girmediği kaydedildi.
İddianamede 10 Temmuz 2010'daki KPSS'ye 294 bin 909 kişinin katıldığı belirtilerek, sınavda yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'inin kendi arasında telefon irtibatının bulunduğu, bunlardan 907’sinin tekrarlanan eğitim bilimleri sınavına girmediği ifade edildi.
Şüphelilerden yüzde 61'inin, Gülen cemaatine ait Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinden soruları dağıtan ve yurt dışına firar eden Mehmet Hanefi Sözen ile cemaate ait Maltepe Dershanesinden soruları dağıtan Nebil Ekiz'e kadar ulaşan irtibatlarının bulunduğuna yer verilen iddianamede, yüksek net yapan adayların bin 148'inin akraba, bunların 896'sının karı koca olduğu, eşlerin 453'ünün tekrarlanan eğitim bilimleri sınavına girmediği bildirildi.
Yüksek net yapan adayların 2 bin 690'ının aynı firma veya kurumda çalıştığı, 10 ve üzeri adayın çalıştığı iş yeri kaydı baz alınarak yapılan değerlendirmede ise 167 kurum ve özel şirkette 2 bin 39 adayın görev yaptığı, bunların 970'inin tekrarlanan eğitim bilimleri sınavına girmediği aktarılan iddianamede, 3 bin 227 adayın bin 136'sının aynı adresleri, 217 adayın aynı site veya apartmanı iletişim adresi olarak beyan ettiklerine dikkat çekildi.
İptal edilen sınavda yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 175'inin yüksek başarıya rağmen tekrarlanan eğitim bilimleri sınavına katılmadığına işaret edilen iddianamede, sınava katılanların ise bin 1999'unun puanını düşürdüğü aktarıldı.
"FETÖ, birçok sınavın sorularını ele geçirdi"
İddianamede, 120 sorunun tamamını doğru yapan 350 adaydan 148'inin tekrarlanan eğitim bilimleri sınavına girmediği belirtilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Açıklanan nedenlerle, eldeki veriler birlikte değerlendirildiğinde soru hırsızlığı eyleminin örgütlü bir yapı ve organizasyonu olmaksızın gerçekleştirilemeyeceği, soruşturmanın konusunu oluşturan bu örgütün, bireylerin Anayasa'dan kaynaklanan fırsat eşitliği gibi temel haklarını ortadan kaldırarak, toplum düzenini, kamu güvenliği ve barışını tehlikeye düşürdüğü, gerçekleştirdiği eylemlerle vatandaşların, devlet erkleri yasama, yürütme ve yargıya olan güven duygusunu zedelediği, devletin kılcal damarlarına nüfus etmenin yolu olarak kullanıldığı aşikardır.
FETÖ'nün 2010 KPSS ile birlikte 2009 KPSS, 2012 KPSS, 2011 ve 2012 Hakimlik Sınavı, 2011, 2012 ve 2013 YDS, ALES, 2012 üniversite sınavı, Jandarma Sınavları, Askeri Liseler Sınavları, Polis Koleji ve Akademi Sınavları,TİB kurum sınavı gibi ÖSYM ve kurumların yaptığı birçok sınavın sorularını ele geçirdiği anlaşılmıştır."
İddianamede, Temmuz 2010'daki genel kültür, genel yetenek ve eğitim bilimleri alanları sorularının sınavdan önce elde edilerek dağıtıldığının jandarma kriminal, emniyet bilişim uzmanlığı, TÜBİTAK raporları, şüpheli ikrarları, müşteki ve tanık beyanlarına göre "kesin ve net" olduğu vurgulandı.
YÖK Denetleme Kurulunun hem eğitim bilimleri hem de genel yetenek alanı sorularının binlerce adaya ulaştığına ilişkin raporuna rağmen sadece eğitim bilimleri alanı sınavının iptal edilerek tekrarlandığına yer verilen iddianamede, bu nedenle birçok adayın iptal edilmeyen genel kültür ve genel yetenek puanına göre devlet memurluğu kadrolarına atandığı kaydedildi.
Önceki davalar
KPSS'ye ilişkin soruşturmaları yürüten Savcı Erkman, ilk davayı 230 kişi hakkında 25 Aralık 2015'te açmıştı.
İddianamede, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından, Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada "örgüt" bağına da ulaşıldığı bildirilmişti.
İlk iddianamede, "Soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu kişiler haricinde sınava giren birçok adaya örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumundakilerin birlikte hareket ettiği, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu tespit edilmiştir. Delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü gerçekleştiği anlaşılmıştır." tespitinde bulunulmuştu.
Sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğuna, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen açıklamada, profilleri, iş yerleri, mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları belirtilmişti.
İddianamede, 2010'daki KPSS eğitim bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla, devletin
9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğratıldığı öne sürülmüştü.
İkinci ve üçüncü dava
KPSS kapsamındaki ikinci davada 51 sanığa aynı suçlamalar yöneltilmişti. Üçüncü davada ise ÖSYM'nin soru hazırlama biriminde görevli 3 kişi sanık olarak gösterilmişti. KPSS'ye ilişkin son dava ise 100 sanık hakkında açılmıştı.
Bu davalar da halen Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor.