200 bin mağdur
PKK’nın barikat kurup, şehir savaşına başladığı Sur, Cizre ve Silopi’de yaklaşık 200 bin kişi göç etmek zorunda kaldı. Kimi akrabalarının yanına sığındı maddi durumu iyi olanlar ise ev tuttu. Ancak binlerce aile kendi memleketinde ‘mülteci’ konumuna düştü. Diyarbakır Sur ise bu dramın en yoğun yaşandığı yerlerin başında geldi. Al Jazeera onları haber yaptı:
‘Mal niye mi önemli?’
Veysi Sakın: “Lalebey Mahallesi’nde oturuyorum. Yasak başlamadan önce eşyalarımızın bir kısmını almıştık. Yasak kalkınca kalanlar için koştuk. Kapılarımız kırılmış. Eşyalamızı alacaktık. 350 TL’ye tuttuğum eve götüreceğim eşyaları. Uzaklık 5-6 kilometre. Ne kadara götürür pikapçı (kamyonet)? Fiyatı elli lira, peki bizden ne istiyor bu adam? 500 lira. Böyle bir vicdansızlık var mı? Yazık günah değil mi, insan dara düşmüş, kendi insanına fırsatçılık yapar mı?”
‘Sur’un dışı gurbet’
Adını vermek istemeyen bir aile babası: “Kendi memleketimizde gurbeti yaşıyoruz. Bakın, Sur’un şu Urfakapı’sından çıktığınızda elli metre sonra Su İşleri mevki var. Sor buradakilere, sen de memleket çocuğusun, elli metreden fazla değil. Adam orası için toplamda, de ki yüz metre için 300 lira istedi benden. Bunu yapan benim insanım, benim gibi Kürt.”
‘Çaresizlikten döndük’
Pervin Çiftsıra: “Sur’dan çıktığımızı söylediğimizde evleri altın oluyor. Rutubetli evlere üç-dört katı para istiyorlar. Yasak kalkınca eşyalarımızı alıp çıktık biz de, ama baktık ki yer yurt yok, çaresiz çıkıp geldik. Öleceksek evimizde öleceğiz.”