15 Temmuz gecesi 2. Ordu'da yaşananlar güvenlik kamerasında
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Malatya'daki 2. Ordu Komutanlığı karargahında yaşananlara ilişkin güvenlik kamerası kayıtlarında, polislerle girdiği çatışmada öldürülen ve üzerinde, "Vali, Emniyet Müdürü gözaltına, gerekirse öldürülsün" yazılı not bulunan Kurmay Binbaşı Fatih Kılıç'ın vurulma anı görülüyor. Görüntülerde ayrıca, eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin korumalarıyla karargahtaki makamına girdiği yer alıyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Malatya'daki 2. Ordu Komutanlığı karargahında yaşananlar güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı.
Görüntülerde, darbe girişiminde aktif rol aldığı, darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren koğuşlarda bulunan askerleri silahlandırıp, nizamiye bölgelerinde mevzi aldırdığı ve nizamiye dışına atış emirleri vererek, sivil halka ve emniyet kuvvetlerine ateş ettirdiği belirtilen Kurmay Binbaşı Fatih Kılıç karargah binasında uzun namlulu silahla gezerken görülüyor.
Komuta binasında Şehitlik ve Salonlar bölgesinde uzun namlulu silahla dolaşırken görülen Fatih Kılıç, saat 08.30 sıralarında darbe girişiminde aktif rol oynadığı belirlenen Albay Bahadır Erdemli ile aynı binadaki Denetleme Koridoru olarak gösterilen bölgede kilitli odaların kapısını tekmeleyerek içeriyi kontrol ediyor.
Görüntülerde, Erdemli bir odaya girerken kapı önünde bekleyen Kılıç, saat 08.48 sularında başından vurularak yere düşüyor. Daha sonra Erdemli, Kılıç'ın sağ olup olmadığını kontrol ediyor. Ardından telefonla konuşur vaziyette koridordan koşarak uzaklaşan Erdemli, bir süre sonra Kılıç'ın yanına gelip, üzerinden cep telefonunu alıyor ve tekrar koşarak uzaklaşıyor.
Erdemli'nin daha sonra yanında iki subay ile gelerek polisle çatışmaya çalıştığı ve ardından geri komuta bölümüne doğru döndükleri kamera kayıtlarında görülüyor.
Erdemli, saat 11.31 sıralarında bu kez yanında Binbaşı Eyüp Kök ve ellerinde bir nevresimle koridora geliyor ve buradan cesedi taşıyor. Kayıtlarda cesedi yerde sürükledikleri görülen Erdemli, koridora bulaşan kanı, temizlik makinesiyle temizliyor.
Daha sonra karargahtaki darbeciler gözaltına alınıyor ve Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ile Başsavcıvekili Mehmet Badem saat 16.50 sıralarında beraberlerindeki polis ve jandarmayla cesedin getirildiği bölgeye gelerek inceleme yapıyor.
"Gerekirse öldürülsün" notu çıktı
Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcıvekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan, darbe girişimi sırasında ölen Fatih Kılıç ile 196 asker hakkındaki takipsizlik kararında, Kılıç'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanlığında İstihbarat Kurmay Binbaşı olarak görev yaptığı, 15 Temmuz tarihinde şüphelinin de Malatya 2.Ordu Komutanlığında darbeye teşebbüste aktif rol aldığı aktarıldı.
Şüphelinin ateşli silah kullandığı ve emniyet güçleriyle girdiği çatışma sırasında yaralanarak öldüğü, ceset üzerinde yapılan muayene ve otopsi işlemi sonucunda ölümün "ateşli silah yaralanmasına bağlı kafatası kırıklarıyla birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti" sonucu meydana geldiğinin belirtildiği kararda, şunlar kaydedildi:
"Şüphelinin elbiseleri içinde 'Vali, emniyet müdürü gözaltına, gerekirse öldürülsün' yazılı not bulunduğu, bu yazı üzerinde yapılan kriminalistik incelemede, yazının Fatih Kılıç'ın elinden çıktığının bildirildiği, şüphelinin darbe teşebbüsü içinde aktif rol aldığı, bu suretle FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu ve 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçlarını işlediği anlaşılmış ise de şüphelinin alınan nüfus kaydında 15 Temmuz tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, TCK'nın 64. Maddesinin 'sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir, ancak niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir' amir hükmü gereğince, şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir."
Huduti ile Angun'un makam odalarına giriş-çıkışları görülüyor
Güvenlik kamerası görüntülerinde, dönemin 2. Ordu Komutanı, TSK'dan ihraç edilen tutuklu sanık Adem Huduti ile eski 2. Ordu Kurmay Başkanı tutuklu sanık Avni Angun'un makam odalarına giriş çıkışları, darbeci askerler ve emir subaylarıyla görüşmeleri yer alıyor.
Huduti'nin korumalarıyla 7 ayrı araçla 2. Ordu Komutanlığı Karargahına giriş yaptığı ve makamına geçtiği görülüyor. Karargaha çıkarken sakin olduğu gözlenen Huduti’nin makamına girmeden yanındaki emir subayına bazı talimatlar verdiği görülüyor, komuta katında garsonların da göreve geldikleri, ancak herhangi bir hareketlilik olmadığı kayıtlarda yer alıyor.
Eski 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Avni Angun'un komuta katına giriş yaptığı görülürken, Huduti'nin korumalarının gece saatlerinden itibaren uzun namlulu silahlarla makam odası giriş kapılarının önünde güvenlik önlemi aldıkları da görülüyor.
Tümgeneral Angun'un Orgeneral Huduti’nin odasından çıktığının görüldüğü kayıtlarda, darbe girişiminde aktif rol oynadığı belirlenen Albay Bahadır Erdemli’nin Tümgeneral Avni Angun’a silah doğrulttuğu, kısa süren arbede sonrasında Tümgeneral Angun’un Orgeneral Huduti’nin makam odasına götürüldüğü, Albay Erdemli’nin daha sonra Askeri Gazino Müdürü Yarbay Suat Özocak ile Karargah Destek Grubu Karargah Bölük Komutanı Binbaşı Bülent Kuzucu’ya silahını doğrulttuğu, Huduti’nin emir subayı olan Sedat Kaya’nın Albay Erdemli’nin elinden tabancayı aldığı, Özocak ve Kuzucu’nun daha sonra ellerine plastik kelepçe takıldığı, akabinde başka bir odaya götürüldükleri de görüntülere yansıyor.
Güvenlik kamerası kayıtlarında Tuğgeneral Zeki Karataş’ın belindeki tabancanın da Huduti’nin Koruma Astsubayı Fatih Gürcan tarafından alındığı görülüyor.
Yarbay ile binbaşıya plastik kelepçe takıldığı, bu sırada Angun'un Huduti’nin odasına girerken bu durumu seyrettiği kayıtlarda yer alıyor.
Erdemli’nin Huduti'nin makamından çıkarken emir-komuta konusunda saygısını ifade ettiği de görüntülere yansırken, Angun’un Huduti’nin odasına sürekli girip çıktığı, makam odasına girip çıkarak talimatlar verdiği görülüyor.
Görüntülerde ayrıca darbeci Erdemli’nin uzun namlulu silahla Orgeneral Huduti’nin makam odasına girmek istemesine, Huduti’nin emir subayı ve korumalarının müdahale ederek silahı elinden aldıkları ve daha sonra makama kabul ettikleri yansıyor.
Kameraların açısı değiştiriliyor
Orgeneral Huduti’nin makamının protokol ve normal giriş kapılarını gösteren 2 güvenlik kamerasının açılarının tavanı gösterecek şekilde değiştirildiğinin de görüldüğü kayıtlarda, ters çevrildiği sanılan kameralara ait görüntülerde darbeci general ve subayların teçhizat ve silahlarını yere bıraktıkları, teslim olma hazırlıkları yapıldığı, cep telefonlarının toplandığı da yer alıyor.
Uzun süre makam odasında kalan Huduti'nin, makam odası kapısının önüne gelerek bazı talimatlar verdiği, elleriyle kelepçelenme şeklinde bir hareket yaptığı, bu esnada korumaların makamın önünde güvenlik önlemlerini sürdürdüğü görülüyor.
Kayıtlarda darbe girişiminin başarısız olması üzerine, öğle saatlerinde İl Müdürlüğü TEM Şube Müdürü Hakan Yıldırımoğlu ile İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay Şahin Kaplan'ın komuta katına çıkarak, burada teslim olmak için hazırlık yapan dönemin 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu eski Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş ile darbe girişimine katılan diğer subayları ve askeri personeli sıraya dizerek aşağı kata aldığı görülüyor. Yıldırımoğlu ile Yarbay Kaplan'ın Huduti’nin odasına girişinde tabancalarının Huduti’nin korumaları tarafından alındığı da görüntülerde yer alıyor.