Gazete Vatan Logo

12 Eylül davası genişliyor!

Evren soru yağmuruna tutuldu, ara karar verildi

12 Eylül askeri darbesine ilişkin davanın sanığı Kenan Evren, müdahil avukatlarının yönelttiği soruları yanıtlamadı.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada katılanların tutanağa geçirilmesinin ardından müdahil avukatlarından Hasan Ürel söz alarak, Evren’e bir dizi soru yöneltti.

İPEKÇİ SUİKASTİ SORUSUNA CEVAP VERMEDİ

Ürel’in ilk sorusu, ”Basında yer alan demecinizde, Abdi İpekçi’nin öldürülmesine üzüldüğünüzü belirttiniz. Üzülmenizin nedeni nedir? Cevap verecek misiniz?” oldu. Evren, soruyu ”Hayır, cevap yok” diye yanıtladı.

Avukat Ürel, sorulara yanıt verilmemesine saygı duyduğunu belirterek, ”Ancak, sorduğum sorularda lehinize olan bir şey varsa neden cevap vermeyesiniz?” dedi. Ürel, sanığın kimi sorulara yanıt verip vermemeyi avukatıyla değerlendirmesi için gerekirse süre tanınabileceğini ifade etti.

Bu sırada Evren’in avukatı Bülent Acar ayağa kalkarak, müvekkilinin soruları yanıtlamayacağını belirttiğini kaydederek, müvekkiline soru sorulmadığını, iradesine müdahale edilmeye çalışıldığını savundu.

Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, Acar’dan yerine oturmasını istedi ve ”Biz bunu soru olarak kabul ediyoruz” dedi.

İŞTE EVREN'E SORULAN SORULAR

Ürel, daha sonra Evren’e sorularını sormayı sürdürdü. Ürel’in sorularından bazıları şöyle:

”Yönetime el koyduktan sonra Abdi İpekçi cinayetini soruşturma gereği duydunuz mu?”, ”Darbe ortamının hazırlanmasında Abdi İpekçi cinayetinin katkısı olabilir mi?”, ”Bu cinayetler toplumda yaygın bir güvensizlik duygusu yaratmış mıdır?”, ”Bunlarla demokrasinin askıya alınması için ordunun tek kurtarıcı olduğu fikrinin yerleşmesi amaçlanmış olabilir mi?”, ”İpekçi cinayeti ve katilin kaçırılması basit bir olay olarak görülebilir mi?”, ”Bunun, devlet içinde çete tarafından işlenmiş bir cinayet olduğunu düşünür müsünüz?”, ”1978’de evinin önünde öldürülen Savcı Doğan Öz, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e bir rapor vermişti. Raporda, ’Demokrasiyi askıya almak isteyen güçler faaliyettedir, devletin içinde yasadışı unsurlar vardır’ deniliyordu. Böyle bir rapordan haberiniz var mı?”, ”Öz’ün öldürülmesinde Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler’in etkisi olabilir mi?”, ”Abdullah Çatlı ve ekibinin, Ermeni terör örgütü ASALA’ya karşı yapılan mücadelede kullanılması türü çabalar için Milli Güvenlik Konseyi’nde bir görüşme oldu mu?”, ”İşkence iddialarıyla ilgili soruşturma emri verdiniz mi? 191 civarında insanın cezaevinde ve Emniyette öldürülmesi konusunda hemen hiç mahkumiyet kararı verilmemesini askeri yetkililerin koruma güdüsüne bağlamak mümkün mü?”

MHP AVUKATININ SORULARI

Müdahil MHP’nin avukatı Yücel Bulut’un Evren’e yönelttiği sorulardan bazıları ise şöyle:

”MHP’ye bombalı ve silahlı saldırı düzenlenmiş, 2 partili hayatını kaybetmiştir. Bahçelievler Polis Karakolu’na 50 metre mesafedeki olayla ilgili bazı kişiler tutuklanmıştır. Bu provokasyonlara tepki göstermekten imtina etme gerekçeniz nedir? Bu provokasyonları, sizi iktidara taşıyacak sinsi bir planın yapı taşları olarak mı gördüğünüz için kınama gereği duymadınız?”, ”Askeri müdahale gece 04.00’te başlamış olmasına rağmen MHP Genel Merkezi 3 saat önce aranmaya başlanmıştır. Askeri müdahaleye saatler kala, bir askeri savcının bir partinin genel merkezini basması konusunda emriniz var mı? Usulsüz ve yasa dışı arama faaliyetine ilişkin soruşturma açılmasını talep ettiniz mi, bu konuda size intikal eden bilgi oldu mu?”, ”MHP hakkında soruşturma ve kovuşturma açılması konusunda Milli Güvenlik Konseyi nasıl bir karar alma süreci gerçekleştirmiştir?”, ”Milli Güvenlik Konseyi’nde MHP’ye soruşturma açılmasını istemeyenleri sizin ikna ettiğiniz söylenmektedir. Doğru mu?”, ”Milli Güvenlik Konseyi kararı ile faaliyetleri durdurulmuş siyasi partileri kapatmanızın sebebi nedir?”, ”MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında Türkeş’in ceza alması konusunda özellikle ısrarcı olduğunuz ve yargı organlarına tavsiye ve telkinlerde bulunduğunuz doğru mu?”, ”Darbe öncesinde hayatını kaybeden Gün Sazak’ın korumasının çekilmesi konusunda bilginiz var mı? Bu konuda soruşturma yapmamanızın sebebi nedir?”, ”12 Eylül sonrasında yaptığınız açıklamalarda, MHP ve mensuplarını ’sapıklıkla’, ’sapık fikirlere sahip olmakla’ itham ettiniz. Savunmanız esnasında ’12 Eylül ile ilgili hükmü ancak tarih verecektir’ dediğinize göre, 12 Eylül sürecindeki tüm insanlık dışı muameleler dikkate alındığında, tarih, ’sapık’ ve ’sapık fikirlere sahip’ sıfatını kime verecektir? Bu konuda bir kanaatiniz var mı?”

Müdahil avukat Fikret Babaoğlu da ”(Biz ihtilale teşebbüs etmedik, ihtilal yaptık. Bizi yargılayamazsınız) derken, herhalde Balyozcuları kastettiniz. Balyozcular ceza aldı, Yargıtay’da. Sarıkız, Ayışığı, Eldiven darbe planları, hepsi sizi örnek aldı. Ayıp etmediniz mi bu topluma? Vicdanınız sızlıyor mu?”

Av. Aydın Erdoğan, sanık Evren'e açık sözlü insan olup olmadığını sordu. Evren ise hayır anlamında sağa sola kafasını salladı. Bu davranış duruşma salonunda gülüşmelere yol açtı, ardından Evren de güldü. "6 Haziran 2011 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine detaylı ifade vermişsiniz, hatırlıyor musunuz?" sorusuna ise Evren, 'hatırlamıyorum' anlamında yüz hareketi yaptı. Av. Erdoğan da hafızasının yerinde olduğunu, biraz düşünmesi halinde hatırlayacağını kaydetti.

"N'TEKİM SÖZÜNÜ SEVERSİNİZ..."

"N'tekim sözünü siz seversiniz" diyen Erdoğan, "Bana pasaport vermediniz, verseydiniz yurt dışına gidip avukat değil hoca olurdum. İyi ki vermemişsiniz yoksa tarihin bu güzelliğini yaşayamazdım" ifadelerini kullandı. Bu sözler salonda gülüşmelere yol açtı.

Avukat Öztürk Türkdoğan, kendisinin İnsan Hakları Derneği Başkanı ve Ahmet Türk'ün müvekkili olduğunu söyledi. Kürtçe'nin neden yasaklandığını soran Türkdoğan, Evren'den susmasının bu aşamada bir anlamı olmadığını belirterek, bildiklerini söylemesini ve gelecek kuşakların bunları öğrenmesini ifade etti. Dünyada bütün darbecilerin yargılandığını hatırlatan Türkdoğan, mahkemenin de Evren'e hak ettiği cezayı vereceğini vurguladı.

BERFO ANA'NIN SORULARI SORULDU

Evren'den Kürt sorununda uyguladığı şiddet ve asimilasyonun nelere mal olduğunu bir kez daha düşünmesini isteyen Türkdoğan, zorunlu din dersini neden koyduğunu sordu. Gözaltında kaybolanları da soran Türkdoğan, halen bu insanların cesetlerine ulaşılamadığını belirterek "Berfo ananın sorularını soruyorum 'Cemil Kırbayır nerede? Sana hakkımı helal etmiyorum. İki elim yakanızda?' Berfo anadan özür dileyecek misiniz? Tarih önünde adınız darbeci olarak kalacak. Bu bir ihtilal değildir." şeklinde konuştu.

Remzi Çayır da mahkeme heyeti üzerinden Evren'e bir soru yöneltti. Evren'in cezaevine gelerek "Bunları yatırın gereğini yapın" dediğini aktaran Çayır, başka vakitlerde de Evren'in cezaevine geldiğini belirterek, işkencelerden sorumlu olduğunu ifade etti. Bu sözler zapta geçirildi.

"BİZ 32 YILDIR SİZİ BESLİYORUZ..."

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde müdahiller ve avukatları Kenan Evren’e soru sormayı, Evren ise sorular karşısında sessiz kalmayı sürdürdü.

Yatağında yarı yatar bulunan Evren, çoğunlukla ellerini karnının üzerinde birleştirerek, soruları dinledi.

Evren’e soru yönelten müdahillerden biri de darbe döneminde idam edilen Erdoğan Yazgan’ın kardeşi Sabire Yazgan Serin oldu.

Sabire Yazgan Serin, şu soruları sordu:

”TBMM kararı olmadan ve rüşvet almış bir hakimin verdiği kararın sizlerce onaylanmasıyla abimlerin idam edilmesi, sizinki gibi faşist bir rejim dışında olabilir miydi? Kendinizi abimlerin katili olarak hissediyor musunuz? İstanbul’daki evimizin kapısı çalındı. Babama, ’Oğlunuz idam edildi, cesedi alacak mısınız?’ dediler. Sizin de kızlarınız var. Böyle bir ölüm haberi almak ister miydiniz? İzmit’e giden babam, abimin son mektubunu almak istedi. Savcı oyaladı. Akşam üzeri ’Emir geldi, mektupları veremeyeceğiz’ dediler. O emri veren siz miydiniz? Abim yalnız donu üzerinde olduğu halde, cezaevinin battaniyesine sarılı olarak tabuta konuldu. Onlarca polis ve jandarma eşliğinde mezarlığa getirildi. Mezarlıkta bizler, zorla ve hileyle oradan uzaklaştırıldık. Abimin bedeni, o eski battaniyeye sarılı halde çukura atıldı. Abime karşı son görevlerimizi yerine getirmemizin engellenmesinde sizi suçlu bulmam doğru değil mi? Bizim canlarımızı idam ederken, ’Asmayalım da, besleyelim mi?’ demiştiniz. Biz 32 yıldır vergilerimizle sizi besliyoruz. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Yüreksiz olduğunuz için mi bu sorulara yanıt vermiyorsunuz?”

"YAHUDİLERE GİYDİRİLEN GİYSİLER"

Evren’e yöneltilen diğer bazı sorular ise şunlar:

-Müdahil Avukat Osman Başer: ”Abdullah Çatlı’yla, Haluk Kırcı’nın idamını durdurmak için pazarlık yapıldı mı? İdam kararlarını imzalarken elinizin titremediği ve ’Allah taksiratlarını affetsin dediğiniz’ doğru mu? Mamak Askeri Cezaevi’nde, Almanya’da Yahudilere giydirilen giysileri bize giydirdiniz. Bundan rahatsızlık duyuyor musunuz?”

-Avukat Mehmet Rıfat Bacanlı: ”Abdullah Öcalan’ı tanıyor musunuz? Apocular adlı örgütün PKK’ya dönüşmesinde etkiniz var mı?”

-Avukat Arif Ali Cangı: ”Mahkeme huzurunda ’Beni tarih yargılar’ dediniz. Sizin bu sözünüz gazetelerde ’Evren meydan okudu’ diye çıktı. Gerçekten siz,huzurunda bulunduğunuz mahkemeye meydan mı okuyorsunuz? Fatsa operasyonunu siz yönettiniz. Fatsa operasyonu gerçekleşinceye kadar Fatsa’daki siyasi cinayetler 7-8’i aşmıyordu. Sizin operasyonunuzdan 12 Eylül’e kadar 100’e yakın insan öldü. Bu konuda bir özeleştiriniz oldu mu?”

DAVA GENİŞLİYOR

Mahkeme heyeti 12 Eylül davasında kovuşturmanın genişletilmesine TBMM Darbe Komisyonu'ndan bazı belgelerin istenmesine karar verdi. Mahkeme davayı 17 Ocak 2013'e erteledi.

Haberin Devamı