10 işçinin öldüğü asansör faciasında yeni gelişme
Şişli'de 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör kazasına ilişkin 3'ü tutuklu 25 sanığın, ''taksirle ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 22,5'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Murat Aytimur, Önder Türksoy ve Turgay Dalkılıç Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemiyle Metris Cezaevi'nden katılırken, tutuksuz 21 sanık ve mağdur-müşteki avukatları duruşmada hazır bulundu.
Hayatını kaybeden işçilerin ailesinin avukatlarından Yıldız İmrek, sanıkların duruşma salonuna SEGBİS sistemiyle bağlanmasına karşı olduklarını, bu sistemle sağlıklı bağlantı kurulamadığını, sanıkların isimlerinin bile anlaşılmadığını ifade ederek, sanıkların huzura getirilmesini istedi.
Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek de SEGBİS sistemini kendisinin kurmadığını, hava şartları nedeniyle teknik imkanları kullanarak sanıklara bağlandıklarını belirterek, tutuklu sanıkların savunmalarını yaptığını ifade etti.
"Mahkeme heyeti davadan çekilmelidir"
Tekrar söz alan avukat İmrek, bir önceki heyetin değiştiğini hatırlatarak, "Önceki heyetin bir yıl süreyi tamamlamadan ataması yapıldı. Yürütmenin bir müdahalesi olduğu kanısındayız. Tarafsızlığın ve bağımsızlığın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu değerlendirmeyi yaparak görevden çekilmenizi talep ediyoruz" dedi. Mahkeme heyeti, çekilme şartları oluşmadığı gerekçesiyle talebi reddetti.
Savunma yapan tutuksuz sanık Ahmet Sait Demir, olay tarihinde saha gözetmeni olarak çalıştığını ve çalışanların kişisel koruyucu donanımlarının olup olmadığına baktığını dile getirerek, "Baret kullanmayanları uyarır, iş güvenlik uzmanlarına bildirirdim. Asansörlerle ilgim yoktur. Zaten olayın meydana geldiği gün şantiye dışındaydım" diye konuştu.
"Şantiyede büyüklü-küçüklü kazalar oldu"
Saha gözetmeni olmak için eğitim alıp almadığının sorulması üzerine sanık Demir, fizik bölümü mezunu olduğunu ve iş güvenliği konusunda Kurtaran Eğitim'de 2 aylık eğitim aldığını anlatarak, "Devletin açtığı iş güvenliği sınavına da girdim ve 'C' sınıfı uzmanlık sertifikası aldım. Ancak çalışmış olduğum şantiyede iş güvenlik uzmanı olarak değil, saha gözetmeni olarak çalıştım" dedi.
Soru üzerine sanık Demir, şantiyede büyüklü küçüklü kazalar olduğunu ifade ederek, kazalara ilişkin tuttuğu tutanak bulunmadığını söyledi.
"Asansörle ilgili çeşitli kazaların olduğunu biliyor muydunuz?" sorusuna sanık Demir, "Asansörün hata verdiğinden, 'error' verdiğinden haberim vardı" şeklinde konuştu. "Aziz Torun inşaat sahasına gelir miydi?" sorusuna ise sanık Demir, "Görmedim. Kendisini de tanımıyorum" cevabını verdi.
Tutuksuz sanık Bahadır Uçar, şantiyede planlama şefi olarak görev yaptığını anlatarak, "7 Nisan 2014'te Torunlar İnşaat'ta çalışmaya başladım. Ofiste görev yapıyordum. Sahaları denetleme görevim yok. İş kazasının meydana geldiği asansörde sorumluluğum bulunmamaktadır. Beraatimi ve yurtdışına çıkış yasağımın kaldırılmasını talep ediyorum. Allah bir daha böyle acılar göstermesin. Kazadan beladan korusun" dedi.
Mahkeme duruşmaya ara verdi.
Olay
Şişli'de 6 Eylül'de, eski Ali Sami Yen Stadı arazisindeki inşaatta malzeme ve işçi taşıyan asansörün 32. kattan zemine düşmesi sonucu 10 işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı tarafından hazırlanan iddianamede, 4'ü tutuklu 25 sanık hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek'' suçundan 2,5 yıldan 22,5'ar yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Yunus Emre Torun, Mehmet Torun, Lütfü Vardı, Abdülvahit Kaplan, Tuncer Akarçay, Haluk Okur, Bektaş Ateş ve Özmen Özmenoğlu hakkında ''taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek'' ve ''yargı görevini yapanı etkileme'' suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.