1 Kasım seçimleriyle ilgili çarpıcı değerlendirmeler
1 Kasım genel seçimleri için genel kanı partilerin oy oranlarında çok büyük değişiklikler olmayacağı yönünde. Ancak 7 Haziran seçimlerine kıyasla küçük oy kaymalarının büyük sonuçlar doğurabileceği bir seçim olacağı da neredeyse herkes tarafından kabul ediliyor.
Seçim anketleri düzenleyen araştırma şirketleri artık son çalışmalarını yayınlamak üzere. Yüksek Seçim Kurulu, 22 Ekim'den itibaren seçim anketi yayınlanamayacağını söylüyor. Araştırmacılarla son anketlerinin arifesinde genel tabloyu konuştuğumuzda üç konuda ortak görüş bildiriyorlar:
- 7 Haziran'da partilerin çok az oy farkıyla milletvekili kazandığı bölgeler kritik olacak
- AK Parti ve CHP yükselişte, HDP ve özellikle de MHP'de düşüş var
- Seçime katılımda ciddi bir düşüş yaşanmaz
İlk tespit konusunda BBC Türkçe'ye yorumlarını aktaran Konsensüs araştırma şirketi Başkanı Murat Sarı, "Bazı illerde ucu ucuna bir parti vekil çıkarmış. Küçük oy kaymaları ciddi değişikliklere yol açabilir" diyor.
Sarı toplamda 21 seçim bölgesinin bu durumda olduğunu aktarıyor ve örnek olarak Antalya, Balıkesir, Bayburt ve Çanakkale'yi veriyor. Sarı, özellikle MHP'nin bu durumda olduğunu vurgulayarak "HDP'nin oyu 1-2 puan düşerse milletvekili sayısı 80'e iniyor. MHP'nin oyu aynı oranda düşerse vekil sayısı 55-56'lara geriliyor" diyor.
MHP 4. parti olabilir
ORC (Objective Research Center) araştırma şirketi Başkanı Mehmet Murat Pösteki de MHP'nin 1 Kasım'da en çok zorlanacak parti olacağı görüşünde. 7 Haziran'da MHP'ye dönen milliyetçi oyların bir kısmının tekrar AKP'ye yöneldiğini ifade eden Pösteki, "MHP'nin Meclis'te dördüncü parti olma durumu var" diyor. Pösteki, "7 Haziran seçimleri sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin diyaloğa kapalı tutumuna seçmen anlam veremiyor. Muhafazakar-Milliyetçi kesim yeniden AK Parti'ye yönleniyor" diyor.
Andy-Ar sosyal araştırmalar merkezi Başkanı Faruk Acar ise milletvekili aritmetiğinin sadece MHP 7 Haziran'daki seyrine bakılarak anlaşılamayacağı görüşünde. Acar, "Milliyetçi oylar geri dönebilir ve AK Parti buradan beslenebilir yorumlar doğruyu çok yansıtmıyor olabilir. Sadece AK Parti'nin kılpayı milletvekili kaybettiği yerler yok. AK Parti'nin de kılpayı milletvekili çıkardığı yerler de var" diyor. Acar, tablonun AKP lehine şekillenmesi için hem az farkla vekil çıkardığı illerdeki mevcudiyetini koruması, hem de az farkla geride kaldığı illerde zemin kazanması gerekecek.
AKP'nin tek başına iktidar şansı var
Araştırmacıların öne çıkardığı bir diğer konu da AKP ile CHP'nin oy oranlarında az da olsa yukarı yönde hareket olması. Konsensüs Başkanı Murat Sarı AKP'nin Orta Karadeniz, İç Anadolu ve Orta Akdeniz'de ciddi biçimde yükselişte olduğunu söylüyor. Andy-Ar Başkanı Acar ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7 Haziran seçimleri öncesindeki rolünün başta yadırgandığını hatırlatsa da tablonun artık değiştiğini söylüyor ve "Seçmen gçrmeye alışık olmadığı bir iki başlılık durumu olduğu izlenimine kapılmıştı. Ancak artık Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'nin doğal lideri olduğu fikrini benimsemiş durumda" diyor.
İlk tespitte belirtilen küçük oy kaymalarının milletvekili aritmetiği üzerinde yaratabileceği büyük etkiler nedeniyle AKP'nin 4 partili bir mecliste 276 vekile ulaşarak tek başına iktidar olma şansının da hâlâ bulunduğu hatırlatılıyor.
CHP oyunu artırabilir
CHP'nin de AKP'yle birlikte oylarını artırması bekleniyor. Faruk Acar, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP'nin sosyal ve ekonomik konulara odaklanan seçim kampanyalarının seçmen nezdinde karşılık bulduğunu ifade ediyor ve "7 Haziran'dan sonra da CHP'nin diyaloğa açık, uzlaşmacı tutumu oylarını bir miktar daha artırmasına yardımcı olabilir" diyor. ORC Başkanı Pösteki ise 7 Haziran'da CHP'den HDP'ye giden bazı 'emanet oyların' tekrar CHP'ye geri döneceğini gözlemlediklerini artırıyor.
Katılım çok az gerilese dahi kritik olacak
Araştırmacıların dikkatle izlediği bir diğer veri ise seçmenlerin sandığa gitme oranı. 7 Haziran genel seçimine katılım oranı yüzde 83,9 olarak gerçekleşmişti. Konsensüs Başkanı Murat Sarı 1-2 puanlık bir düşüş yaşanabileceğini söylüyor ve yaptıkları saha çalışmalarında aldıkları yanıtları şöyle aktarıyor:
"Sözü geçmesi gerekenin seçmen olduğunu düşünüyorlar ve 'Siz yapamıyorsanız yapmayın o zaman ben de sandığa gitmiyorum' diyorlar. Sürekli sandığa gitmekten rahatsız olan bir kesim var." Ancak Sarı, katılım oranında ciddi bir düşüş olmayacağını da öngörüyor.
Faruk Acar ise katılımda 1-2 puanlık düşüşün dahi milletvekili aritmetiğindeki hassas dengeler yüzünden önemli olduğunu vurguluyor.
ORC Başkanı Pösteki de başta Güneydoğu bölgesinde seçime katılıma dair bir takım endişe olduğunu ancak bu endişenin artık geçerli olmadığı söylüyor ve "Terörle mücadelede kararlı duruş sayesinde güven artıyor gibi gözüküyor" diyor. (Kaynak: BBC TÜRKÇE)