Yenidoğan Çetesi skandalına başhekim de hastane sahibi de ortak oldu! 'Her gece 3 ex’leri var'
Bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden olan ve haksız kazanç elde eden Bebek çetesi ile ilgili yeni detaylar ortaya çıkıyor. Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Çetesi ve hastane yönetimlerinin bebeklerin canını hiçe sayarak ‘kâr’larını nasıl arttırdıkları, evraklarla nasıl oynadıkları ve delilleri nasıl yok ettikleri iddianamede yer aldı.

Yenidoğan Çetesi iddianamesinde Esenler’deki Güney Hastanesi’nin sahibi Ayşe Müzeyyen Yurtoğlu ile Beylikdüzü’ndeki Medilife Hastanesi Başhekimi Ahmet Atilla Yılmaz, Bağcılar’daki Medilife Hastanesi Başhekimi Cafer Akdur, Avcılar Hospital Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız, Esenyurt’taki Reyap Hastanesi Başhekimi Hıdır Yüksel, Bağcılar’daki Şafak Hastanesi Başhekimi Semiha Yavuz, yine Bağcılar’daki TRG Hospital Başhekimi Volkan Karataş da şüpheli olarak yer aldı.

Hürriyet'ten AYŞEGÜL Usta'nın haberine göre; iddianamede, hastane sahipleri ve başhekimlerinin örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüte yardım ederek kendilerinin de maddi çıkar sağladığı iddia edildi. Şüphelilerin yaptıkları bu işlemlerle yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde elde edilen kazancı 3 - 4 kat artırdıkları, hastane yönetimlerinin Fırat Sarı liderliğindeki örgüt ile elde edilen kârı oransal olarak paylaştığı öne sürüldü. Hastane sahibi ve başhekimlere ilişkin iddialar, iddianamede şu şekilde yer aldı:

‘GÖRÜNTÜLERİ SİLDİRDİ’
GÜNEY HASTANESİ SAHİBİ AYŞE MÜZEYYEN YURTOĞLU: 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işledi. Kaya bebeğin ölümünün ardından kamera kayıtlarının alınmasını engellemek adına görüntüleri sildirerek suç delillerini gizleme ve yok etme suçunu işledi.

‘Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’, ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, ‘ihmali davranışla kasten adam öldürme’ suçlarından cezalandırılması istendi.

BEYLİKDÜZÜ MEDİLİFE HASTANESİ BAŞHEKİMİ AHMET ATİLLA YILMAZ:
Hayatını kaybeden Damla bebeğe, gerekli müdahale yapılmadı. 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işledi. ‘Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’ suçlarından cezalandırılması istendi.

‘ÖLÜMDE İHMAL SUÇU VAR’
MEDILIFE HASTANESİ BAŞHEKİMİ CAFER AKDUR: Öykü Helvacı, Havanur Karakoç ve Ayaz Karaduman bebeğin ölümüne sebep olarak ihmalen adam öldürme suçunu işledi. 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işledi.

‘Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘ihmali davranışla kasten adam öldürme’, ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi.

AVCILAR HOSPITAL BAŞHEKİMİ FETİN RÜŞTÜ YILDIZ:
Danışmanlık hizmeti adı altında şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönen tarafından yönetilen Medisens Şirketi’ne yasaya aykırı şekilde yenidoğan yoğun bakım ünitesinin işletmesini devretti. Ciro artırılması amacı ile yapılan usulsüzlüklere göz yumdu.‘Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘ihmali davranışla kasten adam öldürme’, ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi.

‘YATIŞ SÜRELERİ UZUN’
REYAP HASTANESİ BAŞHEKİMİ HIDIR YÜKSEL: Hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işledi. İl Sağlık Müdürlüğü’nün denetim raporunda, yenidoğan yoğun bakım ünitesinin tedavi yönteminin yanlış olduğu ve hastaların ölümüne katkıda bulunduğu tespitleri yer aldı. Antibiyotik kullanma kurallarına uyulmadan kullanıldığı, hastaların yatış sürelerinin gereğinden uzun olduğu ifade edildi. Uzman heyet görüş raporunda Reyap Hastanesinde tedavi gören Miray Sena Bahadıroğlu, Mustafa Sezer, Asil Yılmaz Topcan, Asilhan Dağlı, Hilal Rana isimli bebeklere yapılan tedavilerde yanlış tedavi uygulandığı anlatıldı. ‘Örgüte bilerek isteyerek yardım etme’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ suçlarından cezalandırılması istendi.

‘HER GECE 3 EX’LERİ VAR’
ŞAFAK HASTANESİ BAŞHEKİMİ SEMİHA YAVUZ: 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynama yapıp, gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işledi. Fırat Sarı ve Nigar Kubilay arasında geçen konuşmada: “Semiha Hanım, Şafak’ta 45 hasta şuan deli gibi komplikasyonlu hasta kabul ediyor, her gece 3 tane ex’leri var, deneyimli hemşireleri yok” dediği ifade edildi.‘Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ suçlarından cezalandırılması talep edildi.

‘DOKTORSUZ YOĞUN BAKIM’
TRG HOSPİTAL BAŞHEKİMİ VOLKAN KARATAŞ: Doktorsuz şekilde yoğun bakım çalıştırdı ve bu ihmali nedeni ile bebek Kadan, hayatını kaybetti. 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastalarında basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işledi.

‘Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘örgüte bilerek isteyerek yardım etme’, ‘ihmali davranışla kasten adam öldürme’ suçlarından cezalandırılması istendi.

Sabah gazetesinden Ali Oktay ve Batuhan Altınbaş!ın haberine göre; çete soruşturmasında ifade veren şüpheliler ile avukatları, onlarca bebek ölümünün 'malpraktis' yani 'bilgisizlik, tecrübesizlik ya da hekimin hatası nedeniyle hastanın zarar görmesi kaynaklı' olduğunu öne sürdü.

Malpraktis davalarında taksirle ölüme sebebiyet vermekten ceza davası açılabildiği gibi genellikle tazminat davaları açılıyor ve öncelikli olarak Sağlık Bakanlığı'nın 'soruşturma izni' vermesi gerekiyor.Buna karşın savcılık iddianamesinde, "Her ne kadar savunma avukatları, eylemlerin malpraktis davalarının konusu olduğu, taksirle öldürme suçunun oluşacağı, Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği yönünde iddialarda bulunmuşlarsa da eylemlerinin ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.

UZMAN GÖRÜŞÜ, "BEBEK ÖLÜMLERİ TEKRAR TEKRAR YAŞANIR"
Yenidoğan Bebek Çetesi'nin şüpheliler ile avukatları, bebek ölümlerinin cinayet değil 'malpraktis' olduğu yönünde savunma yaptılar. Ancak savcılık bu konuda iddianamede net değerlendirmelerde bulundu. İddianamede, "Her ne kadar savunma avukatları, eylemlerin malpraktis davalarının konusu olduğu, taksirle öldürme suçunun oluşacağı, Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiği yönünde iddialarda bulunmuşlarsa da... eylemlerinin ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu oluşturduğu anlaşılmıştır" denildi.

Yine bebek ölümlerinde Sağlık Bakanlığı'nın uzman mütalaa raporuna da iddianamede yer verildi. Ölen her bebek için tek tek, '....bebeğin tedavisinde modern tıbbın gereklerini yerine getirilip getirilmediği, komplikasyon ya da malpraktisin söz konusu olup olmadığı, hastanın ölümü ile uygulanan tedavi ve ventilatör devresinin bebeğe gecikmeli olarak takılması arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı ve bu bakımdan sağlık personeline atfedilecek bir kusur bulunup bulunmadığı soruldu.

Her ölen bebek için bu sorunun cevabı verilerek bebek ölümlerinin 'malpraktis' olmadığı yönündeki Sağlık Bakanlığı uzmanlarının kanaatleri iddianamede açıklandı. Bakanlığın tıbbi görüş raporunda doktor hatasının olup olmadığı ayrıntılarıyla ele alındı. Rapora göre yenidoğan yoğun bakım bebeklerinin yüzde 90'ı üçüncü düzey bakım gerektirirken yüzde 10'u dördüncü düzey bakım gerektiriyordu.

Tebliğe göre birinci, ikinci, üçüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde neonatoloji uzmanı doktor bulunmaması halinde yenidoğan yoğun bakım konusunda deneyimli bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olması gerekiyordu. Dördüncü seviye yenidoğan yoğun bakım servislerinde ise neonatoloji uzmanı bulundurma zorunluluğu vardı.

Ancak bebek ölümlerinin hepsinde üçüncü seviyedeki çocuk doktorları sorumluluk almadı. Doktor yerine tüm tanı ve tedaviler hemşireler tarafından yapılınca bebek ölümleri yaşandı.Sağlık Bakanlığı uzmanlarının mütalaa raporunda, "Teorikte çocuk hekiminin, pratikte hemşirenin izlemine bırakılan, yüzde 90'ı yenidoğan bebeğin hayat hakları ellerinden alınmıştır.

Aynı 4. düzeyde olduğu gibi 3. düzey yenidoğan yoğun bakımlarından yenidoğan yoğun bakım doktorunun görevlendirilmesi şeklinde tebliğde değişiklik yapılmadan bu olayların tekrar ve tekrar yaşanacağı kanaatindeyiz" vurgusu yapıldı.

NEONATOLOJİ NEDİR?
Neonatoloji, yenidoğan bebeklerle ilgili uzmanlık dalı olarak adlandırılıyor. Bu bölümdü uzmanlaşan kişilere de neonatolog deniyor. Şüphelilerin ve avukatlarının 'malpraktis' iddiasıyla ilgili doktorların vs. yargılanmalarına izin verildiği takdirde TCK'nın 85'inci maddesine göre bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Ancak savcılığın bu iddianamesinde TCK'nın 83'üncü maddesine göre ihmali davranışla kasten öldürme suçundan 10 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.