Türkiye'nin penaltı dediği Diagne'nin pozisyonu olay oldu Muslera'yı sakatlayan Luyindama hedefe kondu! 'Neden Luyindama neden?'
Dün akşam Sivasspor karşısında etkisiz bir futbol oynayan ve sahadan 1-0'lık mağlubiyetle ayrılan Galatasaray'da mücadelenin hakemi Ümit Öztürk'e, Muslera'yı sakatlayan Luyindama'ya ve kenarda olmayan Fatih Terim'e sert eleştiriler yapıldı. İşte Sivasspor - Galatasaray maçının yazar yorumları...

Sivasspor, Spor Toto Süper Lig'in 16'ncı haftasında Galatasaray'ı konuk etti. Kritik mücadele Yeni 4 Eylül Stadyumu'nda oynanırken mücadele Sivasspor'un 1-0'lık üstünlüğüyle tamamlandı. Köşe yazarları da sarı-kırmızılı ekibin mağlubiyetini köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar...

ŞANSAL BÜYÜKA
Maçtan çok, hiç kuşkusuz maçın tek golü konuşulacak. Muslera’nın sakatlanıp yerde yattığı pozisyonda Yattabare, “kolay”ı seçip asist yapacağına, “olay”ı seçip topu dışarı atsa, Dünya Fair- Play ödülü kazanırdı. Yattabare devam etti, asist yaptı, Faysal Fajr’ın golüyle Sivas maçı kazandı.

Türkiye’de futbol ikliminin bu kadar hoyrat olduğu, herkesin birbirinin gözünü oyduğu, “Kazan da nasıl kazanırsan kazan” anlayışının iliğimize-kemiğimize kadar işlediği bir ortamda elbette Yatabare‘ye “Topu niye dışarı atmadın?” deme hakkımız ve şansımız yok.

Sonuçta Yatabare de bu hoyrat iklimin, bu acımasız ortamın figürlerinden biri...Bir de işin diğer tarafı var... Golden önce, Luyindama’nın bütün ağırlığına rağmen top yüzde yüz kontrolu altındaydı.
Muslera niye çıkarsın bu topa, boş yere kaleni niye terk edersin? Sonuçta Muslera hatasından hem gol geldi hem Muslera gitti. Geçmiş olsun, umarım en hafif şekilde atlatır.

Kazanan Sivasspor’un, kaybeden Galatasaray‘dan daha iyi olduğu bir maç değildi. Hele ilk yarıyı düşünürsek, kendi sahasında acemiler gibi çırpınan bir Sivas takımı vardı.

“Üzüm üzüme baka baka kararır” misali, Galatasaray’ın da, Sivas takımından pek farkı yoktu.İlk yarı sonunda aklımızda kalan, önce Feghouli’nin sonra Kerem’in kaleci Ali Şaşal‘a takılan şutlarıydı.

Galatasaray’ın Feghouli ile gelen bu ilk şutunun da, ancak ilk otuz dakikanın bitiminde geldiğini söyleyelim. Öylesine durgun, bitik bir ilk yarı izledik.Bu berbat futbol anlayışına, hakem Ümit Öztürk de uydu.

Her pozisyonda çaldı, ama her pozisyonda...İlk yarının sonucu: Sivasspor sıfır... Galatasaray sıfır...Hakem Ümit Öztürk sıfır... Sonuç : 0-0...

İkinci yarı ehh işte... Sivas biraz hareketlendi, Galatasaray kalesini ziyaret etmeye başladı. Gradel‘le yokladı, önce Kerem’in, sonra Erdoğan’ın gollük şutlarını Muslera karşıladı.

Galatasaray, hızlı Kerem‘in yanına Halil‘i kattı, Mustafa‘yı aldı. Emre Kılınç‘la uzaktan yokladı, hepsi nafile... Karambol oldu, karışıklık oldu, tek pozisyon olmadı. Maç boyunca çoğu defa seyirci penaltı diye ayağa kalktı.

Bizim ülkede herkesin penaltısı kendine göre... Çoğunun penaltı ile uzaktan-yatkından ilgisi yoktu. Penaltı çalınacaksa, tek pozisyona çalınmalıydı. İkinci yarıda Sivas stoperi Guatis‘in Diagne’yi üstten-alttan bozması, penaltı çağırışımı yapan tek pozisyondu.

Sivasspor’un kazanmasına rağmen iyi olmadığı, Galatasaray‘ın Sivas‘tan daha kötü olmadığı maçın sonucunu adeta bir “kaza kurşunu” belirledi.Ancak şu gerçeği unutmayalım:

Fatih Terim’siz üçüncü maç... 2 beraberlik, 1 mağlubiyet, 7 kayıp puan... Fatih Terim susmalı ve sahada olmalı...Galatasaray çıkarları bunu gerektiriyor.

Hiç ah vah çekmenin anlamı yok. Sarı-kırmızılılar Avrupa’da oynadığı futbolun yarısını burada oynamıyor. Olaya şöyle bakmak lazım, Sivasspor’un eti ne budu ne.

Rıza Çalımbay, bu takımı en üst seviyede mücadele ettiriyor korkmadan Galatasaray’ın üstüne gidiyor. Daha çok gol pozisyonuna giriyor.Kalede Muslera gibi bir dev olmasa Sivasspor daha önce golü bulacaktı. Muslara bir talihsizlik yaşadı. Ya kendi topa çıkmayacaktı ya da Luyindama’ya “bırak” diye bağıracaktı.

Bunların hiç biri olmadı ama ne oldu. En kötüsü oldu, Muslera sakatlandı. Dilerim sakatlığı çok önemli değildir. Haftaya Başakşehir, ondan sonraki hafta Adana Demirspor maçı var deplasmanda...Muslerasız Galatasaray’ı düşünemiyorum bile...

Bazı şeyleri kabul etmek lazım. Takım yorgun olabilir. Zafer sarhoşu da olabilir. Peki, kulübede oynayanlar kadar kaliteli futbolcular yok mu? Fatih Terim seneleri hocası, onu fazla da eleştirecek halimiz yok.

Ama bu sezon ben kadro mühendisliğinin eksik yapıldığını düşünüyorum.Diagne gibi bir santrforun var. Hava toplarında belki de Türkiye’nin en etkili isimlerinden biri. Kenarlardan bir tek orta gelmiyor ki, kalabalık Sivas defansının ara pası da atsan Diagne’nin orada yapacak bir şeyi yok. Nitekim, yapamadı.

Yedlin, Premier Lig’de oynamış, Amerika’da oynamış. Böyle bir fubolcu tek isabetli kanat ortası yapamaz mı? Orta sahada Taylan-Berkan ikilisi tamam kesicilik görevlerini yapabiliyorlar ama hücumda hiç yoklar.

Artık dünyada böyle orta saha tipi kalmadı ki, orta sahadaki futbolcular maçın kaderini değiştirebiliyorlar. Galatasaray’da ise bütün yük Cicaldau’nun üzerinde. O da markajdan kurtulamıyor, takımın da hücum etkinliği kayboluyor.

Feghouli sen net pozisyona girebiliyorsan, yılda 3.5 milyon euro da alıyorsan o topu kalecinin kucağına değil, filelere göndereceksin...Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Rıza Çalımbay, yüreğini ortaya koymuş, Galatasaray’ı iyi analiz etmiş. Sonuçta da üç puanı aldı.

Son sözüm maçın hakemi Ümit Öztürk’e... Çok kötü bir maç yönetti. Verdiği kararların çoğu yanlıştı. Ligin en başarısız hakemlerinden biri...İlk yarıda Diagne’ye 18 içinde yapılan hamle bana penaltı gibi geldi. En azından VAR’a bakmalıydı.

AHMET ÇAKAR
Galatasaray için dün gece lig bitti... Oyun olarak bitti, puan olarak bitti! Maça bakınca da koskoca 90 dakikada ve uzatmalarda bir tane pozisyonları yok. Haftalardır hakem mağduru olan Galatasaray dün de önemli bir mağduriyet yaşadı.

Luyindama ile Muslera çarpıştı, ardından da gol geldi. Burada bir problem yok. Hakemin devam ettirmesi doğru ama bu pozisyondan önce Diagne'ye yapılan o kadar net bir penaltı var ki... Hadi hakem görmedi, VAR ne iş yapar?

O penaltıyı verseler, Galatasaray öne geçecek, vermediler dönen top gol oldu ve Sivas kazandı. Hakem diyoruz ama Galatasaray 3 puanı hak edecek hiçbir performans ortaya koyamadı. Acı olan ligin bundan sonra Galatasaray için nasıl geçeceği. Daha ligin yarısı gelmeden havlu atmış durumda.

BÜLENT TİMURLENK
Galatasaray oyundan düşmüş, Muslera iki net pozisyonu önlemişti. Her maç mutlaka bir bireysel hatası olan, yerine Nelsson alınan, haftalarca tribünde oturan Luyindama'yı, Marcao'nun yokluğunda sahaya süren Galatasaray teknik heyetinin elinde Alpaslan da var.

(Golün öncesinde Diagne'ye yapılan penaltıda VAR odasında uyuyan Arda Kardeşler…) Ama dünkü mağlubiyeti getiren gol değil, öncesinde Muslera'yı katlanamayan diziyle soyunma odasına gönderen hata bir sezona bedel olabilir.

Hem ligde hem Avrupa'da... Roma'dan sonra Sivas'ta roller değişecekti, değişti. Galatasaray, Lazio olmuş Sivas da Galatasaray. İlk yarıda %72 topa sahip olup rakip ceza sahasında sadece 5 kez topla buluşabilen ve 1 pozisyona giren Galatasaray'ın problemi belli:

Set hücum oynayan takımlara karşı Berkan, Taylan rakibi kovalar ama oyun oynamaya niyetli olan taraf G.Saray ise bu 2 oyuncunun yapabildiği topu Luyindama'ya ve Nelsson'a vermekten ötesi değil. Kısacası ikisinin yaptığı işi bir oyuncu yapmalı.

Feghouli'nin yürüdüğü, Kerem'in ilk 45'ten sonra tükendiği maçı geç gelen değişikliklerle Halil ve Emre Kılınç gibi hücum etmeyi 30 metreden şut çekmek sanan iki güçsüz futbolcuyla oynamak mağlubiyeti getirdi.

Galatasaray lig yarışında yok. Olacak gibi de değil. Ama Avrupa'daki iddiası için Muslera'dan gelecek iyi bir habere ihtiyacı var. Sivasspor çıkıştaydı. Dün ilk yarıda değil ama ikinci yarıda aynı Lazio gibi Galatasaray'ın sağ kanadını çok yordular.

Gol belki rakibin hatasından geldi ama hatayı kovalıyorlardı. Galarasaray bonservisine 8 milyon Euro ödeyip bir de kontratını uzattığı Luyindama'yı, ocak ayından sonra kadroda tutar mı! Tutmamalı...
