Türkiye’de yaşlılar arasında giderek artıyor! Kronik rahatsızlık olarak ortaya çıksa da nedeni bambaşka
2013 yılında 37 milyon 258 bin 388 kutu olan antidepresan kullanımı, yüzde 75 oranında artarak 2023 yılında 65 milyon 451 bin 831 kutuya çıktı. Depresyon sadece gençleri değil, yaşlıları da etkiliyor. İleri yaş depresyonu olarak adlandıran ve özellikle 65 yaş ile üstü bireylerde ortaya çıkan bu durum daha çok fiziksel güçlerin azalması, yakınların kaybı ve sosyal statüdeki değişimlere dayanıyor. Klinik Psikolog Burcu Amrağ da yaşlılarda depresyon riskine dikkat çekerken, belirtilerin kronik hastalıklarla karıştırılabileceğini ve enerjisiz ve yorgun hissetme, uyku ve iştah değişiklikleri ve/veya unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü gibi yakınmaları olan ileri yaştaki kişilerin mutlaka depresyon açısından da değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, son beş yılda yaşlı nüfusun oranı önemli ölçüde yükseldi. Bu artışla birlikte, yaşlılarda depresyon vakalarında da gözle görülür bir artış yaşanıyor. Depresyonun yaşlılarda daha sık görülmesinin altında yatan nedenlerin başında ise yaşlılık döneminde yaşanan kayıplar geliyor. Fiziksel güçlerin azalması, yakınların kaybı ve sosyal statüdeki değişimler, yaşlılarda depresyon riskini artırıyor. Konunun uzmanlarına göre, yaşlılarda depresyonun hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçları olabilir.

Ciddi sonuçlara neden olabilir
65 yaş ve üstü bireylerde ortaya çıkan ileri yaş depresyonunun yaşlanma süreciyle ilişkili faktörler, fiziksel sağlık sorunları, sosyal izolasyon, yaşam değişiklikleri ve kişisel kayıplar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklandığını söyleyen Klinik Psikolog Burcu Amrağ, bu depresyon türünün, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebileceğini ve ciddi sonuçlara yol açabileceğini söyledi.

Uykuzluk deyip geçmeyin
“İlk depresyon atağının ileri yaşta ortaya çıkması, depresyonun tekrarlama ihtimalini daha da arttırır” diyen Amrag, yaşlılarda görülen depresyonun genellikle daha ağır seyrettiğini de söyledi. Depresyona eşlik eden kronik hastalıklar ile bilişsel yıkımın veya bedensel hastalıkların olması durumunda ise depresyon gidişatının daha da kötü etkilediğine dikkat çeken Amrağ, “Mutsuzluk, isteksizlik, hayattan keyif alamama, enerjisiz ve yorgun hissetme, uyku ve iştah değişiklikleri ve/veya unutkanlık, konsantrasyon güçlü gibi yakınmaları olan ileri yaştaki kişilerin mutlaka depresyon açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.” Dedi.

İleri yaşta depresyonun belirtileri ve semptomlarının genellikle diğer yaş gruplarındaki depresyon belirtileriyle benzerlik gösterse de küçük farklar olduğunu dile getiren Amrağ, ileri yaş depresyonunun belirtilerini ise “Sürekli hüzün, çaresizlik, umutsuzluk hissi, enerji eksikliği, uyku sorunları, iştah değişiklikleri, konsantrasyon zorlukları, değersizlik hissi, intihar düşünceleri ve fiziksel semptomlar” şeklinde sıraladı.

İlaçların yan etkileri de nedenler arasında
İleri yaşta depresyonun nedenleri arasında genellikle biyolojik, psikososyal ve çevresel faktörlerin görüldüğünü belirten Amrağ, biyolojik nedenleri yaşlılıkla birlikte beyindeki kimyasal dengesizlikler ve hormonal değişiklikler, olarak açıklarken diğer nedenleri fiziksel sağlık sorunları, ilaç yan etkileri, kayıplar (örneğin, yakın birinin ölümü), emeklilik, sosyal izolasyon ve yalnızlık olarak aktardı.

Sosyalleşmek en temek ilaç
Tedavilerin genellikle ilaçlar, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleri şeklinde yapıldığını, antidepresanların belirli semptomları hafifletmek için, psikoterapinin ise; kişinin duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını saptamak için kullanıldığını belirtti. Sosyal destek, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, düzenli uyku düzeni ve sosyal etkinliklere katılım gibi yaşam tarzı değişikliklerinin de depresyonun yönetiminde yardımcı olduğunu söyledi.

Sosyal aktivite de şart
Düzenli fiziksel aktivitenin depresyon semptomlarını hafifletmeye yardımcı olduğuna dikkat çeken Amrağ “Yürüyüş, yüzme, yoga veya hafif egzersizler gibi aktiviteler, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı iyileştirir.” Dedi.

Beslenmeye de dikkat
Sosyal izolasyon ve yalnızlığın ileri yaş depresyonunu tetiklediği için sosyal etkileşimlere katılarak, arkadaşlarla veya aile üyeleriyle zaman geçirerek sosyal destek ağının güçlendirilmesinin önemine dikkat çeken Amrağ, dengeli bir diyetin de depresyonun yönetiminde yardımcı olduğunu “Taze meyve ve sebzeler, tam tahıllar, proteinler ve sağlıklı yağlar içeren bir beslenme planı, genel sağlığı iyileştirebilir ve ruh halini olumlu yönde etkiler.” Şeklinde sıraladı.

Stresin ise depresyon semptomlarını arttırmada oldukça önemli olduğunu dile getiren Amrağ, “Meditasyon, derin nefes egzersizleri, yoga veya diğer gevşeme teknikleri stresi azaltabilir ve duygusal dengeyi destekler.

Kişinin ilgi alanlarına ve hobilerine zaman ayırmak, ruh halini iyileştirebilir ve ileri yaş depresyonunu hafifletir.” Önerisinde bulundu.