Tonlarca altın ortaya çıktı! 1 milyon dolarlık altın, gümüş sikkeler, tuğla ve değerli taşlar...

Denizlerin derinliklerinde yatan gizli hazineler tek tek ortaya çıkarılıyor. ABD’nin en büyük hazinesi olarak da adlandırılan SS Central America adlı gemi, 1850’lerde Orta Amerika ile ABD'nin doğu kıyısı arasında işletiliyordu. Altın Gemisi denilen gemi, 1857'de Küba'nın başkenti Havana yoluyla Panama'dan ABD'nin New York kentine giderken kasırgada battı. İçinde 500'den fazla kişi ve 9 ton altın vardı. 1857’de ekonomik krize de neden olan bu facia unutulmadı. Geminin 150 milyon dolar değerindeki malı 10 yıl süren yasal çekişmenin ardından şimdi ilk kez ABD’nin Nevada eyaletinde sergilendi. 1980’ler ve 2014 yılları arasında batık gemiden kurtarılan 1 milyon dolarlık altın tuğla, Levis’ın kurucusu Levi Strauss’un yaptığı blue jean pantolon ve “derinliklerin Mona Lisa’sı” olarak anılan bir kadının portresi de sergide yer alıyor. İç Savaş’tan önceki Amerikan yaşamının nadir tarihi buluntularını taşıyan 85 metrelik SS Central America’da son seferinde 9 ton altının yanı sıra 578 yolcu ve mürettebat bulunuyordu. Faciada çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan sadece 153 yolcu hayatta kalabildi. Gemi enkazı 1988'de Kaptan Tommy Thompson liderliğindeki bir kurtarma ekibi tarafından keşfedildiğinde, “Amerika’nın en büyük hazinesi”olarak adlandırıldı. Ancak geminin malları, açgözlülük, entrika ve yasal çekişmeler nedeniyle günümüze kadar gizli tutuldu. Şu anda California Gold Marketing Group çatısı altındaki bir grup yatırımcıya ait olan malların bir kısmının, Holabird Western Americana Collections tarafından ekim ve kasım aylarında açık artırmalarda satılacağı belirtildi. Uzmanlar, 350 yıldır Bahamalar'ın köpek balıklarıyla dolu sularının altında olan, 17. yüzyıldan kalma bir gemi enkazının hazinesi ortaya çıkardı. Söz konusu eserler arasında altın ve gümüş sikkelerin yanı sıra, altın kolyeler, değerli taşlar, Çin porselenleri ve tarihi kılıçlar yer alıyor. Nuestra Señora de las Maravillas, 4 Ocak 1656'da kuzey Bahamalar'daki Little Bahama Bank açıklarında batan iki katlı bir İspanyol kalyon gemisiydi. Bununla birlikte, geminin 8 parçadan oluştuğu tahmin edilen hazinesinin çoğunluğu 1656 ile 1990'ların başı arasında çıkarıldı. Ancak, modern teknolojiyi kullanan son yöntemler, geminin batmasından bu yana hiç dokunulmamış eserleri ortaya çıkardı. Bunlar arasında İspanyol zeytin kavanozları, Çin porselenleri, demir teçhizat, altın ve gümüş sikkeler ile asker Don Martin de Aranda Gusmán'a ait gümüş bir kılıç sapı bulunuyor. Üç altın zincirin yanı sıra İspanyol deniz ticaretinde derinden aktif olan dini bir şövalye grubu olan kutsal Santiago Tarikatı üyeleri tarafından takılan dört kolye de yeni keşfedilen eserler arasında yer aldı. Arkeologlar eşyalardan bazılarının 'İspanyol tüccarların ve yetkililerin yasadışı olarak zenginleşmesini sağlayan kaçak mallar olduğunu söyledi. Son keşfi gerçekleştiren Allen Exploration adlı şirketin kurucusu Carl Allen, “Nuestra Señora de las Maravillas, Bahamalar'ın denizcilik tarihinin ikonik bir parçası. İçerisinde bulunan hazineler, önümüzdeki hafta ilk kez Bahamalar'daki yeni bir müzede sergilenecek. Bahamalar'daki ilk denizcilik müzesinde sergilenmesi için Bahama hükümetinin onayını aldık” dedi. 891 tonluk Nuestra Señora de las Maravillas, Tierra Firme (Anakara) filosunun bir parçasıydı. Gemi, kraliyetin eşyaları ve özel sevkiyatlarla yüklenerek olan Küba’nın başkenti Havana'dan İspanya'ya doğru yola çıkmıştı. Ancak, gemi bir süre sonra amiral gemisiyle çarpıştı. Yaklaşık 30 dakika sonra ise bir resife çarptı ve hızla battı. Gemide bulunan yaklaşık 150 kişi, suyun üzerinde kalan kalyonun parçalarına tutundu. Çoğu gece boyunca suyun soğukluğu nedeniyle öldü ya da köpek balıkları tarafından yenildi. Sadece 45 kişi hayatta kaldı ve yaklaşık 600 kişi kayboldu. Nuestra Señora de las Maravillas 1656'da battı. Temmuz 1658'e kadar olan İspanyol kayıtları, enkazın tamamen kumun altına gömüldüğünü gösteriyor.Birçok İspanyol, İngiliz, Fransız, Hollandalı, Bahamalı ve Amerikalı denizci daha sonra enkazı ve içindeki hazineleri bulmaya çalıştı, ancak çok azı başarılı oldu. Modern çağda, 1972'de geminin enkazı Robert Marx tarafından yeniden keşfedildi. Daha fazla kalıntı, 1986 ile 1990'ların başı arasında Herbert Humphreys tarafından kurtarıldı, ancak Allen Exploration'a göre gemiden geriye kalanların çoğu unutulmaya sürüklendi.