Tansel Öngel: Oynadığım karakterlerin hiçbiri ben değildi
Geçtiğimiz mayıs ayında final yapan 'Masumlar Apartmanı'nın Naci'si Tansel Öngel, Gardırop dergisine hakkında bilinmeyenlerini anlattı. Ünlü oyuncu, "Hayat verdiğin karakterlerle benzer yönün var mı?" sorusuna dikkat çeken bir cevap verdi.
Yeni projesinde bir kalp damar cerrahını canlandıracak olan Tansel Öngel, "Bir doktoru oynamak müthiş bir duygu. Hazırlık döneminde birçok ameliyat seyretme şansım oldu, doktorlarla birlikte olma şansım oldu. Zaten uzun yıllar Trabzon’da ev arkadaşlarım hep doktorlardı. Doktorlarla ilgili gözlemden ziyade hayatlarına şahit olma şansım olmuştu.
Büyük bir gurur doktorluk, çok büyülü bir iş o anlamda. Bir kalp damar cerrahını, bir doktoru bu dönemde canlandırıyor olmak, doktorlara karşı, birbirimize karşı bu kadar hoşgörüsüz birtakım haller içinde olduğumuz şu günlerde çok daha önemli. Çünkü doktorların da insan olduğunu doktorların da tıpkı bizim gibi üzüntüleri, sevinçleri, her şeyden önce insan olduklarını fark etmek çok önemli" dedi.
"HİÇBİRİ BEN DEĞİLDİ"
46 yaşındaki oyuncu, "Hayat verdiğin karakterlerle benzer yönün var mı?" sorusuna, "Oynadığım karakterlerin hiçbiri ben değildi. Kendimizden farklı bir karakteri deneyimlemek oyunculuğun en heyecan verici taraflarından biri. Özellikle son oynadığım rolde, 'Naci' için çok soruldu bu soru, “Naci gibi siz de …. mısınız?” diye. Evet Naci kadınlar için ideal erkekti. Yıllarca tek bir kadını seven, romantik, şiir okuyan, çok yumuşak, sevgi biçiminden taviz vermeyen adamdı. Ama Naci ben değildi" yanıtını verdi.
"BÜTÜNÜN BİR PARÇASIYIM"
"Kendinizi nasıl motive edersiniz?" sorusu üzerine ise Öngel, "Ben en çok doğada ilham buluyorum. Doğa Tanrı’nın sanatıdır. Bu bütünün bir parçası olduğumu hissettiğim her an, ömrümün her anı bunu hissetmeyi isteyecek kadar coşuyorum. Bu bendeki sevgi potansiyelini ve yaratıcılık potansiyelini açığa çıkartıyor.
Bunu da Anadolu Tasavvufu’yla öğreniyorum. Hala insanlara hiçbir ayrım gözetmeden; din, dil, ırk, görüş, hikaye hiçbir ayrım gözetmeden sevebiliyor olmanın müthiş bir güç olduğunu biliyorum. Bunun yayılan, paylaşılan bir güzellik olduğunu ve bütün dünyaya yüzyıllardır bunu öğrettiğimizi bilmenin gururunu yaşıyorum. Bunu öğrenmenin, kendine yani tüm evrene hatırlatmanın derinliğini hissediyorum. Özetle bunlar ilham kaynaklarım” ifadelerini kullandı.