Skriniar, Fred ve Szymanski dışında kimseyi görmüyor deyip itiraf etti: Mourinho vedalaşmak istiyor
FENERBAHÇE HABERLERİ... Fenerbahçe, Süper Lig’in 30’uncu haftasında sahasında ağırladığı Trabzonspor’u 4-1 mağlup etti. Talisca'nın 3 gol atarak şov yaptığı maçın ardından Mourinho itiraf gündem oldu. İşte detaylar...

Süper Lig’in 30’uncu haftasında Fenerbahçe ile Trabzonspor karşı karşıya geldi. Ülker Stadyumu’nda saat 19.00’da başlayan mücadelede hakem Mehmet Türkmen düdük çaldı. Mehmet Türkmen’in yardımcılıklarını Bersan Duran ve Serkan Çimen üstlendi.

Fenerbahçe bu mücadeleye, ‘Livakovic, Osayi-Samuel, Skriniar, Djiku, Mert Müldür, Fred, Amrabat, Tadic, Szymanski, Maximin, Dzeko’ ilk 11’iyle çıktı. Konuk ekip Trabzonspor ise ‘Uğurcan Çakır, Malheiro, Savic, Okay Yokuşlu, Arif Boşluk, Mendy, Lundstram, Draguş, Zubkov, Mustafa Eskihellaç, Banza’ ilk 11’iyle sahada yer aldı.

Maça baskılı başlayan Fenerbahçe, ilk 20 dakikalık bölümde topa daha fazla sahip olan taraftı. Trabzonspor’un 22’nci dakikada Zubkov ile bulduğu gol ofsayt sebebiyle geçerli sayılmadı. 25’inci dakikada Trabzonspor savunmasından topu kazanan Amrabat, Uğurcan Çakır’ın ileride olduğunu gördü ve topu kaleye yollamak istedi.

Hızla yerine dönen Uğurcan Çakır topu kurtardı. 29’uncu dakikada Zubkov’un sağ taraftan kale önüne çevirdiği topta Banza’nın kafa vuruşu üst direkten döndü. 36’ncı dakikada Szymanski’nin ceza sahası içi sol çaprazından orta-şut karışımı vuruşunda top üst direkten oyun alanına geri geldi. 45+4’üncü dakikada Trabzonspor öne geçti. Sağ taraftaki Zubkov’un pasıyla merkezde buluşan Banza, ceza sahası çizgisinin üzerindeyken pasını sol taraftan ceza sahasına giren Draguş’a aktardı. Bu oyuncunun kaleci Livakovic ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı vuruşta top ağlara gitti: 0-1. Karşılaşmanın ilk yarısı konuk ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi.

48’inci dakikada Osayi-Samuel, ceza sahası sağ yan çizgisinde Mustafa Eskihellaç’ın müdahalesiyle yerde kaldı. Önce serbest vuruş kararı veren hakem Mehmet Türkmen, VAR’dan gelen uyarının ardından penaltı noktasını gösterdi.

51’inci dakikada penaltı vuruşunda topun başına geçen Talisca, skoru eşitledi: 1-1. 60’ıncı dakikada Fenerbahçe öne geçti. Sağ taraftaki Dzeko’nun havadan ceza sahası yayına gönderdiği topu Mert Müldür, ceza sahası içindeki Tadic’e indirdi. Yerde kalan Tadic’in pas vermek istediği pozisyonda Banza’dan seken topla buluşan Skriniar, kaleyi cepheden gören pozisyonda meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 2-1.

64’üncü dakikada Fenerbahçe, 3’üncü golü buldu. Sol taraftan ceza sahasına girerek son çizgiye inen Maximin pasını penaltı noktasındaki Talisca’ya aktardı. Talisca’nın bekletmeden yaptığı vuruşta top Uğurcan’ın solundan ağlara gitti: 3-1. 77’inci dakikada Talisca kendisinin 3’üncü takımının 4’üncü golünü attı. Savunmanın uzaklaştırmak istediği top ceza sahası dışı sol çaprazındaki Talisca’da kaldı. Talisca’nın bekletmeden gelişine sert şutunda top uzak köşeden ağlarla buluştu: 4-1. Mücadele de Fenerbahçe’nin 4-1’lik üstünlüğüyle sona erdi.

Hürriyet yazarları Uğur Meleke ve Banu Yelkovan, Fenerbahçe'nin Talisca'nın hat-trick yaptığı gecede Trabzonspor'u 4-1 mağlup ettiği maçı bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o çok konuşulacak yazılar;

BANU YELKOVAN: FENERBAHÇE İÇİN BUNDAN İYİSİ OLAMAZDI!
Liderle farkı 3 puana düşürdü, takımı toparladı, camiayı morallendirdi. İlk yarının sonunda soyunma odasına şok bir gol ve ‘Yönetim istifa’ tezahüratları eşliğinde giden Fenerbahçe, ikinci devreye bambaşka bir takım olarak döndü. Dakikalar 65’i gösterirken tabelada 3-1 yazıyordu ve bunun sebebi ister ikinci yarının hemen başında kazanılan penaltıyla skorun erken eşitlenmesi, ister devre arasında Djiku’nun yerine giren ve takımı sihirli değnek değmişcesine canlandıran Talisca etkisi ya da ikinci yarıda alıştığımız ‘hep destek-tam destek’ moduna geri dönen taraftarın coşkusunun yansıması olsun fark etmez; sarı lacivertliler ikinci 45’te ilk yarıdakinden çok farklı bir çizgideydi.

Dakika 77 olduğunda Talisca kendisinin üçüncü, takımın dördüncü golünü ve Süper Lig tarihindeki ilk hattrick’ini uzaktan çok sert ve çok şık bir vuruşla yaptı. Fenerbahçe ikinci yarıdaki üstün, güvenli ve atak oyununun sonucunu tabeladaki farklı skorda net olarak gördü. İlk yarıdaki tedirgin ruh hali, hafta içi ezeli rakibine yenilerek kupadan elenmenin psikolojik ağırlığı, bu maçta başka bir büyük rakibe karşı derbi oynamanın baskısı, olası bir puan kaybıyla elde kalan son kupadan uzaklaşacak olmanın endişesi ve etkisiz futbol, soyunma odasında kalmış gibiydi. İkinci yarıda sezonun en rahat ve etkili oyunlarından biriyle oynayarak inanılmaz bir geri dönüşe imza attılar.

Bazı maçları, saha içindeki 90 dakikayla anlatmak zor. Fenerbahçe ve Trabzonspor arasında tarih oldukça uzun, kulüplerin ruhuna işlemiş yılların gerilimi, taraftarların hafızasında iz bırakan anları bol bir rekabet bu... Buna ek olarak bu sezon şampiyonluk yarışındaki önemini de ekleyince bu maç çok önemli bir kırılma anıydı ve çok zor bir karşılaşmaydı. Sonuçta Fenerbahçe bu maçtan sadece 3 puan almadı, liderle olan puan farkını eritti, takımı toparladı, camiayı morallendirdi, daha ne olsun!

UĞUR MELEKE: MOURİNHO GEMİLERİ YAKTI SANMIŞTIM, YANILMIŞIM!
İtiraf edeyim, dün saat 18 sularında Fenerbahçe’nin ilk 11’i elimize geçtiğinde hissettiğim şuydu: Mourinho gemileri yakmış. Doz aşırı deneysel seçimler yaparak başarırsa kahraman olmak, başaramazsa Haziran’da vedalaşmak istiyor. Zira Fenerbahçe’de iskelet diye bir kavram kalmamıştı, Mourinho hemen her futbolcuyu vazgeçilebilir hale getirmişti. Skriniar, Fred ve Szymanski dışında hiç kimseyi omurga üyesi olarak görmüyor. Son haftaların en tutarlı isimleri Kostic ve Oğuz’un dün sezonun en kritik maçında tercih edilmemeleri tuhaftı zira.

Ancak gecenin sonunda yanılan ben oldum: Belki Mourinho’nun ilk devredeki kumarı tutmadı ama ikinci yarıda doğru değişikliklerle kazanmayı bildi 3 puanı... 2025’in başından beri her resmi maça üçlü savunmayla başlamıştı, bölüm bölüm dörtlüye döndüğü olmuştu ama yanılmıyorsam 25 resmi müsabaka sonra dün ilk kez 4-2-3-1’le başladı güne. 3-1’i bulana kadar da bu formasyonla devam etti.

Mourinho’nun planları ilk 45’te işlemedi, hatta 2024 kışındaki temel arıza nüksetti tekrar: Amrabat stoperlerin içine aşırı gömüldü. Takım iki parçaya bölündü. Ve neredeyse hiçbir şey oynamadan bitirdiler devreyi. Ancak Mourinho problemi doğru teşhis etti, 46’da tedaviyi yansıttı sahaya: Sarı kartlı Djiku’yu çıkardı, Amrabat’ı stopere, Szymanski’yi merkeze, Talisca’yı 10 numaraya koydu. Ve Talisca’yla 15 dakikada çekti maçın fişini.

Aynen Mourinho gibi Fatih Tekke de büyük bir formasyon sürpriziyle başladı maça. Okay-SavicArif’li bir stoper hattı. Kanat beklerde Malheiro ve Mustafa, merkezde de Mendy-Lundstram’la yedili bir defans kalkanı... İlk 45’te hücuma sadece Uğurcan’ın uzun toplarıyla gitmeyi tercih etti. OPTA’dan sevgili arkadaşım Barış Gerçeker’den aldığım bilgiye göre ilk devrede tam 9 isabetli uzun top attı Uğurcan. Dokuzuncusunda da gol geldi zaten. Ve soyunma odasına galip girdi bordo-mavililer.