Seçimlerin tarihinin 14 Mayıs olarak güncellenmesi kararımızı çok önceden, yılbaşından hemen sonra paylaşmıştık.
Her şeyden evvel 18 Haziran milyonlarca gencimizin geleceğini ilgilendiren üniversite sınav takvimi ile çakışan bir tarihti. Bu tarih yine, yüz binlerce vatandaşımızın hac vazifesi için mübarek topraklara gittiği döneme denk geliyordu. Okulların tatile girmesi sebebiyle bu sene de milyonlarca vatandaşımız memleketine veya tatil beldelerine gitmek üzere yola çıkacaktı. Bu sebeplerle 18 Haziran'ın milletimizin iradesini sandığa yansıtmasını teminde sağlıklı bir tarih olmadığını değerlendirdik. Alternatif olarak da 14 Mayıs'ı teklif ettik.
Asrın felaketi olarak nitelenen deprem yüreklerimizi yakan can ve mal kayıplarına yol açtı. İlk günlerdeki ağır kış şartları, yıkım alanının büyüklüğü işimizi hayli güçleştirmiş olsa da ya bir yol bularak ya bir yol açarak insanlarımızın yardımına koştuk. Devlet ve millet olarak tüm gücümüz ve imkanlarımızla depremzede vatandaşlarımızın yanında olduk. Seçim takvimi de işlemeyi sürdürüyor. Depremin doğrudan ve dolaylı etkilerinin üstesinden bir an önce gelerek bölgeyi normalleştirmenin yolu güçlü siyasi irade ile alınacak kararların dirayetle uygulanmasından geçiyor. Siyasi belirsizlikler ister istemez deprem yaralarının sarılmasına yönelik çalışmaların aksamasına yol açma riski taşıyor. Son bir haftanın siyasi gündemi dahi bu tehdidin ne kadar reel, büyük olduğunu göstermeye yeterli.
Ülkenin bir bölümü yıkımın altında feryat ederken öteki bir taraftaki kesimin siyasi hesaplarla aymazlığının faturasını milletimizin tamamının sırtına yükleyemeyiz. Türkiye'nin ne vakit kaybına, ne dikkat dağınıklığına tahammülü vardır. Ülkemizin seçim gündemini bir an önce geride bırakması şarttır. Anayasanın bize verdiği yetkiyle seçimleri 14 Mayıs tarihinde yenileme kararımızı uygulamaya geçiriyoruz.