"İNSANLAR KENDİLERİNİ BU PARANIN BANKADA OLDUĞUNA İNANDIRMAYA ÇALIŞTILAR’’
Duruşmada savunma yapan sanık Seçil Erzan, "Banka çalışanlarının paraya dokunması yasaktı. Biz paraya öcü gibi bakıyorduk. Ben burada hukuki olarak bana bir zararı olur mu diye düşünmeden her şeyin doğrusunu anlatıyorum. İnceleme sırasında bana avukatın var mı diye sordular. Bir avukat ayarlandı başta, o avukatı bana kesinlikle banka tutmuştur. Ben sürekli Florya’ya, Galatasaray tesislerine gidiyordum, sürekli dışarıdaydım. İstanbul’un en büyük tefecisi denen adam Süleyman Aslan odama geliyordu, kimse bunu bilmiyordu, duymuyordu. Karanlık bir şeyler döndüğü belliydi ama kimsenin bilmemesi normal değildi. İnsanlar kendilerini bu paranın bankada olduğuna inandırmaya çalıştılar, bunun olmadığını bile bile yaptılar. Son 1 yıldır benim canımı alsalardı ben bu kadar acı çekmezdim. Bankanın bunu bilmiyoruz, gişe dışı işlem yok demesi. Mesela Fatih Terim hiçbir zaman şubeye gelmedi ama elden para götürürdüm. Birçok müşterimizin evine biz para götürdük, burada bankanın görmeme ihtimali yoktu. Bana ‘ne yapıyorsun kızım sen’ demeliydi" demişti.