Sarı ölüm evlere 2 bin liraya geliyor! Can kaybı 2 oldu
Afyonkarahisar'da özel bir klinikte sarı serum taktıran Mehmet Gündoğan'ın ölümü sonrası bir acı haber de Adana'dan gelmişti. Sarı serum vakaları giderek artarken satışları da internet ve sosyal medya üzerinden çığ gibi devam ediyor.

İNSAN SAĞLIĞI PARA KAZANMA KAPISI OLAMAZ
Hürriyet'ten Fulya Soybaş, bugünkü köşe yazısında sarı serum vakalarına yer verdi. Soybaş, 'Evinizde srum hizmeti alabilirsiniz' ilanlarını arayıp bilgi aldığını aktardı. İşte o köşe yazısı...
"Acil Tıp Uzmanları Derneği Başkanı, Prof. Dr. Başar Cander’e anlattım bu telefon görüşmemi. O da şaşkın. Diyor ki: “Grip mevsimindeyiz. Haliyle şu anda çok hastamız var, pik yaptığı bir dönem. Bu serumla daha çabuk toparlanacağını düşünüyor, birbirlerinden görüp, etkileniyor insanlar. Oysa hele de gripte, sarı serum diye bir tedavi şekli yoktur. Bunun yerine bol sıvı alımı ve istirahat öneriyoruz. Viral bir durum varsa antiviral ilaç ekliyoruz tedaviye. Serumu sadece yeterli sıvı, gıda ve vitamin alamayan, gribi atlatmak için yeterli dirence sahip olmayan, özellikle yaşlılar ve tansiyon, şeker gibi ek hastalıkları olanlara, o da tahlil sonuçlarına bakarak veriyoruz.

Hiçbir doktor tahlil olmadan “Hadi bir serum takayım” demezken, bunların üstelik hastanede bile değil ev ortamında, risklere karşı önlem almadan bu işe soyunmaları akıl alacak bir şey değildir. Seruma konulan takviyeler ve ilaçlar kadar, serumun hangi hızda verildiği de çok önemlidir. Ayrıca damar yolu açarken enfeksiyon riski mevcuttur.

Evde destek tedavisi palyatif bakıma ihtiyacı olan hastalara yapılır. Diğerleri para tuzağı! ‘Evde serum takmak’, ‘iğne yapmak’ kazanç kapısı olabilecek bir alan değildir. Bunun 2-3 bin liralar alınan bir sektör haline gelmesi, insan sağlığının para kazanma kapısına çevrilmesi kabul edilemez.”

ELLERİNDE ÇANTA PAZARLAMACI GİBİ EV EV GEZİYORLAR
Sarı serumun içinde seruma sarı rengi veren B12 vitamini başta olmak üzere çeşitli vitamin ve ağrı kesiciler ile antibiyotikler var. Ancak bunlar şiddetli alerjik reaksiyonlara, ki en bileneni penisilindir, neden olabilir. Bu reaksiyonlar ise solunum yetmezliği ya da anafilaktik şok gibi hayatı tehdit eden durumlara yol açabilir.

Adli Tıp uzmanı, Prof. Dr. Halis Dokgöz, anafilaksinin alerjen maddeye maruz kalınması sonrası, ciltte döküntü, kaşıntı, kabarıklık ve şişlikler, bunlara ek olarak nabız hızında anormallik, bayılma, baş dönmesi, düşük tansiyon, nefes darlığı gibi ölüme götürebilecek şekillerde de görülebileceğini söylüyor ve uyarıyor: “Masum gibi görünen B12 vitamini de anafilaksi yapabilir mesela. Böyle bir durum gerçekleştiğinde antihistaminik ya da kortizol, adrenalin ile hızlı şekilde müdahale yapılmalıdır. Ancak hastane dışında yapılan uygulamalarda, anafilaksi gelişmesi halinde, müdahale geç olacağı için hastanın kurtulma imkânı maalesef çok düşüktür.

Şunu da belirtelim, hastanede takılan; mesela ishal olduğunuzda, beyaz serumla bu bahsettiğimiz, benim vitamin değil de ‘ölüm’ kokteyli dediğim sarı serumlar aynı değildir. Sarı serumlar sadece doktor kontrolünde, gerekli görüldüğü takdirde takılır. Eczacı kalfası takamaz örneğin, hukuken bu ‘kasten öldürmeye’ girebilir. Acil tıp teknisyenleri, sağlık memurları, eczacı kalfaları, emekli hemşireler... Ellerinde çanta, pazarlamacı gibi ev ev geziyorlar. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Çok büyük risk.”

‘ONLAR BİLİNÇSİZ, BİZ İŞİMİZİN EHLİYİZ’ KANDIRMACASI
Son yıllarda özellikle instagramda, arkadaşlarım dahil kimi görsem, evinde, kolunda serumla geziyor. Kimi hücreleri yenilensin, kimi bağışıklığı güçlensin kimi de gribal enfeksiyon tedavisi için bağlatıyor. Aşı konusunda tereddüt yaşayıp, içinde ne olduğunu bile bilmediği halde adı “vitamin kokteyli” ya da “atom” olduğu için yaptıranı çok ki bu iş bir sektöre haline dönüşmüş durumda. İnternette ve sosyal medyada ilanlar çığ gibi. “Halsizlik, grip, ağrı, öksürük, ateş, üşüme, titreme, boğaz ve vücut ağrısı, bulantı, kusma, enflüanza tedavisi için birebir” başlığı atılan bir ilanın hemen altına, içinde kivi, portakal, erik gibi meyve fotoğrafları olan bir serum şişesi ve “Hastanede sıra beklemeden, evinizde, koltuğunuza yaslanıp serum hizmeti alabilirsiniz” notu ile arayacağınız numara yazıyor. Aradım. Telefonda, beni görmeden, sadece anlattıklarımla tanıyı da koyuyor, ilacımı da yazıyor.

- Büyük bir kırgınlığım var, günlerdir geçmeyen bir boğaz ağrısı.
- Yetkili: Bunun için “atom” serum yapabiliriz. Arkadaşlar mobil gelir. Şikayetlerinizi sayın bana, ben serumu hazırlayayım. Hastanede takılanla aynıdır. Ama biz ayağınıza getireceğiz.

- Fiyatı nedir?
- Yetkili: Nerede oturuyorsunuz?
- Şişli,
- Yetkili: Oraya 2 bin liraya olur. Birkaç saat önceden aramanız yeterli.
- Haberlerde okuduk, bir şey olur mu? Atom serumdan ölmüş insanlar.
- Yetkili: Onlar bilinçsiz kişiler. Biz sağlıkçıyız. İşimizin ehliyiz. Çekinmeye gerek yok, seruma antialerjik ilaç da katarız, merak etmeyin. Başınızda da dururuz bitene kadar.
- İçinde ne var peki?
- Yetkili: Bütün vitaminler, B12, ağrı kesiciler, ateş düşürücü... İhtiyacınız olan tüm ilaçlar var.
Sağlık Bakanlığı da resmi sosyal medya hesabından bilinçsizce uygulanan sarı serumlarla ilgili uyarıda bulundu. “Halk arasında “atom” veya “vitamin eklenmiş serum” ismiyle bilinen serumlar yalnızca belirli rahatsızlığı olan kişilere, hekim kontrolünde, gerekli görüldüğünde uygulanmalıdır” denildi.