Montella 'bize lazım değil' dedi! Arda Güler'in yaptığı hareket herkesi yaktı, Barış Alper izledi

A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) F Grubu'ndaki üçüncü maçında Çekya'yı 2-1 mağlup ederek gruptan çıkmayı başardı ve adını son 16 turuna yazdırdı. Volkspark Stadı'nda oynanan maçta Türkiye'nin gollerini 51. dakikada Hakan Çalhanoğlu ve 90+4. dakikada Cenk Tosun attı. Maçın ardından sahada büyük bir gerilim yaşandı. Çekya-Türkiye karşılaşmasının sona ermesiyle birlikte olayların fitilini ateşleyen isim Chory, Çekya basınına olay açıklamalarda bulundu. Ferdi Kadıoğlu ve Orkun Kökçü ile gerilim yaşayan ve kırmızı kart gören 29 yaşındaki futbolcu, sahaya girmesinin nedenini Sahaya biraz agresiflik katmak, onları zehirlemek istedim. Bundan hoşlanmayacaklarını biliyordum sözleriyle açıkladı. Spor yazarları kritik maçın ardından değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar... Müthiş bir atmosferde ecel terleri döksek de kazanmak ve 16 yıl sonra gruptan çıkmak güzeldi. Türkiye'nin bu sevince, bu zafere ihtiyacı vardı. Maça da gelirsek;1- Montella, ilk 2 maçta da ileri uçta sahaya sürdüğü Barış Alper Yılmaz'ı yine aynı şekilde oynattı. İkinci devrede sağa geçince müthiş deparlarıyla ve fizik kalitesiyle fark yarattı. Hakan'ın golünde de başrolü oynadı... 2- 20. dakikada 10 kişi kalan rakip karşısında oyun kurmakta ve pozisyon bulmakta zorlandık. Bunda santrforsuzluğun eksikliği çok hissedildi. Kulübede İtalyan hoca uzun süre çözüm üretemedi. 3-Arda'nın büyük hatası az daha pahalıya mal olacaktı ancak Mert yaptığı kurtarışla takımı ayakta tuttu. Eksik rakibe net fırsat verilirken, aynı net pozisyonları bulmakta zorlandık. Arda Güler, zaman zaman çok bireysel oynadı. 4- İkinci yarıda hücum varyasyonu değişmezken Çekya'yı yine kenarlardan zorladık. Kaan'ın oyuna girmesi orta sahada pas kalitesini artırdı. Sonunda Hakan'ın klasıyla kilidi kırdık… 5- Rakip 11 kişiyken de eksikken de savunmada çok ciddi hatalar yapıldı. 3. maçta da durum değişmedi. Takım savunması yapmayı beceremiyoruz. Stoperlerimiz beklerle uyumsuz. Çekya rahatlıkla geçişler yapabildi. 6- Montella, tarihin en iyi jenerasyonlarından birinin başında. Sistem ve tercih hataları, bizi strese sokarken rakipleri cesaretlendiriyor. Bu kadar ecel terleri dökmemeliydik. Kazanırken de bardağın boş tarafını görmeliyiz.. 7- Yediğimiz golde kaleci Mert'e faul vardı... Ama VAR enine boyuna baktı bulamadı. Haksız bir gol yedik.Türkiye'de bizim hakemleri çok ağır bir şekilde topa tutarken iyi düşünmeliyiz. Dün gece 85 milyonluk Türkiye, her birimiz beşer yaş yaşlandık. Öldük öldük dirildik denecek maçlar varsa işte bu da bunlardan biridir. Sebebi çok açık, Gürcistan anlamsız şekilde Portekiz'i yeniyor, 10 kişilik Çekya bitime 20-25 dakika kala beraberliği yakalıyor ve bu dakikadan sonra yenebilecek kaza golü, turnuvadan elenmemize sebep olacak. İlk yarı tüm kontrol bizdeydi. Rakibin bir kişi eksik kalması, bu tür maçlarda korkunç büyük avantaj ama biz bunu hiçbir zaman hissettiremedik. Üstelik ilk yarının sonunda da Çekya'nın kaçırdığı çok önemli bir pozisyon var. İkinci devre çok daha iyiydik. Pozisyonlar bulduk ve Hakan Çalhanoğlu ile öne geçtik. Dünyada her futbolcu Hakan Çalhanoğlu'nun pozisyonunda ayak içiyle vurur, Hakan ise ayağının üst dışıyla vurarak uzak köşeyi buldu. İşte ne olduysa bu golden sonra oldu. Biz 'ikiyi, üçü buluruz' diye düşünürken Çekya beraberliği yakaladı. Faulle gelen bir gol, arkasından başlayan panik, umutlanan Çek futbolcular ve yaşanan kabir azabı gibi bir 20 dakika. Artık herkes bitsin diyordu, Çekler tüm riskleri alarak üzerimize gelirken sahneye Cenk çıktı ve işi bitiriverdi. Sonuçta son 16'dayız ve rakip Avusturya. Ama dün gece Çekler 11'e 11 oynasalar sonuç böyle olur muydu bilemiyorum. Rumen hakem, Avrupa'nın en iyilerinden biri olmasına rağmen dün gece çok kötü maç yönetti. Uçana kaçana sarı kart vermek hakemlik değildir, otorite hiç değildir. Ayrıca bence yediğimiz gol faul. Çek oyuncu sırtıyla geriye doğru kaykılarak topa uzanmış Mert'i kale sahası içinde bozuyor. Rumen hakem golü verdi, VAR'dan da uyarı gelmedi. İsmail Yüksek'in iyileşmesi ve 11'de başlaması; A Milli Takımımız'daki direnç ve hız eksikliği sarmalını aştıran, domino etkisine yol açan güzel bir dokunuşa döndü. İsmail ve yanında Salih daha geride orta sahayı kontrol ederken kaptan Hakan Çalhanoğlu ileride giydiği 10 numaralı bölgede oynadı ve muhteşem bir gol attı. İsmail oyunda olunca hem Hakan Çalhanoğlu'nun hem de bütün takımın daha konforlu bir oyun oynadığını 1 yıldır ısrarla söylüyoruz. Güçlü ve uzun Çekya'nın en iyi oyuncularından Barak'ın ikinci sarıdan kırmızı görüp takımını 20. dakikada 10 kişi bırakmasının da payı var. Hakemin takdir haklarıyla bu eksiği dengeleme hissi verdiği maçta İsmail'in oyundan çıktıktan hemen sonra Mert'in pozisyon hatasıyla golün yenmesi güzel akşamın ironisiydi. Çekya, Tomas Soucek'in attığı gol ve Gürcistan-Portekiz maçından gelen haberlerle iyice ateşlendi. Ancak Millilerimiz bu isyana hem fizik olarak hem de mental anlamda karşılık verdi. Montella'nın oyuncu değişikliklerinde orta sahayı diri tutma gayreti hissedildi ve yerindeydi. Ancak beni şaşırtan, İtalyan hocanın Arda ve Kenan'ı çıkartırken Kerem ve golcü Cenk Tosun'u almasıydı. Neredeyse bütün ülkenin Barış'a önde yıpranıyor, sağda coşuyor, bu takıma topu tutacak ve gol atacak santrfor lazım dediğini duymuş olacak ki değişikliği yaptı. Ve Cenk Tosun, ne kendine güvenenleri ne de formayı vereni attığı muhteşem golle mahcup etmedi. Gruptan çıkmanın haklı gururunu yaşarken Cenk'in golden sonraki gözyaşları ve bütün ekibin alın teriyle değer kazandı. Tebrikler Bizim Çocuklar, Avusturya karşısında yolun açık olsun Türkiyem… Bizim için kritik maç, sıkıntılı başladı. Rakip bizim kalemize gelen duran toplardaki rahatsızlığımızı göz önüne alarak uzun taç atışları ve uzak serbest vuruşlarla bizi bir hayli zorladı. Bu bölümde topa da sahip olup rahatlayamıyorduk. Barak'ın ikinci sarıdan erken kırmızı kart görmesi, bizim için büyük avantaj oldu.