Küsmek anne baba mirası! Uzmanı açıkladı: Derinlerinde psikolojik şiddet barındırıyor
İnsan ilişkilerinde karşılaşılan zorluklar arasında, duygusal karmaşaların ve iletişim eksikliklerinin öne çıktığı küsme ve barışma süreci, derin psikolojik dinamikleri barındırıyor. Küsme eylemi, birbirinden farklı duyguların, düşüncelerin ve deneyimlerin bir araya gelerek, iletişimdeki eksiklikleri pasif agresif bir biçimde manipüle ettiği bir süreçtir. Anila Çelik'e göre, bu davranış biçimi genellikle çocukluk dönemlerinde ebeveynlerden öğrenilir ve ilişkilerde derin etkiler bırakır.

Küsme ve barışma gibi insan ilişkilerinde sıkça karşılaşılan ancak derin etkiler bırakan süreçler, duygusal denge ve etkileşimin karmaşıklığını yansıtır. Bu süreç, çoğu zaman iletişim eksiklikleri, anlaşmazlıklar ve duygusal zorluklarla başa çıkmak için bir mekanizma olarak ortaya çıkar. Aile, çift ve evlilik terapisti Anila Çelik, bu karmaşık süreci anlamak ve ele almak için önemli açıklamalarda bulundu.

Pasif bir saldırganlık biçimi
“İnsanlar küsme eylemini bir dizi farklı duygu, düşünce ve deneyimlerin bir sonucu olarak yapar.” Diyen Anila Çelik, “Bir bireyin diğerleriyle olan iletişim alanını hem sözlü hem de sözel olmayan davranışlar içeren pasif bir saldırganlık biçimiyle (pasif agresif) manipüle etme girişimidir.” şeklinde tanımladığı küsme eyleminin ortaya çıkışını ise “Kişiler arası ilişkilerde, belirli bir konuda bir çatışma yaşandığı zaman, bazı kişiler bu durumla nasıl baş edeceğini bilmediği için (yani başka bir çözüm yolu bilmediği için) duygularını karşı tarafa pasif-agresif bir yöntem olan “küsme” davranışıyla anlatmaya çalışır.” sözleriyle aktardı.

İstekler ve beklentilerin karşılanmaması
Küsmenin ebeveynlerden öğrenildiğinin altını çizen Çelik, isteklerin ve beklentilerinin karşılanmasını küsmeyle elde eden, hataları ve beklentileri için çoğuna küsen ebeveynlerin aynı şekilde bu eylemi çocuğuna aktardığını söyledi. Küsmenin bir diğer nedenini ise duygularını ifade edememek olarak açıklayan Çelik, bu durumun daha trajik olduğunu ve derinlerinde psikolojik şiddet barındırdığını söyledi.

İnsanların küsme eğiliminde olmasının yaygın nedenlerinden de bahseden Çelik, “Bir kişi, başka bir kişi veya durum tarafından kızgınlık veya hayal kırıklığına uğradığında, küser.” Dedi ve bu duyguların ilişkilerde veya sosyal etkileşimlerde yaşanan anlaşmazlıklardan kaynaklandığını, iletişim eksikliği ve yanlış anlaşılmaların insanların birbirleriyle küsmesine neden olduğunu dile getirdi.

Duygularınu ifade edemeyen kişilerde daha sık görülür
İletişim kurmakta zorlanan veya duygularını ifade etmekte güçlük çeken kişiler arasında ise küslüğün daha sık görüldüğünün altını çizen Çelik, kişinin gururu incindiğinde veya egosu zedelendiğinde, küsmenin bir savunma mekanizması olarak ortaya çıktığını, kişinin kendini korumak için diğer kişiyle iletişimini keseyi tercih ettiğini ifade etti.

Hayal kırıklığına uğramanın da küsme nedeni olduğunu belirten Çelik, “İnsanlar ilişkilerinde belirli beklentiler içindedirler ve bu beklentiler karşılanmadığında hayal kırıklığı yaşar. Bu da küsmeye neden olur. Öfke yönetimi becerileri zayıf olan kişiler, sinirlendiklerinde veya hayal kırıklığı yaşadıklarında küsme eğiliminde olur.” Dedi.

Küsme sonrası barışmak da zor
Aynı şekilde geçmişteki olumsuz deneyimlerin de küsme sebebi olduğuna dikkat çeken Çelik, “Kişinin güvenini kaybetmesine ve başka insanlara karşı mesafeli olmasına sebep olur. Bu da küsme eğilimini arttırır.” İfadesini kullandı. Küsme ve barışma sürecinin kişiden kişiye ve ilişki dinamiklerine göre değiştiğini ve bu nedenle zorluk derecesinin değişkenlik gösterdiğini vurgulayan Çelik “Küsme sonrası barışmada da bazı zorluklarla karşılaşabileceğini söyledi.

“Küsme genellikle kişinin gururunu ve egosunu etkiler. Barışmak, kişinin bu duygularını kontrol etmesini ve bazen özür dilemesini gerektirir, ki bu da bazı insanlar için zor olur.” Diyen Çelik, küsmenin ilişkideki güveni zedelediğini barışmada ise tarafların tekrar birbirlerine güven duymaları ve güveni yeniden inşa etmeleri gerektiğini bunun da zaman alabileceğini söyledi.

“Küsme sürecinde iletişim genellikle kesilir veya bozulur. Barışma sürecinde sağlıklı iletişim kurmak ve duyguları açıkça ifade etmek önemlidir, ancak bu da bazı insanlar için zor olur.” İfadelerini kullanan Çelik, küsme sürecindeki yaşananların ilişkideki geçmiş yaraları yeniden canlandırdığını da aktararak “Barışma süreci, tarafların bu yaralarla yüzleşmelerini ve onları iyileştirmelerini gerekir. Barışma süreci genellikle özür dilemeyi ve affetmeyi gerektirir. Bazı insanlar için bu, kendi hatalarını kabul etmek veya diğerini affetmek zor olur. Ancak, küsme sonrası barışma aynı zamanda ilişkide derinleşme, büyüme ve öğrenme fırsatları da sunar. Empati, anlayış, sabır ve açık iletişim gibi unsurlar barışma sürecini kolaylaştırır.” Dedi.