Konut piyasasında dikkat çeken gelişme! Yatırım aracı olmaktan çıktı, zararına satıyorlar
Türkiye'de konut piyasası son dönemde önemli bir değişim yaşıyor. Geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren konut fiyatları, enflasyonun gerisinde seyretmeye başladı. Bu durum vatandaşların yatırım için ev alma durumunu durdurdu. Müteahhitler ise ellerindeki evleri satmak için kâr oranlarından fedakarlık yapmak zorunda kaldı. İşte konut piyasasıyla ilgili dikkat çeken detaylar...

Türkiye'de konut piyasasında beklenmedik bir dönüşüm yaşanıyor. Son dönemde artan inşaat maliyetleri ve kredi faizleriyle ilgili gelişmeler konut fiyatlarını adeta dengesiz bir yarışa sürüklüyor.

Müteahhitler, kar marjlarını azaltarak projeleri sürdürmeye çalışırken, vatandaşlar ise yüksek kârlar yerine kaliteli ve uygun fiyatlı evler arayışında.

Bu değişim, ev almayı yatırımdan ziyade konfor ve güvenliğe odaklanan vatandaşların dikkatini çekiyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan sektör temsilcisi Emre Bozbey piyasanın son durumu hakkında bilgi vererek vatandaşları uyardı.

Bozbey son dönemde ev fiyatlarının düştüğüne vurgu yaparak, "Geçen yılın ikinci yarısından itibaren konut fiyatları, hemen hemen her ay, o ayın enflasyonunun da gerisinde seyretmeye başladı. Nihayetinde, bu yılın Ocak ayında, yıllık bazda konut inşaat maliyeti veya bina maliyeti %68 civarında gerçekleşirken, Merkez Bankası verilerine göre konut fiyatlarındaki yıllık artış %54 oldu.

Ev fiyatlarını etkileyen faktörlerin başında gelen arsa ve inşaat malzemeleri fiyatları da paralel olarak yükselmiş durumda.

Peki ev fiyatları nasıl düşüyor derseniz artık müteahhit kâr oranlarından fedakarlık yapmak zorunda kaldı.

Çünkü arsa ve inşaat maliyetleri yükselmeyi devam etti.

Müteahhitler kredi faizlerinin yükselmesi ve kredi darlığı sebebiyle ellerindeki evleri çıkartmak için kârlarının bir kısmında vazgeçti.

Hatta bazı projelerde çok az bir karla elindeki evleri ellerinden çıkaran müteahhitler bile olmuştur.

Sonuç olarak elimizdeki veriler müteahhitlerin kârlılık oranlarından vaz geçtiklerini gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Ev almanın yatırım aracı olmaktan çıktığına dikkat çeken Bozbey, "Alternatif yatırım araçlarının getirilerinin sınırlanması, elinde bir miktar para bulunanların enflasyona karşı korunma amacıyla gayrimenkul piyasasına yönelmesine neden oldu.

Dolayısıyla, talebin artması, arzın azalması ve düşük faiz politikası gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle konut fiyatları %200'ler üzerindeki bir yıllık artış oranına taşındı.

Ancak, uzun vade için konutun yatırım aracı olma özelliğini yitirdiğini söylemek için henüz erken olduğunu düşünüyorum.

Ancak kısa vadede konut almanın çok büyük kar getirmediğini söyleyebiliriz.

Mevduat faiz oranlarını yükselmesi, borsa ve altın gibi yatırım araçlarındaki fiyat artışın devam etmesi bu durumu destekliyor.

Zaten konut piyasası şuan için darboğaza girmiş diyebiliriz. Bankaların kredi vermemesi sebebiyle vatandaşlar ev alamıyorlar.

Almak isteyen ise yüksek faiz oranları olduğu için ev almaktan vazgeçiyorlar.

Sonuç olarak yatırım amaçlı değil ama oturmak için vatandaşlar ev almayı tercih edebiliyorlar.