Dyt. Buket E. Sefer, ghrelin hormonu, midenin sürekli uyarılmasıyla daha fazla salınabildiği için sürekli ara öğün yaparak ya da atıştırarak açlık mekanizmasının aktif tutulmasının da kilo almaya neden olabildiğine dikkat çekti. Yapılan araştırmaların dışarıdan leptin takviyesinin de bir işe yaramadığının ortaya konduğunu söyleyen Dyt. Buket E. Sefer, “Dışarıdan alınan leptin kan beyin bariyerini geçemediği için etkisiz görülüyor” dedi. Leptin seviyesine sadece yiyeceklerle müdahalenin de yeterli olmayabileceğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi, Uzm. Dyt. Buket E. Sefer, bunun için bazı yaşam tarzı değişikliklerine ihtiyaç olduğunu belirtilerek şu bilgileri verdi:“Yüksek trigliserit seviyeleri de leptin seviyesinin ideal düzeye gelmesini engeller. Dolayısıyla her konuda olduğu gibi burada da düzenli egzersiz ve doğru beslenme ön plana çıkıyor. Doğru beslenme olmadan sadece harekette bir işe yaramıyor. Bunları takım oyunu olarak düşünmek gerekir. Düzenli egzersizle birlikte, sağlıklı yağlar tüketmek, omega 3 almak, lif oranını artırmak, sebze ve baklagil tüketimini artırmak, şeker ilaveli yiyecek ve içeceklerden kaçınmak trigliseritin düşürülmesine yardımcı olarak dolaylı yoldan sağlıklı leptin seviyelerine de katkı sunacaktır.”Bunun dışında leptin direncinden kurtulmanın yollarıyla ilgili Dyt. Buket Ertaş Sefer şu önerilerde bulundu: “Öncelikle bozulmuş bağırsak florasını tamir etmek gerekir. Bunun için işlenmiş ve paketli gıdalardan uzak durarak, yoğurt, kefir gibi probiyotik kaynaklarından faydalanılmalı. Bunun yanında özellikle sebze, meyve ve baklagillerde yüksek oranda bulunan posadan zengin gıdalarla beslenmek, yeterli proteini almak ve özellikle gereksiz karbonhidrat alımını durdurmak gerekli.”