Kanser hücrelerini öldürüyor, kemoterapinin yapamadığını yapıyor! Kan şekerini de...

Graviola yapraklarının özlerinin en az altı kanser türünde kanser hücrelerini yok ettiği ve özellikle prostat kanseri ve pankreatit hücrelerine karşı etkili olduğu tespit edildi. Purdue Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bu meyvenin özünün, kolon ve memedeki kanser hücreleri üzerinde de etki gösterdiği ve kemoterapinin yapamayacağı sağlıklı hücreleri sağlam bıraktığı belirtildi. Sabah’ta yer alan habere göre; diğer laboratuvar çalışmaları, Graviola özlerinin bazı karaciğer kanseri hücrelerini öldürebileceğini de göstermiştir. Bu veriler, 2016 yılında BMC Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp dergisinde yayınlanan ve graviolanın kanser hücreleri üzerindeki toksik etkilerini vurgulayan bir araştırma kuruluşu tarafından doğrulandı. Araştırmacılar; ham ekstre örneklerinin meme kanseri hücre hatlarına karşı farklı seviyelerde sitotoksisite sergilediğini belirtti. Ayrıca sonuçların, bu meyvenin özünün özellikle meme kanserinde kanser tedavisi için umut verici bir aday olduğunu ve geleneksel ilaçlara alternatif olarak çok daha fazla araştırmayı hak ettiğini gösterdiğine dair önemli bulguları ortaya koyduğu belirtildi. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar farelerde, kemoterapi ilaçlarına en sık dirençli olduğu bulunan hücreler olan prostat kanseri hücreleri üzerinde bir etkisi olduğunu da göstermiştir. Bununla birlikte, insanlarda kanseri tedavi etmek veya önlemek için meyve özünün kullanımını destekleyen kanıt eksikliği olduğu görülmektedir. Bu durum, meyvenin etkinliği ve güvenliği hakkında yeterli bilgi olmadığı anlamına gelir. Meyvenin insanlarda güvenliği ve etkinliğine dair hiçbir kanıt bulunmadığından, uzmanlar kanseri önlemek için tüketimi konusunda dikkatli olunması gerektiğine dair tavsiyelerde bulunuyorlar. İşte kanser hücrelerini öldürmede etkili diğer besinler... Brokoli, turpgillerden sebzelerde bulunan ve güçlü antikanser özelliklerine sahip olabilen bir bitki bileşiği olan sülforafan içerir. Yapılan çalışmalardan biri; sülforafanın meme kanseri hücrelerinin boyutunu ve sayısını %75'e kadar azalttığını gösterdi. Benzer şekilde, bir hayvan araştırması, farelere sülforafan tedavisinin prostat kanseri hücrelerinin öldürülmesine yardımcı olduğunu ve tümör hacmini %50'den fazla azalttığını buldu. Bazı araştırmalar ayrıca brokoli gibi turpgillerden sebzelerin daha fazla tüketilmesinin daha düşük kolorektal kanser riski ile bağlantılı olabileceğini bulmuştur. 35 çalışmanın bir analizi, turpgillerden daha fazla sebze yemenin daha düşük kolorektal ve kolon kanseri riski ile ilişkili olduğunu gösterdi. Haftada birkaç öğün brokoliyi dahil etmek, kanserle mücadelede bazı faydalar sağlayabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, daha fazla havuç yemenin belirli kanser türlerinin riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğunu bulmuştur. Örneğin, beş çalışmanın sonuçlarına inceleyen bir analiz çalışması havuç yemenin mide kanseri riskini %26'ya kadar azaltabileceği sonucuna vardı. Başka bir çalışma, daha yüksek havuç alımının, prostat kanseri geliştirme olasılığının %18 daha düşük olmasıyla ilişkili olduğunu buldu. Havuç tüketimini artırmak ve potansiyel olarak kanser riskinizi azaltmak için haftada sadece birkaç kez sağlıklı bir atıştırmalık veya lezzetli bir garnitür olarak diyetinize havuç eklemeyi deneyebilirsiniz. Fasulye lif bakımından yüksektir ve bazı çalışmaların kolorektal kansere karşı korunmaya yardımcı olabileceğini bulmuşlardır. Bir çalışma, kolorektal tümör öyküsü olan 1.905 kişiyi izledi ve daha fazla pişmiş, kuru fasulye tüketenlerin tümör nüksü riskinin azaldığını tespit etti. Bu sonuçlara göre, her hafta birkaç porsiyon baklagil yemek, lif alımınızı artırabilir ve kanser geliştirme riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Tarçın, kan şekerini düşürme ve iltihabı hafifletme yeteneği de dahil olmak üzere sağlığa faydaları ile bilinir. Ek olarak, bazı laboratuvar ve hayvan çalışmaları, tarçının kanser hücrelerinin yayılmasını engellemeye yardımcı olabileceğini bulmuştur. Bir bilimsel çalışma, tarçın özütünün kanser hücrelerinin yayılmasını azaltabildiğini ve ölümlerine neden olduğunu buldu. Başka bir çalışma, tarçın esansiyel yağının baş ve boyun kanseri hücrelerinin büyümesini baskıladığını ve ayrıca tümör boyutunu önemli ölçüde azalttığını gösterdi. Bir hayvan çalışması ayrıca tarçın özütünün tümör hücrelerinde hücre ölümüne neden olduğunu ve ayrıca tümörlerin ne kadar büyüyüp yayıldığını azalttığını gösterdi. Günde 1/2–1 çay kaşığı (2–4 gram) tarçını diyetinize dahil etmek, kanserin önlenmesinde faydalı olabilir ve kan şekerini düşürme ve iltihaplanmayı azaltma gibi başka faydalar da sağlayabilir. Bununla birlikte, tarçının insanlarda kanser gelişimini nasıl etkileyebileceğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Araştırmalar, kuruyemiş yemenin belirli kanser türleri için daha düşük bir riskle bağlantılı olabileceğini bulmuştur. Örneğin, 19.386 kişinin diyetine bakan bir araştırma, daha fazla miktarda fındık yemenin kanserden ölme riskinin azalmasıyla ilişkili olduğunu buldu. Başka bir çalışmada 30,708 katılımcıyı 30 yıla kadar takip etti ve düzenli olarak kuruyemiş yemenin kolorektal, pankreas ve endometriyal kanser riskinde azalma ile ilişkili olduğunu buldu. Diğer çalışmalar, belirli türdeki kuruyemişlerin daha düşük kanser riski ile bağlantılı olabileceğini bulmuştur. Örneğin, Brezilya fıstığı selenyum bakımından yüksektir ve bu da selenyum durumu düşük olanlarda akciğer kanserine karşı korunmaya yardımcı olabilir. Benzer şekilde, bir hayvan çalışması, farelere ceviz verilmesinin meme kanseri hücrelerinin büyüme oranını %80 oranında azalttığını ve tümör sayısını %60 oranında azalttığını göstermiştir. Bu sonuçlar, diyetinize her gün bir porsiyon kuruyemiş eklemenin gelecekte kansere yakalanma riskinizi azaltabileceğini göstermektedir. Yine de, kuruyemişlerin bu ilişkiden sorumlu olup olmadığını veya başka faktörlerin dahil olup olmadığını belirlemek için insanlarda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Birkaç çalışma, daha yüksek zeytinyağı alımının kansere karşı korunmaya yardımcı olabileceğini bulmuştur. 19 araştırmadan oluşan kapsamlı bir inceleme, en fazla zeytinyağı tüketen kişilerin meme kanseri ve sindirim sistemi kanseri geliştirme riskinin, en az tüketenlere göre daha düşük olduğunu gösterdi. Başka bir çalışma, dünya çapında 28 ülkedeki kanser oranlarına baktı ve daha yüksek zeytinyağı alımına sahip bölgelerde kolorektal kanser oranlarının azaldığını buldu. Beslenme sisteminizdeki diğer yağları zeytinyağı ile değiştirmek, sağlık yararlarından yararlanmanın oldukça basit bir yolu. Salata ve pişmiş sebzelerin üzerine gezdirebilir veya et, balık veya kümes hayvanları için marinasyon işlemi sırasında kullanmayı deneyebilirsiniz. Zerdeçal, sağlığı faydalı özellikleri ile sık sık ismini duyduğumuz bir baharattır. Etken maddesi olan kurkumin, anti-inflamatuar, antioksidan ve hatta antikanser etkileri olan bir kimyasaldır. Bir çalışma, kurkuminin kolonda kanserli olabilecek lezyonları olan 44 hasta üzerindeki etkilerini inceledi. 30 gün sonra, günde 4 gram kurkumin mevcut lezyon sayısını %40 oranında azalttı. Bir çalışmada, kurkuminin kanser büyümesiyle ilgili spesifik bir enzimi hedefleyerek kolon kanseri hücrelerinin yayılmasını azalttığı da bulundu. Başka bir çalışma, kurkuminin baş ve boyun kanseri hücrelerini öldürmeye yardımcı olduğunu gösterdi. Diğer çalışmalarda da kurkuminin akciğer, meme ve prostat kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlatmada etkili olduğu gösterilmiştir. En iyi sonuçlar için günde en az 1/2–3 çay kaşığı (1–3 gram) öğütülmüş zerdeçal almayı hedefleyebilirsiniz. Yiyeceklere lezzet katmak için öğütülmüş baharat olarak kullanın ve emilimini artırmak için karabiberle eşleştirin.