İzmir'de yangında hayatını kaybeden 5 kardeşin acı hikayesi!

İZMİR’in Selçuk ilçesinde eşi Hakan Akcan ‘hırsızlık’ suçundan cezaevinde bulunan ve ailesinin geçimini hurdacılık yaparak sağlayan Melisa Akcan (27), önceki gün 19.00 sıralarında 5 çocuğunu tek katlı evde bırakarak topladığı hurdaları satmaya gitti. Bu sırada, evde bulunan ısıtıcının devrilmesi sonucu yangın çıktı. Alevler evin tamamını sararken, içeride bulunan Aras Bulut Akcan (1), Masal Işık Akcan (2), Aslan Miraç Akcan (3), Funda Peri Akcan (4) ve Fadime Nefes Akcan (5) kardeşler mahsur kaldı. Yangını gören çevredekiler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine adrese itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yaptıkları müdahale ile yangını söndürdü. Evden çıkarılan 5 çocuktan 3’ünün zehirlenerek hayatını kaybettiği, 2’sinin ise ağır yaralı olduğu belirlendi. Hastaneye kaldırılan 2 çocuk da doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Yangınla ilgili yapılan ilk incelemede kapının kilitli olduğu belirlendi. 5 çocuğun otopsi işlemleri, İzmir Adli Tıp Kurumu’nda başladı. Otopsideki ilk bulgulara göre çocukların yangında açığa çıkan karbonmonoksit gazından zehirlendiği tespit edildi. Çocukların vücudunda yanık olmadığı ifade edildi. Yanan evde hayatını kaybeden 5 kardeşten geriye oyuncakları kaldı. Çocukların pencere kenarındaki sapanları ve asılı oyuncak kaydırakları görenlerin yüreğini burktu. Acılı anne Melisa Akcan’ın polisteki ilk ifadesinde topladığı hurdaların parasını almak için 18.45 sıralarında evden çıktığını, 19.05 sıralarında döndüğündeyse evden dumanların yükseldiğini görüp bağırarak yardım istediğini söyledi. İfade verirken sinir krizi geçiren Melisa Akcan hastaneye kaldırıldı. Taburcu olduktan sonra mahkemeye çıkarılan Melisa Akcan, yurtdışı yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Akcan Ailesi’nin karşı komşusu Soner Şahin (33), “İşten gelmiştim, sadece duyduğum anne Melisa Akcan’ın çığlıkları oldu. ‘Esma teyze çocuklarım öldü’ diye bağırıyordu. Önce dışarı çıkıp koştular. Ben de dışarı çıkıp o yöne doğru koşturdum. Arkamdan babam elinde fenerle koşarak geldi. Ortalık karanlıktı. Evin olduğu yerde aydınlatma direği de yok. Evin içine girdik, çok duman vardı. O anda anneleri çocuklarını kucaklayıp dışarı çıkarıyordu. 5 çocuğun zaten hayatını kaybettiğini o an anladım. Dumandan zehirlenmişlerdi. Çocuklardan birinin vücudunda yanıklar vardı. Anneleri çocukları hem hurda toplamak hem de ekmek almak için evde yalnız bırakıp gitmiş. Bilseydik, çocuklara biz bakardık. Anneleri kapıyı çekip kolu çıkartıp ayrılıyormuş çocukların yanından. Daha bir ay önce de evin yan tarafında kullanmadıkları bir kısmında yangın çıkmıştı. İçeride bir köpek ve 5 yavrusu vardı. Onlar da yanarak ölmüştü” dedi. Melisa Akcan’ın Aydın’da yaşayan amcası Yılmaz Açar (62), ailenin maddi durumunun kötü olduğunu belirterek, “Hem devlet hem de biz yardım ediyorduk. Babaları da 1.5 senedir açık cezaevinde. O da izinli olduğu zaman gelip çocuklarını görüyormuş. Kardeşim Melisa’ya iki çocuğu yanına almayı, diğer çocukları da yurda vermeyi teklif etti. Ama bu teklifi kabul etmedi. Ayrıca sosyal hizmetler de bu çocukları almak istedi ancak yine vermediler. Yaşanan bu olayda anne ve babanın ihmali var. İçimiz yanıyor, çok üzgünüm” dedi. Melisa Akcan’ın babaannesi Ayşe Açar (78) da “Arada sırada yardım etmek için yiyecek-içecek getiriyordum. Akşam gözümü yummadım. Ölecek gibi oldum” diye konuştu. Akcan Ailesi’nin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan Sosyal Ekonomik Destek (SED) programından yararlandığı da ortaya çıktı. Bakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre; Akcan Ailesi düzenli desteklerin yanı sıra, ilave desteklerle birlikte ağustos ayından bu yana toplam 110 bin lira destek ödemesi aldı. Bakanlık ekipleri, bu yıl içinde Akcan Ailesi’nin evine 18 ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretlerde, aileye uzmanlar tarafından verilen destek ve sağlanan gözlemin yanı sıra, kardeşlerin devlet himayesine alınması teklif edildi; ancak aile bunu kabul etmedi. Bu nedenle çocuklar, SED programı kapsamında ailelerinin yanında desteklenmeye devam edildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, ekonomik durumu iyi olmadığından çocuklarına bakamayacak durumda olan ailelere maddi destekte bulunuluyor. Desteğin amacı aile birliğini korumak. Ancak aile yine de “Çocuklarımıza bakamıyoruz” diye başvurursa, çocukları bakanlık himayesine alınıyor. Şiddet ya da istismar yoksa aile yanında büyümesi ilk tercih oluyor. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na göre, koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma alınacak tedbirler olarak sıralanıyor. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada bakanlığın 18 kez aileye gittiğini hatırlatarak şöyle dedi: “Bakanlık, çocukların yeteri kadar bakılamadığını gördüğü için, bu çocukların tamamını devlet korumasına almayı aileye önermiş fakat aile bu talebi reddetmiş. Bu tarz bu konumda olan aileler için biz Meclis olarak nasıl bir düzenleme yapmalıyız? Yani eğer aileler buna müsaade etmiyorsa bunun karşısında devletin elini güçlendiren bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Bu çocuklarımıza gerekirse mahkemeden başka bir karar çıkarmaya imkân verecek şekilde bu ailelere müdahale edecek bir yöntem, bir metot bulmamız gerekiyor.”